21,23,24,26. Dönem Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle mesajında "Büyük Osmanlı İmparatorluğuna yıllar yılı uç beyliği yapmış, Güzel Anadolumuzun cennet Köşesi Başbağlar Köyümüze, gözü dönmüş canilerce yapılan menfur saldırının üzerinden tam 25 yıl geçti.
Bu saldırının üzerinden yıllar geçse de 33 şehidimizin yüreklerdeki acısı her geçen gün biraz daha benliğimizi yakmaktadır.

Geçen yıllara rağmen acılar tazedir. Yüreklerdeki sızı dinmemiştir. Yaptıkları katliamlarla  Adil Hocayı susturanlar , camiyi ve okulu  yakan gözü dönmüş caniler, Başbağlarımızda ezanın susmadığını , Ay Yıldızlı Bayrağın inmediğini, ilelebet te inmeyeceğini elbette görmüşlerdir.
Anadolumuzun bağrında kurtuluş mücadelesi  vermiş, et ile tırnak  gibi birleşmiş, milletimizin zenginliği olan küçük farklılıklarımızı, bölüp parçalama adına kullanmak isteyen  art niyetli, provakatif zihniyetler asla başarıya ulaşamayacaklardır.
Zira dünyanın hiçbir yerinde , hiçbir fikir ve ideal, terörle, şiddetle, sonuca ulaşamamıştır.
780.000 km2 vatan topraklarında yaşayan 81 milyon insanımız , Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sunnisiyle, tek yürek olarak nasıl kurtuluş destanını gerçekleştirdiyse, nasıl FETÖ darbesini sonuçsuz bıraktıysa ve nasıl Türkiye Cumhuriyetini kurduysa, O’nu ilelebet yaşatmasını da bilir.


Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da yedi düveli dize getiren atalarımız, bu topraklarda koyun koyuna yatarken , bizlere emanet edilen vatanın her karışında birlik ve beraberlik nidaları  yükselmeli, terör ve teröristin amaçlarına ulaşmaları önlenmelidir.
Unutmayalım ki Milletimiz de bu sevda , Devletimizde her bölücülüğe ve darbeci zihniyete karşı verilecek yüksek bir mücadele azmi ve gücü vardır. Nitekim 24 Haziranda gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimlerinde Milletimiz birlik, beraberlik ve teröre karşı duruşunu bir kez daha teyit etmiş bunu sandığa yansıtmıştır.
Teröre verdiğimiz en sağduyulu cevap, nereden gelirse gelsin, ne adına olursa olsun, hangi ideolojik mülahazaya dayanılırsa dayandırılsın , terör karşısında birlik ve dayanışmamızı güçlendirmek, şiddete asla pirim vermeyeceğimizi göstermektedir.
Sınırların kalktığı, bilimin ön plana çıktığı yepyeni değerlerle donanan dünyada ,insan haklarının ön plana çıktığı muhakkaktır. Durum böyle olunca insanın yaşama hakkı  da en önemli “insan hakkı” olarak ön plandaki yerini almalıdır.


Başbağlar  katliamı, Sivas Olayları, Maraş Olayları ve 15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişimi gibi yakın tarihimizin acı sayfaları insanın yaşama hakkına yapılmış, büyük ve acımasız saldırılardır. Bütün bunları ülke ve millet bütünlüğüne ,dirlik ve düzenine yapılan saldırılar olarak görmek ve birbirinden ayırt etmemek gereklidir.
Bu nedenle Terör nereden  gelirse gelsin, kime hangi yöreye saldırırsa saldırsın, insanlığın düşmanı olması nedeniyle, şiddetle kınıyor ve telin ediyorum.


Sivası, Başbağlardan, Başbağları ,Maraştan , Maraş’ı  Çorumdan hiçbirini birbirinden ayırt etmeden bu menfur saldırıları şiddetle kınıyorum.
Zira buralarda katledilenlerin her biri bu vatanın evlatlarıdır. Kesinlikle biri diğerinden daha acı ve daha vahim değildir.
Bunlardan her hangi birini ön plana çıkarmaya çalışanları  vicdan muhasebesi  yapmaya, bu konularda daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
25 yıl önce ebediyete uğurladığımız Başbağlardaki şehitlerimize , terör kurbanı şehitlerimize ve Milli İrade için Hakka yürüyen tüm şehitlerimize rahmetler diliyorum.


Şehitlerimizin yakınları başta olmak üzere tüm hemşehrilerimize ve Yüce Milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum"dedi.