BURSA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının Türkiye'yi de etkilediğini belirterek, "Amerika'nın bu kararından vazgeçmesi için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Son derece yanlış bir karar ama bu yolda yalnız değiliz. Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa ülkeleri de bizim gibi düşünüyor. Şimdi onlar da bu ambargoyu, yaptırımları delmek için ya da etkilenmemek için çeşitli alternatifler üzerinde çalışıyor. Biz de çalışıyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında (BTSO) düzenlenen "Dış Politika Vizyonunun İhracat Hedeflerine Etkisi" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, ülkeler arasındaki ekonomik bağın önemini vurguladı.

Bazen ülkeler arasındaki siyasi ilişkilerin kötü olabildiğini, böyle durumlarda duygusal davranan ülkeler olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak, siyasi ilişkilerimizin kötü olduğu ülkelerle de ticaretimizi bozmak istemiyoruz. Bunu da doğru bulmuyoruz çünkü ticaret, daha çok devletler arasında değil, firmalar arasında oluyor." ifadesini kullandı.

TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonunda "Mısır ile ilişkiler kötü, ticaret niye artıyor?" diye soranlar olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Milletvekilleri bir de Bütçe Komisyonunda... Hadi o komisyonda olmayan arkadaşlar sorabilir de... 'İsrail'e kızıyorsunuz da İsrail'le de ticaret artıyor' diyor. İsrail'e kızabiliriz, doğru, haklıyız da. İsrail zulmüne sessiz kalamayız. Yaptıkları zulme biz sessiz kalırsak hiç kimse sesini çıkaramaz. Bunun da farkındayız ama Bursa'dan gelen bir firmaya 'Benim ilişkilerim İsrail'le kötü, sen de ticaret yapma' diyemem. Ticaretin kurallarına aykırı. İsrail'in yaptıklarına karşı Kudüs'ün, Filistin'in hakkını da her türlü platformda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dahil alıyoruz. O, başka bir şey. Siyasi ilişkilerde iniş çıkış olabilir."

"Suriye'de ortaya çıkacak fırsatlardan en çok Türkiye yararlanacak"

Çavuşoğlu, birçok ülkenin zenginlikleri olduğuna ancak kullanım kapasitesinin bulunmadığına dikkati çekti.

Uzmanların hesaplamasına göre, Afrika Kıtası'nın 2050 yılında dünya ekonomisine katkısının 49-50 katrilyon dolar olacağını belirten Çavuşoğlu, "Afrika'nın zenginliklerinden Afrikalılar mı faydalanacak yoksa sömürgeci anlayış mı hakim olacak ya da bizim gibi kazan kazan anlayışıyla yaklaşan ülkeler mi?" ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, bugün Afrika'da sadece Batılı ülkelerin olmadığını, Çin'in bu kıtadaki ağırlığının giderek arttığını ifade etti.

Türkiye'nin, ihracatını artırması ve ekonomisini büyütmesi gerektiğine değinen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Var olan krizleri kriz yönetimiyle beraber çözerseniz sadece o bölgenin istikrarı ve güvenliğini desteklemiş olmazsınız. Bu da Türkiye için çok önemli. O ülkede ortaya çıkacak çok önemli fırsatlar var. Onlardan da Türkiye, elbette faydalanacaktır. Bu, çıkarcılık değil. Yanı başımızda Suriye'de akan kan, gözyaşı ve dram bitsin ve Suriye'nin sınır, toprak bütünlüğünü koruyan siyasi çözüme gidelim. Suriye'de ortaya çıkacak fırsatlardan en çok kim yaralanacaktır? Türkiye yararlanacaktır. Bu, fırsatçılık değil. Maalesef keşke böyle olmasaydı ama 9 yıldır yıkılan bir Suriye var."

"Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımları bizi de etkiliyor"

Irak'ın yeniden inşasında Türkiye'nin de rol alacağını ve Kuveyt Konferansı'nda 5 milyar dolar kredi taahhüdünde bulunduklarını aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Irak'a yatırım ihtiyacı var. Irak'a yatırım yapan firmalarımız da bu kredilerimizden faydalanacak. Irak da biz de bundan faydalanacağız ve ihracatımız, yatırımlarımız artacak. Orada kullanılan ürünler Türkiye'den gidecek. Büyük avantajlarımız var. Bunların hepsini öngörüp ona göre önceden tedbirleri almalıyız ki Amerika çekilirken kendi firmalarına hep bunları verdi. Biz önce oradaki firmaların altına taşeron olarak gittik. Sonra sonra yer edinmeye başladık, başarılı çalışmalar sebebiyle. Şimdi taşeron olarak değil doğrudan yüklenici firmalar, yatırımcı olarak bizim Irak'a da gitmemiz gerekiyor.

Evet bölgemizde sorunlar var. Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımları bizi de etkiliyor fakat biz yoğun çabalarımızla istisnaya tabi tutulan ülkelerden biri olduk. Başlangıçta mayısa kadar, şimdi bunu uzatmak için de çalışıyoruz. Amerika'nın bu kararından vazgeçmesi için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Son derece yanlış bir karar ama bu yolda yalnız değiliz. AB ve Avrupa ülkeleri de bizim gibi düşünüyor. Şimdi onlar da bu ambargoyu, yaptırımları delmek için ya da etkilenmemek için çeşitli alternatifler üzerinde çalışıyor. Biz de çalışıyoruz."

'Serbest ticaret anlaşması için 17 ülkeyle müzakere ediyoruz

BURSA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün 20 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var ama 17 ülkeyle de müzakere ediyoruz. Yani Ekvador'dan tutun da Ukrayna'dan Japonya'ya, Tayland'a Endonezya'ya kadar birçok ülkeyle çok sıkı müzakereler yapıyoruz. Ukrayna ile önümüzdeki günlerde imzalama imkanımız var, sona geldik." dedi.

'Serbest ticaret anlaşması için 17 ülkeyle müzakere ediyoruz'

Çavuşoğlu, ticaretin önünün açılabilmesi için dünyanın her yerinde var olmak gerektiğini vurguladı.

Bugün dünyada Türkiye'nin 242 misyon arasında beşinci sırada olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Afrika açılımı ortaklık politikasına dönüştü, bu her şeye yansıyor. Misyon sayımıza da yansıyor. 9 yıl önce 12 büyükelçiliğimiz vardı, şimdi Afrika'da 42 büyükelçiliğimiz var. 54 Afrika ülkesi var. 4-5 tanesinde belki şimdilik açmayız ama hedefimiz 50. Birçoğunun kararlarını aldık, resmi prosedürleri tamamladık. Uygun zamanlarda büyükelçi atayacağız." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, Türk ürünlerinin dünyanın her yerinde var olduğunu anlattı.

Serbest ticaret anlaşmalarıyla ürünlerin önündeki engelleri kaldırmaları gerektiğine değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bugün 20 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız iyi bir şekilde işliyor. Bazı ülkelerle ticaret dengesinde onların lehine ya da bizim lehimize bir dengesizlik oluyor. Onu da ticaretin içindeki kalemleri çeşitlendirerek ya da yatırımları artırarak telafi etmeye çalışıyoruz. Bugün 20 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var ama 17 ülkeyle de müzakere ediyoruz. Yani Ekvador'dan tutun da Ukrayna'dan Japonya'ya, Tayland'a Endonezya'ya kadar birçok ülkeyle çok sıkı müzakereler yapıyoruz. Ukrayna ile önümüzdeki günlerde imzalama imkanımız var, sona geldik."

Çavuşoğlu, haziran ayında da Japonya ile anlaşma imzalayacaklarını, bu ülkeye yaptıkları son ziyarette konuyu muhataplarıyla teyit ettiklerini belirtti.

Anlaşmanın, Japonya'daki G20 Zirvesi öncesinde imzalanacağı bilgisini paylaşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Pakistan'la da hemen hemen tamamladık. Pakistan, tekstil dahil bazı ürünleri korumak istiyor. Biz de bazı ürünleri korumak istiyoruz. O zaman ne devreye giriyor? Tercihli ticaret anlaşması. Bazen bazı ülkelerle de tercihli ticaret anlaşması müzakeresine başlıyoruz. Kardeş ülkelerden Özbekistan ve Azerbaycan, bu ülkelerden. Baştan bazı ürünleri korumamız gerektiği konusunda hemfikir oluyoruz. O zaman tam serbest ticaret anlaşması değil, o ürünleri bir kenara bırakıp diğer ürünler üzerindeki tarifeleri kaldırıyoruz. Tayland ve Endonezya ile serbest ticaret anlaşması müzakereleri yolunda gidiyor, yoğunlaştırdık."

