2008 yılında Frankfurt ta görüştüğümüz iki Alman biri bankacı diğeri endüstri Mühendisi  bize konu ve talebimizin çok dışında bir tavırla yaklaştılar, sebebini sorduğumda cevap o zaman mantıklı şimdi için manidar oldu. 
Biz sizinle Türkiye üzeri Arap ülkelerinde iş yapmak istiyoruz biz tek başımıza sorun yaşıyoruz ama arada bir Türk olursa sorun kalmaz dediler..
Bu güne geldiğimizde konuyu güncellersek devletler düzeyinde de bu böyle idi, Arapların duayeni biz idik bu G7 ve uzantılarının işine gelmedi çünkü biz üretip satmaya kalktık ve durum değişti roller ters döndü..
Artık ülkemiz eskisi kadar hatırşinas değil şimdi Avrupalı aracı olursa rahat ediyoruz..
Komşularla sorunlu ateş çemberine dönüştü sınırlarımız biz ise ortada.
Bunun anlamı şu ve benzeri de aşağıda açıkladığımız gibi..
Gelişmiş ülkeler sessiz kalıp pazarları nı paylaşmak zorunda kaldıkları Güney Asya ülkelerinin benzerini yaşayıp ekonomilerini riske etmek istemiyorlar, yani Türkiye üretmemeli ve satmamalıydı olmadı Türkiye haddini aştı yani engelleyemediler.
Peki ne yapabiliriz dediler..
O zaman pazarı karıştırıp ve ilişkileri bozalım dediler ve yaptılar..
İşte asıl sıkıntı bu biz ayağa kalkmamalıyız biz ayağa  kalkarsak araba üretirsek BMW, beyaz eşya üretirksek BOSCH un satışı düşecek pazarı daralacak.
Yani adamlar kendi pencerelerinden bakınca haklılar bizde akıllı olup tuzağa düşmemeliyiz..
Bu Rusya da böyle olmadı mı?
Kontrol altına alamayınca Putini ne yaptılar.
Ukrayna ile başladı sıkıntılar Rusya nın lokomotif sektörü olan Petrol ve ürğnleri ile devam etti Rusya yı durdurmak için 120$/ varilden 50$/varile kadar geriledi.
Durum ortada..
Devamla..
Bizim en saçma düşmamlığımız da İran ile, otuz milyonu aşkın Türk ile Çin sınırımızı temelini bilmediğimiz konular yüzünden en üst düzeyde devam ettiriyoruz düşmanlığı. .
Bu düşmanlık İran'ın lehine.
Neden?
İran toprak bütünlüğünü korumak ve millet birliğini sağlam tutabilmek adına, bu işi canlı ve diri tutmalı, zira bize alternatif ortak paydası inanç ve İslâm içi farklı inanç..
Peki ya biz..
İşte komik ve ilginç olan da bu bizde bu düşmanlık çarkına su taşıyoruz..
Yahu Urumiye,  Tebriz, ve bir çok şehir yani Güney Azerbeycan..
Bir kimlik ile Çin sınırı demek, yani Turan ülkesi demek güç demek, millet duvar yıkıp birleşiyor biz ise saçma duvarlara harç taşıyoruz, herkesin bir projesi var bizimde olmalı ve olmalı.
Bu sıraladığım konular ve tarafları haklı kendince..
Peki biz ne yapıyorsuz? 
Asıl sorun bu, milli duvara bir zerre Kum koyup destek olma dileği ile..
Saygı ile..