İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) tarafından "Dönüşerek Daha Güçlüyüz" sloganıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Smart Future Expo 2018 - Akıllı Teknolojiler Zirve ve Sergisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, iki gün sürecek etkinliğin başarılı olması temennisinde bulundu.

Bakan Varank, küresel ekonomide yeni bir dönemde geçildiğini, uluslararası ticaret savaşlarının gündemi meşgul ettiğini, teknolojik değişim ve dönüşümün hız kaybetmeksizin hayatı yönlendirdiğini anlattı.

Ticarete konan engellerin küresel büyümeyi aşağı çekerken, teknolojik devrimin ülkelere yeni fırsatlar ve büyüme imkanları sunduğunu dile getiren Varank, bu fırsattan faydalanabilmenin, teknolojiyi üretimde daha etkin ve akılcı bir biçimde kullanmakla mümkün olduğunu söyledi.

Varank, rekabet koşullarının yeniden şekillendiği bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek mecburiyetinde olduklarını belirterek, rekabet güçlerini ve katma değeri artıracak politikalarla, üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştireceklerini bildirdi.

Sanayinin dijital dönüşümünün de bu amaca hizmet eden politikalardan biri olduğunu dile getiren Varank, "Küresel piyasaları domine eden dijital dönüşüm araçlarını sadece kopyalamak yerine, kendi imkan ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz. Hedefimiz, 'Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi' vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bunların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştirmek olacak." ifadelerini kullandı.

"Yerli teknolojiler geliştirmeye verdiğimiz destekler artarak sürecek"

Varank, bakanlık öncülüğünde kamu ve özel sektörden ilgili tüm paydaşların katkısıyla hazırladıkları ve haziranda yayımladıkları Dijital Türkiye Yol Haritası'ndan bahsederek, bu haritaya ilişkin bilgileri paylaştı.

Dijital teknolojileri üretebilmek için evvela Uygulamalı Ar-Ge Stratejilerini oluşturacaklarını aktaran Varank, bu kapsamda; yerli teknoloji üreten işletmelerin envanterini çıkarıp, buradan çıkan yetkinlik seviyelerine göre öncelik alanlarını belirleyeceklerini söyledi.

Varank, TÜBİTAK'ın konuyla ilgili bir ön inceleme yaptığını ve Akıllı Üretim Sistemleri Yol Haritası çalışmasını tamamladığını kaydederek, 8 kritik teknoloji alanında 29 kritik ürün belirlediklerini bildirdi.

TÜBİTAK'ın 2012'den beri sanayinin dijital dönüşümüne hizmet eden teknolojileri, yerli imkanlarla geliştirmek için 1,6 milyar liralık destek sağladığını ifade eden Varank, bu desteklerin artarak süreceğini vurguladı.

İşletmelere, eğitim ve danışmanlığın yanı sıra, dijital dönüşüm yolculuklarında yardımcı olmak üzere destek programları da sunduklarını aktaran Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"KOBİ'lerimizin yer almadığı ya da onların ayak uyduramadığı bir dijitalleşme süreci düşünülemez. Amacımız; KOBİ'leri, değişimi izleyen değil, değişimi yöneten işletmeler haline dönüştürmektir. Bu kapsamda KOSGEB'in yürüttüğü çok çeşitli programlarla, KOBİ'lerin teknolojik altyapı yatırımlarını, Ar-Ge faaliyetlerini ve yüksek katma değerli ürünlerini teşvik ediyoruz.

Bu programlar aracılığıyla, son bir yılda dijital dönüşüm projeleri için 260 milyon lira destek ödemesi yaptık. Başarılı bir dijital dönüşüm için, kurumsal yönetişime de önem veriyoruz. Tüm paydaşlarımızla yakın işbirliği içerisinde çalışacak, katılımcılığı ve ortak aklı esas alacağız."