"Amerika ile Türkiye'nin potansiyeli buna imkan veriyor"

Çavuşoğlu, ayrıca 8 ülkeyle de serbest ticaret anlaşmasına başlama konusunda teyitleştiklerini aktardı.

Söz konusu 8 ülkeden birinin ABD olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Şimdi Amerika ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başkan Trump 75 milyar dolar ikili ticaret hacmi hedefi koydu. Bu hedefe ulaşabilir miyiz? Evet ulaşabiliriz. Amerika ile Türkiye'nin potansiyeli buna imkan veriyor. Yeter ki bu serbest ticaret anlaşmasını biz bir an önce müzakere edelim. Karşılıklı ekonomik kurmaylar gidecekler, gelecekler biz de Dışişleri Bakanlığı olarak bunların koordinasyonunu yapacağız ve Amerika gibi Kanada, Hindistan, Vietnam, aynı zamanda Orta Amerika ülkeleri, Afrika, Karayip, Pasifik ülkeleri, Cezayir, Güney Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerle ve bölgesel örgütlerle serbest ticaret anlaşmalarını ikili düzeyde de yürütüyoruz, bazen de bölgesel ekonomik örgütlerle yürütüyoruz. Bu çok kolay olmuyor ama bir de avantajı var. O örgütle imzaladığınız zaman o örgüte üye tüm ülkelerle ticaretiniz serbest bir şekilde devam edebiliyor."

"İnşallah önümüzdeki süreçte vize serbestisini elde edeceğiz"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iş insanlarının önündeki engelleri de yeşil pasaport vererek aşmaya çalıştıklarına dikkati çekti.

Asıl yapmaları gereken işin vizeleri kaldırmak olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar 70 ülkeyle vizeleri kaldırdık ama halen vize konusunda sıkıntı yaşadığımız ülkeler var. Rusya bunlardan biriydi. İş dünyası, tır şoförleri ve resmi pasaportlar için vizeyi kaldırdık ama amacımız tamamen vizeyi kaldırmaktır. Bu konuda da mutabıkız. Şimdi iki tarafın heyetleri, çalışma grubumuz tamamen vizenin kaldırılması için çalışmalarını başlattı. Diğer taraftan hepimizin beklediği Schengen bölgesine vizesiz seyahat hakkını elde etmek için bu vize serbestisi anlaşmasının uygulanması için çok çalışıyoruz. 72 kriter vardı, 66 tanesi tamamlandı. Yani Türkiye ve AB bu konuda mutabık, bu kriterler ortadan kalktı. 6 kriter kaldı."

Bu 6 kriterin her biri için AB ile çalışma grubu oluşturduklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Karşılıklı nelerin yapılması gerektiğini aktardık. Şimdi bu çalışma grupları ikişer kere toplandıktan sonra resmen masada müzakereler başladı. AB sözünde durursa ki bu konuda her zaman onlardan kaynaklanan bir sebeple bir soru işareti oluyor, biz inşallah önümüzdeki süreçte vize serbestisini elde edeceğiz. Schengen bölgesine vize serbestisini elde ettikten sonra da birçok ülkeye vizesiz gitme hakkını da elde edeceğiz çünkü birçok ülke bu kritere bakıyor." diye konuştu.

"Turizm hedeflerimizi revize etmeliyiz"

Çavuşoğlu, turizm konusuna da değinerek, "Turizmle ilgili hedeflerimiz var. Bu hedeflere de ulaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız 2023 için '50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir.' dedi. Bu hedeflerimize şimdiden ulaşmaya başladık. Hedeflerimizi revize etmemiz lazım ama kişi başına elde ettiğimiz geliri de yükseltmemiz lazım. Şu anda bin doların altındayız. Maalesef iki yıl önceki krizden dolayı sektörümüz fiyatları çok düşürdü; çok uyarmamıza, tavsiyelerde bulunmamıza rağmen." değerlendirmesinde bulundu.