Bakan Akdağ ilk olarak Erzincan Valiliğini ziyaret etti. Bakan Akdağ Valilik ziyaretinde Erzincan Valisi Ali Arslantaş tarafından karşılandı.Bakan Akdağ Erzincan Valiliğinde yaptığı açıklamada "Erzincan gerçekten Doğu Anadolu bölgemizin Türkiye’mizin pırıl pırıl yaşanası bir şehir.  Bir taraftan büyük şehirlerin gürültüsünden, sıkıntısından uzak ama diğer taraftan da bir şehirde yaşamak için alt yapı imkanlarına sahip, Hem İstanbul ve Anakara ile ulaşım imkanları hem de verilen hizmetler açısından başta sağlık hizmetleri olmak üzere üstün hizmet anlayışı gerçekten Erzincan’da yaşanası bir şehir kılıyor. Bizler elimizden geldiği kadar ülkemize ç.ok büyük hizmetleri dokunan bugünde canla başla memleketin en üst vefa seviyesine ulaşması için, huzur içinde yaşamamız için gayret eden,  değerli Başbakanımızın doğduğu topraklara hizmet  etmek için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz. Bundan sonrada İnşallah göstermeye devam edeceğiz.

Erzincan’ı sağlık acısından büyük ölçüde kendi kendisine yeten bir hale getirmiştir
Bildiğiniz gibi sağlık hizmetleri ve sağlık yatırımları açısından Erzincan mükemmel bir noktaya geldi. Bugün Erzincan Türkiye’nin en büyük şehirlerinde, metropol şehirlerinde verilen sağlık hizmetlerinin neredeyse bütününün verildiği bir yer. Erzincan’da kalp ameliyatı yapıyoruz. Erzincan’da bir kalp krizine acil müdahale ederek kalp damarlarını açacak müdahaleler gerçekleştiriyoruz.    Erzincan’da özellikle Üniversitemizde ve Tıp fakültemizle çok uyumlu bir çalışma içerisindeyiz Sağlık Bakanlığı olarak. Bu uyumlu çalışma bize her geçen gün burada verilen sağlık hizmetlerini daha mükemmel hale getirmeyi sağlıyor. Laburatuvardan tutunda her türlü yan dal hizmetlerinin verildiği bir şehirde yaşıyoruz. Yeni hastanemiz var. Bizim AK Parti hükümetleri döneminde tamamladığımız ve Erzincanlı hemşerilerimizin hizmetine sunduğumuz, ama hizmetleri genişlettikçe bu sefer mekanlarda yetmemeye başlıyor. Dolayısı ile bu yeni hastanede mimari olarak da birleşik çalışacak bir başka yeni hastane inşaatına da başlıyoruz. İhaleyi bitirdik.  İş teslimini yapmak için hazırlanıyoruz. Böylece toplamda yaklaşık 75 bin metre karelik kapalı alan olan 350 yatak kullanabileceğimiz ihtiyaç durumunda   Allah korusun herhangi bir tabii afet yada  ihtiyaç durumunda bunu 400 yatağa çıkarabileceğimiz mükemmel bir hastane kompleksine de İnşallah önümüzdeki bir, iki yıl içerisinde sahip olacağız. Gerek vatandaşlarımızın araçlarını getirdiklerinde kullanacakları geniş bir kapalı otoparkın yapılıyor olması gerek hastaların ayaktan geldiklerinde geniş polinkilik alanlarında ferah bir biçimde redavulu bir biçimde muayene olabilecekleri gerekse hasta odalarımızın tek yataklı nadiren kalabalık zamanlarda bazı odalar çift yatalı olabilir. Genelde tek yataklı banyolu tuvaletli bir refagatcı yatağı bulunan buz dolabı olan televizyonu olan adete iyi bir otel odasında kalabilecek, bakımlarını yapabileceğimiz bir hastanemiz olarak bir bütün olarak. Burada sadece bina meselesi değildir. Özellikle üniversitesi ile güçlü ve uyumlu işbirliği Erzincan’ı sağlık acısından büyük ölçüde kendi kendisine yeten bir hale getirmiştir. Nüfuslar itibari ile nadir bir takım işlerden dolayı Erzincan dışına çıkmak gerekebilir. Mesela organ nakli gibi, bunlar  normal karşılamak gerekiyor. Erzincan’da aslında ilklerden birini daha gerçekleştirdik. Üniversitemiz de diş hekimliği fakültesi ile bizim ağız diş sağlığı merkezimizle birlikte çalışabilir hale getirdik.İnşallah bu yeni yapacağımız bu hastanemizle beraber yeni aile sağlığı merkezimizde  var 10 adet bunun dışında il sağlığı halk sağlı genel sekreterlik binası  Erzincan için planladığımız sağlıklı yaşam merkezimiz var.Bunu da 2 yıl içerisinde tamamlayıp Erzincanlı hemşerilerimizin hizmetine sunacağız.
 
