Erzincan Şeker Fabrikası'nın yapılan 2016-2017 yılı kampanya dönemi açılış töreni Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Milletvekili Sebahatttin Karakelle, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy ve üreticilerin katılımı ile gerçekleşti. Erzincan Şeker Fabrikası'nın yapılan 2016-2017 yılı kampanya dönemi açılış töreninde yapılan protokol konuşmalarının ana gündem maddesi Şeker Fabrikalarının özelleştirme sorunu oldu.

Erzincan Şeker Fabrikası Müdürü Ahmet Aytemur, Erzincan Sivas ve Gümüşhane illerine bağlı Erzincan Merkez, Suşehri, Kelkit ve Şiran şefliklerine bağlı 80 köyde toplam 1256 çiftçi ile 315 Bin ton pancar üretim karşılığı 40 Bin 160 sahada sözleşmeli olarak pancar ekimi yapıldığını söyledi. Aytemur, çiftçilere  15 Milyon TL avans ödemesi yapıldığına dikkat çekerek, Bundan sonraki dönemde de akdedilen pancar üretim sözleşmesinde üreticilere avans ödemesinin devam edeceğini sözlerine ekledi.
Fabrika Müdürü Aytemur açıklamasında şunlara yer verdi; “Ülkemiz tarımında her zaman lokomotif görevi yapan cumhuriyetimizin temel yapı taşlarından Türk Şeker fabrikalarının gözbebeğinden olan ve ilimizin en büyük sanayi tesisi konumunda bulunan Erzincan Şeker fabrikamızın 2016 2017 dönemi pancar alım kampanyası başlamış bulunuyor. Trük Şeker sanayisinde 90, fabrikamızda ise 60 yılı geride bırakırken kuruluşundan bu güne kadar kurumumuzda emeği geçen çalışanlarımızdan aramızda ayrılmış olanları rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar diliyorum.

40 Bin 160 Sahada Sözleşmeli Olarak Pancar Ekimi Yapılmıştır
         Erzincan şeker fabrikasında bu yıl şekerin ham maddesi olan şeker pancarı üretimi için Erzincan Sivas ve Gümüşhane illerine bağlı Erzincan Merkez, Suşehri, Kelkit ve Şiran şefliklerimize bağlı 80 köyde toplam 1256 çiftçimiz ile 315 Bin ton pancar üretim karşılığı 40 Bin 160 sahada sözleşmeli olarak pancar ekimi yapılmıştır. Ekin yapılan bu sahalarda elde edilecek ve bedeli ödenecek yıllık ürün miktarı yaklaşık 240 Bin ton olacaktır. Bu miktarın 18 Bin tonu Turhal şeker fabrikasına götürülecek, 220 Bin tonu ise fabrikamızda işlenecektir. Pancar üreticilerine teslim edilecek pancar bedeli toplam 47 Milyon TL’dir. Bu bedelin %32’sine tekabül eden 15 Milyon TL avans ödemesi yapılmıştır. Bundan sonraki dönemde de akdedilen pancar üretim sözleşmesinde üreticilere avans ödemesi devam edecektir. Çiftçilerimize pancar teslimi tamamlanmadan ödemelerin bir kısmı yapılacaktır. Bunun yanında taşra bölgelerinde ki üreticilerimizin pancarlarını fabrikamız merkezine doğrudan teslim etmeleri halinde nakliye bedelleri ile birlikte nakliye prim ve tazminatları ödenecektir. Burada bir hususa vurgu yapmak istiyorum. Cefakâr çiftçilerimizden teslim edecekleri pancarı mümkün olduğunca yapraksız topraksız ayıklanmış ve başları düzgün olarak kesilmiş halde olmalarını istirham ediyorum.

