İSTANBUL (AA) - Medicana Çamlıca Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Organ Nakli Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu, "Organ yetmezliği, toplumun desteğine muhtaçtır. Asıl ve esas sorun organ bağışı alanındaki farkındalığın yetersizliği." ifadelerini kullandı.

Medicana Çamlıca Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada organ nakline ilişkin bilgi verildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu, organ naklinde Türkiye'nin dünyada önemli bir başarıya imza attığını belirterek, buna karşın organlarını bağışlayan vefat edenlerin oranın çok az olduğunu aktardı.

Tellioğlu, Türkiye'nin dünyada milyon nüfus başına gerçekleştirilen canlı vericili organ nakillerinde ilk 3 ülke içerisinde olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Bu noktada başarı, teknik olarak daha zor ameliyatları yüksek başarı ile gerçekleştirebilmemizdir. Yurt dışından meslektaşlarımız, ülkemizde biriken deneyimden faydalanmak ve eğitim almak amacıyla merkezlerimize gelmektedir. Dünya genelinde kıyaslandığı zaman ülkemiz açısından gurur verici böylesi bir tablo yanında, bölgemizdeki ülkeler perspektifinden baktığımızda ise Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu ülkeleri hatta Afrika dahil, hastaların tedavi olmak için geldikleri ülke konumunda olduğumuzu söylemek mümkün.

Organ nakli cerrahisi, nefroloji ve gastroenteroloji alanlarında biriktirdiğimiz deneyim ile gurur duyduğumuz açıktır. Ancak organ bağışı alanında aynı başarıyı elde edebilmiş değiliz. Sağlık Bakanlığı, organ nakli koordinasyon birimleri ve nakil merkezlerinin yaptığı çalışmalarla bağış oranlarında belirli bir artış elde edilmiş olmakla birlikte Avrupa ile kıyasladığımızda henüz kat edilecek uzun bir yol olduğu da açıktır."

Böbrek nakli alanında yaşanan en büyük sorunun organ kaynağı kısıtlılığı olduğunu bildiren Tellioğlu, yılda yaklaşık 3 bin 500 böbrek nakli gerçekleştirdiklerini, bu rakamın yaklaşık 3 binin canlı vericili, 5 yüzünün vefat eden kişilerin bağışladığı organlar olduğunu aktardı.

Tellioğlu, canlı vericisi olmayan hastalar için tek umudun vefat eden insanlardan bağışlanacak organlar olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hastalar açısından tedavi edilebilecek bir hastalık nedeniyle hayatlarının alt üst olması gerçek bir trajedi olarak yaşanmaktadır. Tedavisi açısından çok önemli bir deneyim birikimi sağlanmış olan organ yetmezliği, toplumun desteğine muhtaçtır. Toprak olup gidecek organların umuduyla güne uyanan hastalar, endişe ve umutsuzlukla uykuya dalıyor. Asıl ve esas sorun organ bağışı alanındaki farkındalığın yetersizliğidir.

Bir yanıyla toplumumuz böbrek yetmezliğinden haberdar, böbrek nakliyle tedavi edilebildiğini biliyor. Ancak bu hastalığın tanımadıkları, bilmedikleri birilerinin derdi olduğu kanaatindeler. Kendilerini ne kadar ilgilendirdiğinin farkında değiller. Şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği ve obezite gibi salgın hale gelen sorunların tamamı böbrek yetmezliği risk grubunu oluşturuyor. Belki şu an organ yetmezliği olan bir yakınınız olmayabilir ancak eğer şeker hastası bir yakınınız var ise, yüksek tansiyonu nedeniyle tedavi gören tanıdıklarınız var ise organ yetmezliği kapıyı çalmak için mazeret bekliyor olabilir. O nedenle tüm toplumun geleceği güvence altına alabilmek adına organ bağışına destek olması zorunlu."

Türkiye'de böbrek nakli ile ilgili gerek teknolojik gerekse de sağlık sistemlerinin süreç yönetimi ile ilgili eksiklik kalmadığını ifade eden Tellioğlu, "Böbrek nakli öncesi yapılan tetkiklerde en üst düzey teknolojiyi kullanmaktayız. Ülkemiz bu anlamda sağlık yatırımları ile bölge ülkeleri içerisinde lider konumdadır." değerlendirmesinde bulundu.