Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Polat, Din Eğitimi ve Türk Eğitim Tarihi Sınıf Öğretmeni Yrd. Doç. Dr. Mustafa Önder ve Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin katıldığı, Müftülük İlahi Korosu’nun da seslendirdikleri ilahi ve kasidelerle renk kattıkları program Boyacılar Camii Müezzin Kayyımı Erdoğan Seren’in tilavet ettiği Kur’an-ı Kerim ile başladı. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Önder’in açış konuşmasının ardından kürsüye gelen Müftü Akın; “Canım Kurban Olsun Senin Yoluna, Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed. İyi ki doğdun Muhammed (s.a.v), iyi ki doğdun ya Resûlallah, mahzun kalpleri sevindirdin, kâinata bir güneş gibi doğdun ve kararan kalplerimize ışık oldun. Sen doğmadan evvel, insan hakları yoktu, çocuk hakları yoktu, kadın hakları yoktu. Seninle var oldu her şey ve senin varlığınla anlam kazandı dünya. İnsanlık kurtarıcısını bekliyordu ve sen geldin kurtuluş umudu oldun insanlığın ve varlık âleminin… Bizler bu yıl Kutlu Doğum Haftamızın ana teması olarak, “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet” konusunu ele alırken Resulullah’ı anmaya, anlamaya, O’nun gibi yaşayanlar olarak hayatı yaşamaya çalışan samimiyet timsali insanların hayatlarından örnekler sunmaya gayret ettik. Yaşayan Kur’an olan Peygamberin hayatından kesitler sunmaya çalıştık. Ahlakın tamamlanması, Müslüman”ın asıl hedefi ve gayesi olmalıdır. Peygamberimiz dini anlatırken hep Allah’ın emirlerine tazim, saygı ve mahlûkata şefkat ekseninde hareket ediyordu. Hep samimiyet ortaya koymuş ve karşısındaki insanlardan da samimiyet görmeyi arzu etmişti. Yaratılanı yaratandan ötürü seviyor, değer veriyordu. Bıkmadan usanmadan onlarca kez gidiyordu, uyarıyordu. İnsanlar hilkatte eş, yaratılışta kardeştirler. Dinimiz bize hep yanlış anlatıldı ya da tanıtıldı. Dinimizin tarifi doğru yapıldığı gün ya da Kur’an’ın tarifiyle, Resûlullah’ın tarifiyle dosdoğru olarak anlaşıldığı gün insanın izzet ve şerefi, haysiyeti ve yaratılmışları en şereflisi olduğu hakikati anlaşılacaktır. Bu gün dünyamızda kan var, acı var, keder var, sızılar var. Rabbimizden kardeşçe yaşanabilir bir dünyada bizleri buluşturmasını diliyoruz. Bunu bu gün en iyi anlayacak ve o umutları çağlara taşıyacak olacak nesil sizlersiniz. Evet, din nasihattir, din samimiyettir, sadakattir ve din Allah’a teslimiyettir… Hakka ve hakikatlere kafa ve kalplerin açık olmasıdır. “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol, yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol” diyerek sözlerini sürdürdü. Müftümüzün konuşmasının ardından kendilerine öğrenciler bir bakır işleme hediye ettiler. Müftülük İlahi Korosu, İlahi ve kasideler seslendirdiler. Bir kız öğrenci Arif Nihat Asya’nın “Naat”ını okudu. Program öğrencilerin kendi aralarında yaptıkları ödüllerin dağıtılması ve Sakal-ı Şerif ziyaretiyle sona erdi.