Toplam Bedeli 80 Milyon TL
         Zira aşırı çamurlu ve topraklı pancar makinelerde sıklıkla arızalara neden olmaktadır. Bu durum üreticilerimizin beklemelerine ve mağduriyetlerine neden olmaktadır.  Fabrikamızda şeker üretimini ise 27 Eylül’de başlanarak, günde ortalama 1850 ton olmak üzere firesiz toplam 208 bin ton pancar işlenecektir. Yaklaşık 112 gün sürecek olan pancar işleme kampanyamız neticesinde 26 Bin ton kristal şeker, yan ürün olarak da 8 Bin 800 ton melez ve 55 Bin ton yaş pancar posası üretilecektir. Üretimi yapılacak bu ürünlerin toplam bedeli 80 Milyon TL’dir. Fabrikamız şeker pancarı ektirerek tarıma, yan ürünler olan melez ve küspe ile hayvancılığa, yarattığı katma değer ile ise Erzincan ekonomisine büyük katkılar sunmaktadır.
Fabrikamız, önümüzde ki yıllarda da çalışmalarını arttırarak ilimize katma değerini daha arttıracaktır. Özelleştirme programında bulunan, ayrıca 323 adet işçe ve memur, 317 taşeron elemanı olmak üzere 640 toplam çalışanı ile Türk Şeker’in en düşük personel sayısına sahip fabrikalarından olan fabrikamız, bu olumsuzluğa rağmen bu kampanya dönemini de inşallah sizlerin desteği, çiftçilerimizin emeği ve biz çalışanların gayreti ile kazasız belasız ve başarılı bir şekilde bitirecektir.”

2000’li Yıllardan Beri Hukuksuzluklar Var
         Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök ise, şeker alanında 2000’li yıllardan beri hukuksuzlukların var olduğunu ve bu konuyu Türkiye alışma hayatı gündemine getirmek için gayretle çalışmalarına devam ettiklerini söyledi. Özellikle özelleştirme ile ilgili şikâyetlerini dile getiren Gök; “Bakanımız dedi ki Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi çetrefilli bir iş. Bunun altında çiftçi var, taşıyıcı var, besici var, maya sektörü var. Yani katma değer yaratan bir sektör. Bu sektörde işçinin ve çiftçinin olmadığı bir özelleştirmeye imza koymam. Bu da gösteriyor ki eskiden beri şeker sektörü ile ilgili söylediğimiz doğru ve isabetlidir” dedi.
Gök açıklamasının devamında; “2016-2017 Erzincan Şeker Fabrikası kampanyamızı kazasız belasız geçmesini ve memleketimize ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Herkesin malumu 2000’li yıllarda özelleştirme kapsamına alınan fabrikamız aşağı yukarı hiçbir yenilik ve yatırım yapılmadan işçi alınmadan faaliyetlerini sürdürerek yine de bu işi alınların akıyla bu güne getirdiğini görüyoruz. Çok şey söylemek mümkün ama gerçekleri söylemek bizi idare edenlerin önünde söylemek biz sivil toplum kuruluşu temsilcilerine düşer diye düşünüyorum. İnanın şeker sanayinde çalışan bir insan hiç tatil yapmadan kampanyada çalışmaya devam ediyor. Bu bir hukuksuzluktur. Bu hukuksuzluk 2000’li yıllardan beri devam ediyor. Bunu ülkemizin çalışma hayatı gündemine getirmek için gayretle çalışıyoruz. Şeker İş sendikası her zaman üretimden yana tavrını koymuştur.
Asıl problem şeker sektöründe oynanan oyunu bozmamız gerekiyor. Bu sorunları da Çorum Şeker Fabrikamızın açılışında Maliye Bakanımızın söylediği sözlerle ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bakanımız dedi ki Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi çetrefilli bir iş. Bunun altında çiftçi var, taşıyıcı var, besici var, maya sektörü var. Yani katma değer yaratan bir sektör. Bu sektörde işçinin ve çiftçinin olmadığı bir özelleştirmeye imza koymam. Bu da gösteriyor ki eskiden beri şeker sektörü ile ilgili söylediğimiz doğru ve isabetlidir.  Pancar kampanyamızın kazasız belasız geçmesini diliyorum. Bu fabrikamızda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

2 Bin 500 Ailenin Bu Sektörden İstifade Ediyor
        Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Şeker Fabrikalarının Türk çiftçisinin alt yapısını oluşturma anlamında önemli bir sektör olarak kurulduğunu, çeşitli oyunlarla şeker sektöründe yapılan hilelerin artık insan sağlığını da tehdit eder vaziyete geldiğini ifade etti. Başsoy, 2 Bin 500 ailenin bu sektörden istifade ettiğini, bunu kapatmak veya özelleştirerek iplik fabrikası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceklerini de sözlerine ekledi.
