Erzincan İl Müftüsü Galip Akın, Muharrem Ayı’nın girmesi ve Muharrem Orucu’ nun başlaması nedeniyle Anadolu Kültür Vakfı Erzincan Şubesi Başkanı Sadık Düzgün’ü Vakıf binasında (Cemevi) ziyaret etti.
Akın, ayrıca Anadolu Kültür Vakfı Erzincan Şubesi Başkanı Sadık Düzgün ile birlikte Cemevini gezerek, Vakıfın çalışmaları hakkında bilgiler aldı.
Anadolu Kültür Vakfı Erzincan Şubesi Başkanı Sadık Düzgün ve ekibiyle bir süre sohbet eden Akın, Hz. Hasan Ve Hz. Hüseyin’den, Hz. Ali Efendimizin sözlerinden, Hacı Bektaş-ı Veli’nin; İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu! deyişlerinden de örnekler vererek, hep ilme ve irfana, edep ve hayaya, birlik ve beraberliğe vurgu yapıldığını, ayrılık-gayrılığın büyük bir oyun olduğunu, bu milletin alevisi- sünnisiyle yüzyıllardır hep kardeş olduğunu önemle ifade ettiler.
Ziyarette bir açıklama yapan Erzincan İl Müftüsü Galip Akın, “Bugün İslam dünyasında yaşananlar Kerbelayı doğru anlamadığımızı ortaya koyuyor…” Hepimiz şahit oluyoruz son 10 yıllarda İslam toplumu Şii'siyle Sünni'siyle, Alevi'siyle Caferi'siyle, Hanefi'siyle Maliki'siyle mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bugün Kerbela'yı hala doğru anlamadığımızı, doğru okumadığımızı, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını doğru okumadığımızı ve anlamadığımızı ortaya koyuyor. Onun içindir ki etrafımızda nice Kerbelalar yaşanıyor. Bugün İslam medeniyetinin 3 büyük başkentinden Bağdat'tan, Şam'dan, Kahire'den ateşler yükseliyor. Irak'ta son iki yılda ortalama ayda bin insan boş yere hayatını kaybetti. İlk defa Müslümanlar birbirlerinin camilerine, mabetlerine, hüseyniyelerine, zeynebiyelerine saldırarak, Kerbela'yı ve Hz. Hüseyin’i anlamaktan ne kadar uzak olduklarını ortaya koymuşlardır.
“Yeni Kerbela' ların yaşanmaması için ortak bir dile, yüreklerimizi birleştirmeye, birbirimize gönül kapılarımızı açmaya ihtiyacımız vardır…” Hz. Hüseyin'i sevgiyle yâd eden müminler topluluğuna düşen vazife nedir? Bugün hepimize düşen en büyük vazife, Hz. Hüseyin'in sevgisinden, muhabbetinden Müslümanların birliğini ve beraberliğini devşirmektir. Bugün bize düşen, Kerbela' nın acısından, kederinden Müslümanların arasındaki birliği, beraberliği, kardeşliği, sevgiyi, barışı yeniden ayağa kaldırmaktır. Bunu ayağa kaldırdığımızda ancak Hz. Hüseyin’i ve Kerbela'yı doğru anlamış oluruz. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için ortak bir dile ihtiyaç vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için yüreklerimizi birleştirmeye, birbirimize gönül kapımızı açmaya ihtiyacımız vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için inancı ve düşüncesi ne olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun bu topraklarda, herkesin kendi inancını istediği şekilde başka birisinin tarifine ihtiyaç duymadan özgürce yaşamanın önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmaktır. Erzincan’daki Alevi-Sünni kardeşliği tüm Türkiye’ye örnek olmalıdır. Anadolu’nun farklı coğrafyalarında ya da siyaset alanında söz konusu farklılıkların bir ‘ayrıştırma’ olgusuyla kullanıldığını ve bunun kendilerini üzdüğünü ifade etti. Esasen hiçbir ayrı-gayrılığın olmaması gerektiğini en iyi savunan bizler olmalıyız. Bizler bu anlayışı camia olarak her platformda dile getirmeyi görev bildik ve hep bu gayret içerisinde olduk. “Paylaşamayacak hiçbir şeyimiz yok. Aynı anneden ve babadan geliyoruz. Aynı kültürün ve aynı İslam’ın mensuplarıyız. Sizin tesis ettiğiniz kardeşlik havasının bütün Türkiye tarafından örnek alınması gerekir. Sizi kutluyor ve tebrik ediyorum” diyerek tamamladılar.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Erzincan Şubesi Başkanı Sadık Düzgün’de konuşmalarında; "Alevi inancına göre bu ay Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanmak, toplumsal birliği, kardeşlik ve barış duygularını pekiştirmek, zulme ve haksızlığa karşı çıkmak, mazlumdan yana olmak için özü dara çekme ve gönülleri insan olma onuru ile yıkama ayıdır. Tarihler bu ayın değerini, kutsallığı ve birçok peygamberin kurtuluşa ve selamete erdikleri günler olarak verirler. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önce gelen peygamberler de bu kutsal ayda Allah rızası için oruç tutmuşlardır. Oruç; insanlara her türlü kötülükleri yaptıran, hırs nefis, tamah ve şeytani duyguları ıslah etmek için yapılan riyasız ibadettir. Tek kelime ile oruç nefsi ıslah etmektir." şeklinde konuştu.
“Aleviler için Kerbela Vakası' nın Muharrem ayında gerçekleştiği için ayrıca kutsal olduğunu hatırlatan Düzgün, "Aleviler bütün insanları Tanrı'nın eseri diye sevmiş. İslam'ın özünü dört kapı kırk makamda bulmuş, bunu da 'eline, diline, beline sahip ol' kuralı ile özetlemiş. 'Bin defa mazlum olsan bile bir defa zalim olma' diyerek her zaman mazlumun yanında yer almıştır.” Dedi. Başkan Sadık Düzgün; “Muharrem Ayı dolayısıyla Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cumhuriyet Mahallesi Cem Evi’nde iftar ve cem törenleri düzenleneceğini” de sözlerine ekledi.