İSTANBUL (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ikinci çeyrekte ihracatın doğrudan verdiği destekle ilk çeyrektekinden daha iyi bir büyüme beklediklerini belirterek, "Üçüncü çeyrekte de 2016 yılındaki işgal girişiminin arkasından gelen eksi büyümeden dolayı baz etkisiyle yüzde 7'nin oldukça üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Dördüncü çeyrekle de Türkiye'de ihracatın büyümeye verdiği katkıyla son derece pozitif bir dönem başlayacak." dedi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı ev sahipliğinde, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin gelecek hedefleri doğrultusunda gayet iyi gidildiğini belirten Zeybekci, "Eksiklerimiz var, bunları biliyoruz. Bunları nasıl tamamlayacağımızı da biliyoruz. Bunları tamamlamak için gerekenleri de her fırsatta sırayla gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini "ihanet girişimi" olarak tanımlayan Zeybekci, şöyle konuştu:

"Hiçbir dostumuzun sözlüğünde, tarihinde, kaderinde böyle bir şey olmaması, bizim bunu anlatmamızı da o kadar zorlaştırıyor. Belki tereddüt burada yaşanıyor. Her şeyin mükemmel olduğu bir cuma akşamı, bir anda uçaklar Meclis'i bombalamaya başladı, tanklar köprüyü tuttu. Bunu bir Alman, bir Hollandalı dostunuza nasıl anlatırsınız? Anlaması mümkün değil ki. Bu yüzden anlatmakta çok zorlanıyoruz. Bir de sonrasında 'Pazartesi sabahı Türk bankaları tüm dünya ile entegre şekilde bütün mükellefiyetlerini yerine getiriyordu, üretim, ihracat hayat devam ediyordu.' diyorsunuz. Dostlarımız ikisini de anlamıyor, anlamakta zorlanıyorlar."

Bakan Zeybekci, böyle bir durumun diğer ülkelerde yaşanması durumunda çok zor toparlanacağını belirterek, tüm bunlara rağmen Türkiye'nin 2016 yılının üçüncü çeyreğindeki eksi büyümeden ardından son çeyrekte yüzde 5'lik büyüme ile yıllık yüzde 2,9'luk büyüme gerçekleştirdiğine işaret etti.


- "İkinci çeyrekte ihracatın doğrudan verdiği destekle daha iyi bir büyüme bekliyoruz"


Verilen destek ve teşviklerle "ihracat seferberlik yılı" ilan ettikleri 2017'ye, "Türkiye için ihracata dayalı büyümenin sürdürülebilir ve öngörülebilir şekilde devamlı hale geldiği bir yıl olacak" diyerek başlattıklarını hatırlattı.

Zeybekci, bu anlamda tüm tedbirlerin hayata geçirildiğini ve 2017 yılında bunların sonuçlarının görülmeye başladığına dikkati çekti.

Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,2'lik bir bölümü ihracattan alınan yüzde 5'lik büyüme yakaladıklarını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:

"İkinci çeyrekte yine ihracatın doğrudan verdiği destekle ilk çeyrektekinden daha iyi bir büyüme bekliyoruz. Üçüncü çeyrekte de 2016 yılındaki işgal girişiminin arkasından gelen eksi büyümeden dolayı baz etkisiyle yüzde 7'nin oldukça üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Dördüncü çeyrekle de Türkiye'de ihracatın büyümeye verdiği katkıyla son derece pozitif bir dönem başlayacak. Bunu sürdürülebilir hale getireceğiz ve bunu rahatsız edici hiçbir şeye müsaade etmeyeceğiz. Üretim, yatırım, ihracat ve dış ticaret ikliminin uygunluğu anlamında yapılması gereken her şeyi yapacağız. Alacağımız tedbirlerle bunları sağlayacağız."

Zeybekci, kişi başı düşen gelirde Avrupa Birliği'nin (AB) ilk sıralarında yer olan dost ülkelerin, Türkiye'de olduğu gibi gelecek 10 yılda milli geliri iki katına çıkarma, enerji üretim ve tüketimini iki kat artırma, ulaştırma ile ilgili yaklaşık 200 milyar dolar civarında yatırım yapma ve sağlıkta yeniden yapılanma hedefleri bulunmadığına değinerek, Türkiye'nin bir fırsatlar ülkesi olduğunu vurguladı.


- "Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı olarak o gece kurşunlandım"


Bakan Zeybekci, Türkiye'nin coğrafi konumunun artılarına ve eksilerine de değinerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Sıkıntılar bölümü sürdürülebilir değil ama Türkiye'nin önümüzdeki dönemle ilgili fırsatlar bölümü sürdürülebilir. Sıkıntıları, rahatsızlıkları ve ne yapmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Dostlarımızın bizi anlamakla ilgili sıkıntısını da anlıyoruz ve biliyoruz. Dünyanın en kanlı, en sinsi, en tehlikeli örgütü ile mücadele ederken bir ikilem yaşıyoruz. Yaşadığımız şeyin ciddiyetini, vahametini, önemini bildiğimiz için, 'dostlarımız da bizim gibi bunun farkındadır' varsayımıyla hareket ederek, bazı şeyleri anlatmayı ıskaladığımız, ihmal ettiğimiz bölümlerle dostlarımızın anlayamadığını da görüyoruz.

Olağanüstü günler, olağanüstü ortamlar yaşadık. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı olarak ben o gece kurşunlandım, yaylım ateşe tutuldum. Doğrudan hedef alınarak tüfeğin sesinden önce, kurşunun sesini duydum o gece. Meclis'in bombalandığında da oradaydık. 'Herhangi bir ülkedeki Ekonomi Bakanı dostum, bu yaşadıklarımızı görmüş ve anlamıştır, benim bu dönemdeki reflekslerimi de anlayışla karşılar' diye beklerken, farklı olumsuzluklar yaşadığımızı görüyoruz ama bunlar da geçecek. Türkiye'nin hedefi belli."

(Sürecek)