İSTANBUL (AA) - HASAN ARSLAN - Nissan Genel Müdürü Sinan Özkök, gelecek yıl için otomotiv pazarında 400 binli seviyelerin öngörüldüğünü belirterek, "2019'da da sektörün desteklenmesi gerek. Hastayı makineye bağladık, artık makineden çıkıp, yürümeye başlamamız lazım. ÖTV ve KDV teşviki sektöre can verdi, bankalardan sağlanabilecek indirimli faiz oranlarıyla da yürümeye başlarız." dedi.

Sinan Özkök, AA muhabirine otomotiv sektörü ve Nissan açısından 2018 yılını değerlendirirken, 2019'dan beklentilerini açıkladı.

Bu yılın ilk 3 ayında otomotiv sektörü için pazarın 2017'ye benzer ilerlediğini anlatan Özkök, ancak nisandan itibaren dövizdeki dalgalanma ve faizlerdeki artışa bağlı olarak pazarda bir daralma görüldüğünü söyledi.

Özkök, ürün ve marka algısından sonra müşterinin otomobili satın almasını fiyat ile finansman uygulamalarının tetiklediğini vurgulayarak, "Pazarda fiyatlar, dövize bağlı olarak arttı. Dövizdeki artış ocak-eylül döneminde yüzde 50 civarındaydı. Faiz oranları da aylık yüzde 3'lere kadar çıktığı için her ne kadar kampanyalar yapsak da müşterinin algısı 'yüksek faiz döneminde kredi borcunun altına girilmez' şeklinde gerçekleşti ve pazarda aylık bazda yüzde 70-75'lere kadar bir daralma gördük." diye konuştu.

Otomotiv sektöründe ÖTV ve KDV teşvikleri ile belli bir ivmelenme görüldüğünden bahseden Özkök, buna karşın yılın 11 ayında toplam pazarın yüzde 34 daralarak 543 bine gerilediğini anımsattı.

Özkök, aralık ayı için pazar tahminlerinin 65-70 bin seviyelerinde bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bu da 610-615 bin civarında bir rakamla yılı kapatacağımızı, geçen yıla göre ciddi bir düşüş yaşayacağımızı gösterir. Buna karşın pazarın çok daha aşağı inme riski vardı. ÖTV ve KDV teşviki olmasaydı yılı ancak 550 bin seviyesinde kapatabilecektik. Diğer taraftan bakıldığında, kasım ve aralıktaki bu canlanma, aslında 2019'un ocak-mart dönemindeki talebin bir parça öne gelmesi demek. Dolayısıyla 2019'un ilk 3 ayında çok daha düşük pazara gideceğimizi, 2018'in de altında bir pazarla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyoruz. Şu anda gelecek yıl için otomotiv pazarında yaklaşık 400 binli seviyeleri öngörüyoruz. Bu yılı 600 binlerde bitirebilirsek, önümüzdeki yıl bir yüzde 30'luk daralma daha öngörüyoruz."


- "Biz yatağa düşmeden gerekli tedbirlerin alınması gerek"


Sinan Özkök, otomotivin lokomotif sektör olduğunu vurgulayarak, "2019'un heba edilmemesi lazım. 2019'da da sektörün desteklenmesi gerek. Hastayı makineye bağladık, artık makineden çıkıp, yürümeye başlamamız lazım. Vergi teşviki sektöre can verdi, bankalardan sağlanabilecek indirimli faiz oranlarıyla da yürümeye başlarız." ifadelerini kullandı.

Geçmiş dönemlerde gayrimenkul, beyaz eşya, mobilya gibi sektörlere, onları harekete geçirecek şekilde çok avantajlı faiz oranlarının uygulandığını anımsatan Özkök, kendilerinin de böyle bir talebi olduğunu ancak kabul görmediğini dile getirdi.

Özkök, gerekli tedbirlerin zamanında alınmasının önemine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Biz yatağa düşmeden gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Sektör olarak bize sağlanan avantajların tamamını müşteri ve piyasaya yansıtmaya hazırız, yeter ki o avantajlı durum ortaya çıksın. ÖTV ve KDV teşvikinin üzerine bankalar da sektöre avantajlı bir faiz sağlasaydı, pazar için şu anda 600 binleri değil 700 bin üstü rakamlardan bahsedecektik. Bunun istihdam anlamında bayilik teşkilatında çok ciddi yansımaları da oldu. Bayilerin bazı çalışanlarla yollarını ayırdığını görüyoruz. Bir diğer nokta, sıfır araç fiyatlarında bir düşüş olmasından dolayı ikinci elde de belli bir gerileme söz konusu. Yarın ikinci el fiyatlarındaki artışla, bu pazarın biraz daha hareketlenmesi söz konusu olacak. Bu da sıfır araç piyasasını biraz daha düşürecektir."


- "Yatırımcı potansiyele bakar, Türkiye'nin potansiyelini masaya koymalıyız"


Nissan Genel Müdürü Özkök, avro/TL'deki yukarı yönlü hareketlerin, pazarda araç fiyatlarını yükseltebileceğini belirterek, "Avro/TL için 6'nın altındaki seviyeler, otomobil fiyatlarında çok ciddi bir oynamaya sebep olmaz ama bu seviyenin üzerindeki yukarı yönlü hareketler fiyatlara kademeli olarak yansıyacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde döviz, faiz ve enflasyondaki gelişmeleri izleyeceğiz." diye konuştu.