Erzurum’dan buraya gelirken bir defa daha Allah bin defa razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ile Sayın Başbakanımızın ulaştırma bakanı döneminde yapmış olduğu  yolların üzerinden geldik. Biz buraların çocuğu olduğumuz için bu yolların geçmişte nasıl olduğunu biliyoruz. Sansa deresi dediğimiz zaman buraya geldiğimizde hele kışın buraya geldiğimizde yüreğimiz tık tık atmaya başlardı.  Daracık yollar. Ufak bir buzlanma da kaza riski Allah korusun, şimdi prıl prıl yollarda geliyoruz. Ne kadar Başbakanımız ‘yolların kıralı olmaz kuralı olur’ dese de  zaten yolların kıralı gibi geliyoruz ama kurallara da uyuyoruz tabi.    
 
 
İki ay sonra bir referanduma gidiyoruz. Aslında tarihi günler yaşıyoruz. Milletin iradesinin, demokrasinin Türkiye’de tamamen yerleşeceği, vesayetin altından kalkacağı milletin söz hakkının doğrudan hem meclis üzerinde hem de milletin üzerinde ortaya çıkacağı yeni bir döneme giriyoruz. Evet biz Cumhurbaşkanımızı seçiyoruz. Ancak ömür taraftan bir meclis seçiyoruz, yürütmeyi ve başbakanlığı o meclis belirliyor. TBMM belirliyor. Aslında yasama ve yürütme Türkiye’de birbirinden pekte farklı yürümüyor şuanda. Birbirinin içine girmiş durumda. Daha sağlıklı bir yönetim için, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerekiyor. Yapmaya çalıştığımız budur. Güçlü bir meclis öte taraftan dorudan seçilen cumhurbaşkanı ile güçlü bir yürütme Türkiye’yi Allah’ın izniyle arzuladığımız, özlediğimiz, muhasır medeniyetler üzerine uçurarak götürecektir. Bizim şartlarımız ve çevremiz itibariyle dünyada başta Müslüman ülkeler olmak üzere, mazlum ülkelerin Türkiye’de beklentileri itibariyle, bizim milletimizin bizden beklentileri itibari ile koşarak iş yapmaya ihtiyacımız var. Biz yürüyerek iş yapamayız. Biz unu elemiş eleğini asmış zengin Avrupa ülkelerinin yönetim biçimleri ile Türkiye’nin yönetim biçimi aynı olamaz. Kaldı ki İtalya’da bir örneğini gördük. İstikrarı sağlamak üzere farklı kanunlar yaptı. Türkiye artık Allah’ın izniyle Nisan’da kir referandumla birlikte Cumhurbaşkanını seçen ve o cumhurbaşkanı  ile 5 sene boyunca istikrarlı bir biçimde hizmet edeceğini bildiğimiz, hizmetin geleceğini bildiğimiz bir yapıya bürünüyor. Bir taraftan da gençlerin önü açılıyor.  Bunu muhalefet çevresi küçümsüyor ama bunu asla küçümsememek lazım. Biz bir taraftan 18 yaşındaki gençlere seçme hakkı veriyoruz, artık sen ülkeyi yönetenleri seçebilirsin o yaşa geldin diyoruz,  hayla anayasamız bu gençlerin seçilme hakkı olmadığını söylüyor. Bu büyük bir çelişki. Buranın diğer ülkelerden bir farklılığı var. Özellikle Avrupa ülkelerinde bir farklılığı var. Bizim nüfusumuzun büyük bir kısmı genç. Türkiye’de yaş ortalaması 31’dir. Biz gençlerimize güveniyoruz. Yeni anayasa değişikliği sadece yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili değil, buna benzer başka güzelliklerde getirdiğini bilmemiz gerekiyor. Her ne kadar kendi tarihleri tek adamlıkla ve darbe şakşakçılığı ile geçmiş birileri, bu meseleye sahip çıksalardı, milletimizin feraseti bu yeni yönetimle İnşallah Nisan ayında getirip Türkiye’nin yönetimi olarak belirleyeceğine ben inanıyorum” dedi.