MUĞLA (AA) - Muğla'da faaliyet gösteren kültür balıkçılığı tesislerinde yetiştirilen balıkları 65 ülkeye satan Kılıç Holding, yavru balıkları da yurt dışına uçakla naklederek sektörde ilklere imza atıyor.

Bodrum ilçesindeki tesiste 1991 yılında 30 tonluk üretimle sektöre adım atan firma, aradan geçen zaman içerisinde farklı bölgelerde kurduğu kuluçka tesisleri ve çiftliklerle kapasitesini artırdı.

Yurt içi ve yurt dışında yaptığı çalışmalarla balık ihracat ağını da genişleten şirket, kültür balıkçılığı sektörünün önde gelen isimleri arasında yerini aldı. Firma, 2015 yılında orkinos üretimine de başladı.

Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ersin Kılıç Kızıltan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 26 yıl önce 30 ton çipura ile başladıkları balık sektöründe 65 bin tonu aşan kapasiteye ulaştıklarını söyledi.

Holding bünyesinde kuluçka tesisleri, yem fabrikaları, paketleme, işleme tesisleri ve kutu fabrikalarının olduğunu belirten Kızıltan, yurt dışındaki dağıtım ağlarıyla tüm dünyaya balık ihraç edebildiklerini anlattı.

Tesislerde elde ettikleri ürünlerin yüzde 70'ini başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD, Rusya, Ortadoğu ülkeleri ve Japonya'ya ihraç ettiklerini dile getiren Kızıltan, "Yüzde 30'luk tüketimi de iç piyasada değerlendiriyoruz. Zincir marketler ve çeşitli balıkçılarda da halkımıza sunuyoruz." dedi.

"Akdeniz tipi balıklara çok talep var"

Akdeniz ve Ege balığının çok beğenildiğine işaret eden Kızıltan, "Bu balığı Avrupa ülkeleri, daha sonra Rusya, ABD, Ortadoğu ülkeleri çok tüketiyor. Dünyadaki trend itibarıyla doğal stokların azalması, Akdeniz tipi beslenmenin popüler olması ve sağlıklı yaşamın daha ön planda olması dolayısıyla özellikle Akdeniz tipi balıklara çok talep var. Şu anda 65 ülkeye balık ihracatı yapabiliyoruz." diye konuştu.

Kızıltan, balık üretiminde kaliteye çok önem verdiklerini ve bunu korumak için gereken çalışmaları yaptıklarını belirterek bunun için yurt içindeki otoriteler tarafından da sürekli denetlendiklerini kaydetti.

Balığın yediği yemin kalitesine kadar bu sektörün çok önemli olduğunu ifade eden Kızıltan, "Kalitemizi standart tutmamız gerektiğine inanıyoruz. Gerek çalışanımızın yetiştirilmesi, hijyen kurallarını sonuna kadar uygulayabilmemiz, soğuk zincirin kırılmaması, balığın yediği yemin kalitesi, sağlığa uygunluğu ve tüketiciye ulaşacağı ana kadar bütün koşulları birebir denetliyoruz." diye konuştu.

Lisanslı 32 balık çiftliklerinin olduğunu belirten Kızıltan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çevreye zararımız olduğuyla ilgili maalesef kamuoyunda yanlış bilgilendirmeler oluşmuş veya biz kendimizi çok iyi anlatamadık. Öyle bir kanı oluştu. Bizim denizleri kirletmemiz mümkün değil. Öyle bir şey yapıyor olsak kendimize ve sürekliliğe zarar vermiş oluruz. Çünkü balık kirli denizde asla yaşamaz, temiz denizde yaşar. Biz bununla ilgili çeşitli önlemler zaten alıyoruz. Uygun yem çeşitleri üretiyoruz. Teknolojiyi kullanıyoruz. Balığın tüketiminden daha fazla yem kullanmaması adına bunu kameralarla denetliyoruz. Çiftliklerimizin de belirlenen alanlarda olması gerekiyor. Kullanılan yemler de zaten organik."

"Yavru balıkları uçakla naklediyoruz"

Yavru balıkları yurt dışına ihraç ettiklerini anlatan Kızıltan, "Afrika, ABD ve Dominik'ten gelen talepler neticesinde, yavru balıkları uçakla naklediyoruz. Bu kadar yüksek miktardaki balığı yurt dışına gönderebilmek dünyada ilk kez yapılan bir şey. Bizim çok deneyimli ekibimiz ve geliştirdiğimiz sistemle hiçbir hasar görmeden istediğimiz kadar balığı ihraç edebiliyoruz. Şimdiye kadar hiçbir hasar yaşamadık. Bu Türkiye için büyük bir başarı." ifadesini kullandı.

Balığın özellikle yurt dışında çok fazla tüketildiğine dikkati çeken Kızıltan, yurt içinde de balığın çok sağlıklı olduğunu ve tüketilmesi gerektiğini anlatmak için çalışmalar yapacaklarını sözlerine ekledi.