Yaşayanlarını mutlu edebilen şehirlerde yaşamak ne güzel…
Yaşadığım şehri, üzerinde yaşayan insanları mutlu eden şehirler arasında görebilmeyi hep hayal etmişimdir.
Hayatım boyunca da şehrimle hep gurur duymuşumdur. Yurdumun her köşesinde şehrimin kendisine mahsus güzel özelliklerini dilimin döndüğünce anlatmaya da gayret etmişimdir.
Ama on yılı aşkın bir süredir yaşadığım şehirde bazı değişimler olmasına rağmen şehrin canlılığı, şehrin motivasyonu, şehrin yaşanabilirliği sürekli negatif bir seyir göstermiştir.
Çünkü bu şehir, on yılı aşkın süredir üzerinde yaşayanlar dikkate alınmadan, onların istek ve arzuları sorulmadan yönetilmektedir.
Son on yıldır şehrin öncelikleri nedir diye halka sorulmamıştır. Bu konuda Anketler düzenlenmemiştir. Beyin fırtınaları, fikir mülahazaları yapılmamıştır. Hep biz yaparız olur mantığıyla hareket edildiği için halka rağmen projeler yapılmış ve maalesef şehrin ruhu zarar görmüştür.
Mesela Ergan dağı projesi halka mı soruldu.
Otobüs terminalinin şehrin merkezine 5 km uzaklıkta kurulmasına halk mı karar verdi.
Şehrin merkezine yapılan kule halkın arzu ettiği onayladığı bir objemiydi?
Şehirde mantar gibi çoğalan alışveriş merkezleri için halkın görüşleri alındımı?
Valiliğin önünden kaldırılan dönüş yolu için halka açıklama yapıldı mı?
Cansuyu projesi için yapılacak çalışmalar öncesi halk aydınlatıldı mı?
Şehrin estetiğini nasıl düzenleyelim diye halkın fikri alındı mı?
Geceleri bu şehrin ana caddelerini karanlıklara rüçhan edenlere seslenenlerin sesi duyuldu mu?
Şehrin trafiği ile ilgili pansuman tedbir olarak faaliyete geçirilen ana cadde kenarları ile yan caddelerdeki geçici paralı araç parkı alanları için halktan onay alındı mı?
Şehir merkezinde ve beldelerde yapılan toki evlerinin modelleri halkla paylaşıldı mı?
Şehrin kültürüne sahip çıkanlara sahip çıkıldı mı?
Şehrin aydınlarıyla bir araya gelinerek ayda bir kez sinerji toplantıları yapıldı mı?
Bunlar yapılsaydı bu şehir şu anda yerinde saymaz ve hak ettiği yerde olurdu. Ama maalesef bu şehir statükocu beyin yapısına sahip insanların elinde on yılı aşkın süredir büyüyemiyor.
Onlar bizim adımıza karar veriyorlar. Bizleri hiç önemsemiyorlar. Eleştirilerimizi serzenişlerimizi kulak arkası ediyorlar.
Bugün şehrimize ilk kez başbakan unvanıyla gelecek sayın Başbakanımıza bu şehrin gelişmişliğinden bahsedecekler. Aksayan yönleri hasıraltı ederek şehrin can çekişen alanlarını gündeme getirmeyecekler.
Bu şehrin merkeze nüfusunun 100.000 in altında olmasının nedenlerini ifade edemeyecekler.
Bu şehirde durdurulamayan beyin göçünü gündeme getiremeyecekler.
Bu şehirde aynı partiden üç dönemdir farklı belediye başkanları seçilirken belediye hizmetlerinin her dönemde sil yeni baştan modeliyle yürütülmesinin şehre büyük yaralar açtığını sayın başbakana söyleyemeyecekler.
Objektif bakış açısıyla şehri yorumlayan insanlara kulaklarını tıkayanlar bu tür insanların devlet adamlarına yakın olmasından büyük huzursuzluk duyuyorlar.
Çünkü onlar için en mükemmel insanlar padişahım sen çok yaşa. Biz cahil kullarına da himmet eyle diyen ruhsuzlardır.
Bir şehir düşlüyorum; şehri kendi egolarına göre yöneten insanlara artık dur diyebilecek halkın gücünü harekete geçirebilecek bir şehir.
Bir şehir düşlüyorum akşam karanlık basınca caddeleri ışıl ışıl, mükemmel peyzaj planlarıyla görsel ziyafetlerin doruğunda olan bir şehir.
Bir şehir düşlüyorum alt yapı sorunlarını bitirmiş, düzenli trafik akışı olan, yayalarla araçların aynı güzergahta olmadığı, kaldırımlarının insanlarla dolup taştığı bir şehir.
Bir şehir düşlüyorum valisi, belediye başkanı halkla iç içe ve halkın sesine kulak veren, şehri yöneten üst düzey yöneticilerin halkın sesini kesmediği, randevuları bir yıl sonraya vermediği, iadeyi ziyaretlerin geciktirilmediği bir şehir.
Velhasıl kelam düşlediğim şehir bu gün yaşadığım şehirden çok daha prestijli bir şehir olmalı diyorum. Böyle bir şehirde yaşamayı hak etmek içinde yürekli insanlar olmayı kendimize ilke edinmenin ön koşul olduğunu çok iyi biliyorum.
Yıllarca düşlediğim şehre ulaşmanın mücadelesini bu şehirde tek başıma veriyorum. Bu şehirde kaldığım sürece mücadele ruhumun aynı hızla devam edeceğini de buradan ilan ediyorum.