BURSA (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Millete istikamet çizmek, ayar vermek, milletin ufkuna ve ruhuna aykırı kodları onlara dayatmakla hiçbir sonuç elde etmek mümkün değildir." dedi.

Bursa'nın Karacabey ilçesinde İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğinin açılış törenine katılan Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada, kendisinin de İmam Hatip mezunu olduğunu hatırlattı.

Yunanistan'dan geldikten sonra henüz 11 yaşındayken Biga'da değerli insanların kendisine sahip çıkarak, kol kanat germeleri neticesinde tahsilini tamamladığını anlatan Çavuşoğlu, Türkiye için fayda sarf etmeye çalıştığını söyledi.

Çavuşoğlu, imam hatiplerin esasen ortaya çıkış noktasının tek parti döneminin son yıllarına tekabül ettiğini dile getirerek, "Hakikaten cenazelerin kaldırılması için imamların, hocaların bulunamadığı dönemlerin yaşandığı tartışmalar çerçevesinde, ortaya çıkan bir fikirdir. 1950'li yıllar, akabinde 60'lı yıllarda yeni bir ivme kazanmıştır." diye konuştu.

- "Allah, ona güç ve gayret versin"

Özellikle 60'lı yılların ortasından itibaren milletin gayretkeş, çilekeş, gönül insanlarının, maneviyatı ve mukaddesatı her şeyin üstünde tutan insanların bu okulların hamurunu, harcını kardıklarını; yanlarına barınacakları yurtlarını, mesleki eğitimlerini alabilecekleri camileri inşa ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bu insanlar, o dönemdeki öğrencilere, milletin hizmetine bunu sunmuşlardır. Bu çerçevede inşa edilen, bu ruhla ortaya konan bu okullara gelip yetişen insanlar, bugün artık bu okullara ve bu millete olan vefa borcunu ödüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, bunun en bariz örneğidir. O da bir imam hatiplidir. Bahsettiğimiz yıllardaki hamurun karıldığı, yoğrulduğu süreçten geçerek, bugün bu camiaya, millete, ülkeye olan vefa borcunu ödemek için gecesini gündüzüne katıyor. Allah, ona güç ve gayret versin. Türkiye, son 15 yıl içinde teknoloji, ulaşım, sağlık alanındaki başarılarının yanı sıra eğitim alanındaki fiziki koşulları da güçlendirmesini bildi. Bunun yanı sıra tüm alanlarında 'sessiz devrim' diye nitelendirdiğimiz birçok hamleyi de gerçekleştirmiş oldu. Bu manada özellikle bu okulların yanı sıra diğer meslek okullarının önünü kapayan, ufkunu karartan katsayı problemini ortadan kaldırmış oldu."

Çavuşoğlu, 2012'de kendisinin de içinde bulunduğu dönemde, birçok şeyin havada uçuştuğu, inanılmaz hakaretlere maruz kaldıkları bir ortamda, bazı küçük düşünceler, küçük düşünenlerin kendilerini yollarından almaya kalksalar da başarılı olamadıklarını vurgulayarak, "4+4+4 dediğimiz sistem, kanun değişikliğini gerçekleştirdik. Bugün itibariyle bu okullara olan teveccüh, günden güne artıyor. Bu okullarda nitelikli eğitim, günden güne güçleniyor. Diğer okullarda da gerek Kur'an-ı Kerim, gerek peygamber efendimizin hayatını anlatan Siyer-i Nebi dersleri okutulmaya başlandı.'' ifadelerini kullandı.

- "Milletin ruhuna aykırı kodlar"

Türkiye'nin bir şey kaybetmediğini, ülkede hiçbir şeyin değişmediğini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Hiç kimseye hiç kimse musallat olmadı. Ama ne oldu? Devletle millet barıştı. Milletle toplumsal yaşam içindeki barış hakim oldu. Dolayısıyla millete istikamet çizmek, ayar vermek milletin ufkuna ve ruhuna aykırı kodları onlara dayatmakla hiçbir sonuç elde etmek mümkün değildir. Dolayısıyla millet bir şekilde tavrını ve ne yapmak istediğini ortaya koydu. Şimdi bundan sonra bize düşen gerçekten de son 15 yıldan aldığımız güçle büyüyebileceğimizi, güçlenebileceğimizi, empoze edilen değil kendisi rol alan, iddia ve tezlerini bölgesinde geçerli kılabilecek o mefhumu geliştirmek, güçlendirmektir."