Başsoy konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Sendika başkanımızı sendika hakkında sorunları tek tek sıraladı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve başbakanımızın bu konuda ki hassasiyetini herkes biliyor. Türk çiftçisinin, hayvancılık sektörünün ve gıda sektörünün tetikleyen ona her türlük ham maddeyi sağlayan bir sektördür pancar. Ben ziraat meslek lisesini bitirdiğimde hocalarım bana bunları öğretti. Tarım olmazsa olmazsa olmazımız. Tarım ve hayvancılık insanlığın olmazsa olmazıdır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zamanda en önemli kuruluş olarak görülen şeker fabrikaları, Türk çiftçisinin alt yapısını oluşturma anlamında önemli bir sektör olarak kurulmuş.
O zamandan bu güne kadar hizmet vermiş ve vermeye devam ediyor. Çeşitli oyunlarla şeker sektöründe yapılan hileler artık insan sağlığını da tehdit eder vaziyete gelmiştir. Burada şunun altını çiziyorum. Şeker fabrikaları kurulalı yaklaşık 50 yıl olmuş. Bizim yapmamız gereken bu fabrikaları demode olmaktan kurtarıp modern yapılarına kavuşturmak ve dünyada iki şeker sektörü ile rekabet eder hale getirmek zorundayız. Yoksa devamlı devlet desteği ile işçi alınarak bu sektörü ayakta tutmak mümkün değil. Erzincan’da şeker pancarı ve melez üreterek şeker pancarının ayakta kalması mümkün değil. Yapmamız gereken Konya şeker de olduğu gibi çiftçilerin ortak olduğu bu fabrikayı modern hale getirmek, bu fabrikada elde ettiğimiz şeker ürününü çeşitlendirerek diğer sektörlerde nasıl kullanılıyorsa burada üretip dışarıya satarak sektörü güçlendirmemiz gerekiyor. Bizim tavsiyemiz bu. 2 Bin 500 aile bu sektörden istifade ediyor. Bunu kapatmak veya özelleştirerek iplik fabrikası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Türkiye Eski Türkiye Değil Bunu Herkes Bilsin
        Erzincan Milletvekili  Sebahattin Karakelle, şeker sektöründe dünyada acımasız bir rekabet olduğunu, en pahalı şekeri Türkiye’nin ürettiğini ve dünya ile rekabet ettiklerini dile getirdi. Karakelle özelleştirme konusuna vurgu yaparak, “4 fabrika birden satılsın, alan 3 yıl çalıştırsın, ondan sonra kapatılsın. Buna ne Cumhurbaşkanımız ne de Başbakanımız razı olmaz bunu bütün çiftçi kardeşlerim bilsin. Eğer özelleştirme olursa buranın sahibi önce işçiler olacak, Pancar Kooperatifi olacak, Erzincan’ımız olacak. Şayet özelleştirme gerçekleşirse sanmayı ki kapısına kilit vurulacak. Türkiye eski Türkiye değil bunu herkes bilsin” dedi.
Karakelle yapmış olduğu açıklaması ise şöyle; “Erzincan şeker fabrikasının tarihçesine bakarsak 1955 yılında Merhum Menderes tarafından hizmete başlamış. Bu fabrikalar her zaman çalışmaya devam edecek kimsenin endişesi olmasın. Dün dünde kaldı biz bu güne bakıyoruz. Şeker sektöründe dünyada acımasız bir rekabet var. En pahalı şekeri Türkiye üretiyor ve dünya ile rekabet ediyoruz. Çiftçileri korumak adına devletin devletçilik ilkesi vardır. Zarar da etse bu kurum çalışacaktır diyor devlet. Her yıl bir Trilyon, iki trilyon, beş trilyon kar ettiği de vardır. Kar edilen fabrikalardan bir de Erzincan Şeker Fabrikasıdır. İktidarımızda bu güne kadar gelen başbakanlarımız bu konuya emin olun her birinizden çok daha vakıf ve çok daha fazla zaman ayırıyor. Ben bu arada başbakanımızın da selamını getirdim.