Sektörde çeşitli markaların çok ciddi yatırımları olduğunu anlatan Özkök, şöyle devam etti:

"Üretimi yakından takip ediyoruz. Yatırımcılar yurt içindeki pazar ne durumda diye bakıyor. Önümüzdeki dönemde pazarın tekrardan yükselerek 1 milyonlu rakamlara gelmesi hem mevcut modellerin yenilenmesi hem de yeni ürünlerin gelmesi açısından Türkiye'nin önünü açacaktır. İç pazar kuvvetli ise yatırımcı çekilebilir. En son yayımlanan rapora göre 1 milyonlu rakamlara ancak 2023'te gelinebiliyor. Yatırımcı 4 yıla bakmaz, potansiyele bakar. Dolayısıyla Türkiye'nin potansiyelini ve yatırımlar açısından çekiciliğini masanın üzerine koymamız lazım. 2023'ü beklememeliyiz."

Özkök, yılın 11 ayında 131 elektrikli araç satışı yapıldığını, bunun 2017'nin aynı dönemine göre önemli bir olmasına karşın bu pazarın dünyaya kıyasla hala çok düşük seviyelerde bulunduğunu ifade etti.

Amerika, Avrupa ve Çin'de elektrikli araç pazarının çok ciddi bir şekilde geliştiğine değinen Özkök, Türkiye'de ise araçlarda menzilin kısa olması ve şarj istasyonları konusunda yeterli altyapının bulunmaması unsurlarının, pazarın kısıtlı kalmasına yol açtığını kaydetti.

Özkök, Nissan'ın şu anda dünyada en çok elektrikli araç satan marka konumunda olduğunu aktararak, "Nissan Leaf’in yeni versiyonunu lanse edeli 1 yıl oldu. Nissan Leaf'i Türkiye'ye getirmek üzere çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 2019 sonu ve 2020 gibi bunu öngörüyoruz. Biz artık şarj altyapısından ziyade kendi menzilimizi uzatarak müşterinin kafasındaki soru işaretini gidermeyi amaçlıyoruz. Dolayısıyla Nissan Leaf'i önümüzdeki dönemde inşallah Türkiye'de de yollarda göreceğiz. Yerli araç projesinin yüzde 100 elektrikli olacağını düşünürsek, şarj istasyonu konusunda birtakım iyi gelişmeler olacağını öngörüyoruz." değerlendirmelerini yaptı.


- "Nissan Intelligent Mobility özelliklerini tüm araçlarımıza yayacağız"


Sinan Özkök, yılın 10 ayında 9 milyondan fazla satışla Renault-Nissan ve Mitsubishi ittifakının dünyada en çok satan otomobil grubu olduğunu anlattı.

Nissan'ın da burada en fazla katkıyı sağlayan marka durumunda olduğunu kaydeden Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'ye geldiğimizde özellikle SUV ve pikap segmentlerinde rol alıyoruz. Burada yaptığımız iyi kampanyalarla, müşteri algısının da çok yüksek olması dolayısıyla başarılı bir sene geçiriyoruz. Eylülde yüzde 5,3'lük, ekimde yüzde 7,7'lik, kasımda ise yüzde 8,2'lik pazar payına ulaştık. Bu bizim normal trendimizin iki misli demek. Pazar payı anlamında her şey planlarımız doğrultusunda ilerliyor, ama adet bazında pazar daraldığı için biz de hedefimizin bir parça altında kaldık. Biz 35-40 bin seviyesini koruyarak 2021 sonrasında 50 binin üzerine çıkmayı ve pazar payı açısından yüzde 6'lar seviyesine gelmeyi planlıyorduk. Geldiğimiz noktada bu yılı 25 bin seviyesinde kapatacağımızı öngörüyoruz. Gelecek yıl toplam pazar yüzde 30 daralırsa bizim de Nissan olarak satış adedi açısından tekrar 20 bin seviyesinin altına inmemiz gibi bir risk var."

Özkök, pazarda geçen yılın 11 ayında yüzde 28 civarında bulunan hatchback satış oranının, 2018'in aynı döneminde yüzde 24'e düştüğünü, SUV kasa oranının ise bu süreçte yüzde 18'den yüzde 22'ye ulaştığını, aradaki farkın daraldığını söyledi.

Hatchback'ten SUV kasa tipine geçiş trendinin artarak devam edeceği öngörüsünde bulunan Özkök, "Önümüzdeki 2 yıl içinde SUV, hatchback kasa tipini geçer ve yüzde 28-30'lar bandına gelir. Hatchback daha daralır." dedi.

Özkök, Nissan olarak bazı yenilikler düşündüklerini, ancak ellerindeki stok seviyesine bağlı olarak bu yeniliklerin Türkiye'ye gelişinin bir süre ertelendiğini bildirdi.

Nissan Juke kasasının gelecek dönemde tamamen değişeceğini, ancak gelecek yıl aynı kasayla devam edeceklerini aktaran Özkök, "Nissan Intelligent Mobility üzerinde, aynı yeni ürün lansmanı gibi çalışıyoruz. Nissan Intelligent Mobility özelliklerini önümüzdeki dönemde çok daha fazla modelimizde göreceğiz ve yavaş yavaş tüm araçlarımıza yayacağız. Bu önemli bir vizyon ve hayata geçirilmesini önemsiyoruz. 2019 ve sonrası, Nissan Intelligent Mobility unsurlarının giderek daha fazla ürüne yansıdığı bir dönem olacak." diye konuştu.