- "Neden geri kaldık?"

Çavuşoğlu, 2. Dünya Savaşı'nın 1948 yılında bittiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Biz 1920'li yılların başında savaştan çıktık. Kurtuluş Savaşı ile beraber bu ülke, millet adeta küllerinden doğarak Anadolu'yu kendisine vatan kılmaya devam etti. Biz Almanya'dan 28 yıl önce yeni bir devlet yeni bir vizyon ortaya koymaya başladık. Hal böyle olunca bizden 28 yıl sonra bütün insan kaynağını yitirmiş hatta ülkemizden de insan kaynağı olarak aldığı insanımızla onun emeğiyle yola çıkan Almanya ki yeraltı zenginlikleri bakımından değerlendirdiğimizde çok da bizden farklı bir yeri yoktur, şu anda bizden fersah fersah ötede. Sanayisiyle, teknolojiyle, üretim kapasitesiyle her bakımdan. Peki şimdi bu soruyu bizim dönüp kendimize sormamız gerekiyor. Biz Almanya'dan 20-25 yıl önce başladımız bu süreçte geldiğimiz bu noktayı gördüğümüz zaman 'Neden geri kaldık, neden aynı kapasiteyi temin edemedik?' deyip düşünmeyecek miyiz? Düşünmediğimiz, bunun muhakemesini yapmadığımız takdirde bilin ki aynı yanlışları yapmaya devam edeceğiz.''

Aynı şeylerin Güney Kore için de söylenebileceğini, onların da kendilerinden 40 yıl sonra başlamalarına karşın geldikleri noktanın ortada olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki biz niye yapamadık? Ne oldu da yapamadık, neden başaramadık? Bir kere üzerimizde egemenlik kuran ulaslararası sistem bunu yapmamıza mani oldu bu bir. İkinci, milletimizi özgüven kaybına uğratarak, 'silik ve yapamaz, edemez' diyerek öz güvenini ortadan kaldırdılar ve kendi içine kapattılar. Son olarak bizi, bin yılı aşkın köklü ve derin tarihimizden kopararak adeta hafızamızı resetlediler. El Cezeri'lerden tutun da Farabi'lere kadar, İbni Sina'lardan tutun da Kuşçubaşılarına kadar hepsi çok önemli buluşlar, icatlar gerçekleştirdiler ve bunları o günkü şartlar çerçevesinde ortaya koydular. Ama arada bir kopukluk yaşandı ve o kopukluktan sonra hafıza kaybına uğradık."

- "Hayal ettiğimiz noktaya hep birlikte ulaşacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine 2023 hedefini koyduğunu anımsatan Çavuşoğlu, 2023'ün sadece cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü olmadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"2023 dediğimiz şey, onun öncesinde Balkan coğrafyasından tutun da Ortadoğu coğrafyasında yaşananların yeniden hatırlanması ve biz millet olarak bunları hatırladıktan sonra aynı delikten ikinci kez sokulmamamız için gerekli önlemlerin, tedbirlerin alınması, milli birliğin, beraberliğin temini ve hazırlıklı hale gelmek olmalıdır. Şimdi öğrencisiyle, velisiyle, sanayicisiyle, turizmcisiyle, özetle bütün toplumsal katmanlarıyla, hangi meslekten ya da hangi gruptan olursa olsun, hangi inançtan, hangi renkten olursa olsun hepimiz bir araya gelerek, güçlenerek, birlik olarak içinden geçtiğimiz bu süreçten Türkiye'nin güçlü olarak çıkmasını sağlayacak, Allah'ın izniyle bu hayal ettiğimiz noktaya hep birlikte ulaşacağız diyorum."

Çavuşoğlu, daha sonra derneğin açılışını gerçekleştirdi.