Bu 55 yıldır süregelen bir sektör. Erzincan olmasa birçok fabrika da çalışmaz. Erzincan ekonomisine katma değer olaraktan yıllık 100 Trilyonluk bir para geliyor. Sadece Mercan beldemize 10 Trilyon para geliyor bu önemli bir sektör, bu sektörü kimse göz ardı edemiyor. Bırakınız sadece gıda terörünü, ne terörler var, dünya bizimle uğraşıyor bir tek şekerle değil dünyanın derdi başka. Bizim tarımımızı da, sanayimizi de, hayvancılığımızı da, milli kalkınmamızı da önlemek için mücadele ediyorlar. Ama emin olun ki biz bu mücadeleyi her alanda Cumhurbaşkanımız ile birlikte bu sistem yürüyor yürümeye devam edecektir. Zaman zaman özelleştirmelerden bahsediliyor. Bu öyle değil, yanlış ilana çıkmış özelleştirmeler iptal edildi onlar yanlıştı. 4 fabrika birden satılsın, alan 3 yıl çalıştırsın, ondan sonra kapatılsın. Buna ne Cumhurbaşkanımız ne de Başbakanımız razı olmaz bunu bütün çiftçi kardeşlerim bilsin. Eğer özelleştirme olursa buranın sahibi önce işçiler olacak, Pancar Kooperatifi olacak, Erzincan’ımız olacak. Şayet özelleştirme gerçekleşirse sanmayı ki kapısına kilit vurulacak. Türkiye eski Türkiye değil bunu herkes bilsin.”

Talebin Karşılanması Kaliteli Üretim İle Mümkündür
         Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök’ün hukuksuzluk var dediği konuya açıklık getirerek, “Eğer normun içerisindeki kuralları uyguluyorsanız ve bu beğenilmiyorsa buna hukuksuzluk denmez. Sürekli pancar geldiği için işçilerimize çok hassas ve özel durumlar dışında izin veremiyoruz. Biz izin veremediğimiz durumlarda müsait zamanlarda bir hafta izin temin ediyoruz veya bir gün izin gününde çalıştırmışsak iki günlük ücret veririz. Bu tartışılır ancak bu hukuksuzluk değildir” dedi.
Vali Arslantaş, 2016-2017 yılı kampanya dönemi açılışının hayırlı olması dileklerinde bulunarak; ”Bir yerde hukuksuzluk varsa karşısında bizler daima olacağız. Hukuksuzluk olması için bizim hukuk normlarımızda belirlenenin dışında bir işlem yapılması gerekir. Eğer normun içerisindeki kuralları uyguluyorsanız ve bu beğenilmiyorsa buna hukuksuzluk denmez. Biz pancarı kampanya ile sökmeye başladık ve bu yılbaşına kadar da devam edecek. Bu sürede çalışan sayımızı arttırabiliriz. 300 kadar da arttırıyoruz. Fakat sürekli pancar geldiği için işçilerimize çok hassas ve özel durumlar dışında izin veremiyoruz. Biz izin veremediğimiz durumlarda müsait zamanlarda bir hafta izin temin ediyoruz veya bir gün izin gününde çalıştırmışsak iki günlük ücret veririz. Bu tartışılır ancak bu hukuksuzluk değildir.
Anadolu’nun geçmişine göz attığımızda her zaman hizmet verilmeye çalışılmıştır. Tarım sektörü artık profesyonellik istemektedir. Tarım ile uğraşan herkesin kendi adına ülkesi adına zenginlik üretebilmesi için meseleye profesyonelce bakması gerekmektedir. Tarım sektörü stratejik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Teknolojinin gelişmesi ile tarım alanında da bazı değişimler oluşmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde dünya genelinde tarımsal ürünlere yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini gösteriyor bunun en önemli nedeni nüfus, ekonomi ve buna bağlı talebin büyümesidir. Bu talebin karşılanması kaliteli üretim ile mümkündür” dedi.