"Üst düzey araştırmacıları Türkiye'ye getirecek program hayata geçiyor"

Varank, yapısal dönüşümü gerçekleştirmede beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bilim insanlarımızın yurda dönüşüne katkı sağlayacak çok önemli bir politikayı 15 Aralık'ta hayata geçiriyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı adını verdiğimiz bu destekle, stratejik değer taşıyan projelere katkı sağlamak üzere alanlarında uzman üst düzey araştırmacıların ülkemize gelmesini hedefliyoruz. Araştırmacılara sağlanan imkanlar açısından öncü olma özelliği taşıyan bu programı TÜBİTAK koordinasyonunda uygulayacağız.

Bu programı hazırlarken diğer ülkelerin aynı maksatla uygulamakta oldukları programları inceledik. Açıkçası gördük ki, bilim ve teknolojide ileri seviyede kabul edilen ülkeler dahi, araştırmacıları ülkelerine çekebilmek için ciddi destekler sunuyorlar. Biz de bu rekabet koşullarının farkında olarak bir düzenleme yaptık."

"Gelen araştırmacılara 8 farklı teşvik verilecek"

Mustafa Varank, hayata geçirecekleri programdan bazı detayları paylaşarak, gelen lider araştırmacıların, çalışmalarını Türkiye'nin önde gelen üniversite, sanayi kuruluşu veya kamu kurumlarında yürütebileceğini söyledi.

Programın yurt dışından Türkiye'ye gelecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yanı sıra yabancı uyruklu araştırmacıları da kapsayacağını ve 8 farklı alanda teşvikler sunacağını vurgulayan Varank, "Aylık yaşam gideri bursu genç araştırmacılar için 20 bin lira, deneyimli araştırmacılar içinse 24 bin lira olacak. Bu rakamlar bizzat araştırmacılara ödenecek." dedi.

Varank, yine her bir araştırma için "araştırma başlangıç paketi ödeneği" bulunacağını kaydederek, bu ödeneği, genç araştırmacılar için 500 bin lira, deneyimli araştırmacılar içinse 1 milyon lira olarak belirlediklerini, ödeneği araştırmacılara ev sahipliği yapan kuruma aktaracaklarını bildirdi.

Ayrıca, başlangıç paketlerinin yanında, ev sahibi kuruma 720 bin liraya kadar araştırma desteği verilebileceğinin altını çizen Varank, ilaveten aylık 3 bin 750 lira yönetim ve idari maliyetler ödeneğinin de aktarılacağı bilgisini verdi.

"Araştırmacıların aileleri de göz önünde bulunduruldu"

Varank, desteği hazırlarken, aile bütünlüğünü de göz önünde bulundurduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Şöyle ki araştırmacıların eş ve çocukları için aylık 2 bin 250 lira aile ödeneği sağlıyoruz. Araştırmacı ve ülkemize gelen tüm aile fertleri sağlık sigortası desteğinden yararlanabilecek. Ayrıca, araştırmacı ve ailesinin Türkiye’ye geliş yol masrafını da karşılayacağız. Türkiye'ye gelen lider araştırmacıların kendi ekiplerini ülkemizde kurabilmelerine yönelik her türlü imkanı da sağlayacağız. Araştırma ekibindeki doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs verilecek. Her ekipte 5 doktora öğrencisi bu burstan faydalanabilecek. Ümit ediyoruz ki, bu programla Ar-Ge alanındaki yüksek dinamizm, uluslararası deneyimle bütünleşecek, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan bilgi ülkemize taşınabilecektir."

Varank, küresel rekabette daha güçlü olmak için dijital dönüşümü başarmaya mecbur olduklarının altını çizerek, bu sayede; yüksek katma değerli üretim yapan ve daha nitelikli istihdam sağlayan bir sanayiye ulaşacaklarını söyledi.

Türkiye'nin gücünün üretimden ve nitelikli insanlarından geldiğini ve bunun farkında olduklarını ifade ederek, "Hükümet olarak bize düşen görevleri sonuna kadar, en iyi şekilde yapmaya hazırız. Ülkemizi sanayi ve teknolojide lider bir üretim üssü haline getirmek için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Özel sektörümüzün de aynı şevkle yola devam edeceğinden hiç kuşkum yok." dedi.

Muhabir: Uğur Aslanhan, Ali Atar