ANKARA(AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Gümrük Birliği ile ilgili açıklamasına ilişkin, "Bu talihsiz bir açıklama. Şunun altını çizmek gerekir: AB kurumlarına, AB süreçlerine herhangi bir Avrupa ülkesi talimat vermemelidir." dedi.

Çelik, resmi temaslar için Türkiye'de bulunan İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile bakanlıkta ortak basın toplantısı düzenledi.

"Bu talihsiz bir açıklama"

Almanya Başbakanı Merkel'in Gümrük Birliği ile ilgili sözlerini değerlendiren Çelik, şunları kaydetti:

"Bu talihsiz bir açıklama. Şunun altını çizmek gerekir: AB kurumlarına, AB süreçlerine herhangi bir Avrupa ülkesi talimat vermemelidir. AB'de nasıl karar alınacağı, kurumların nasıl çalıştığı ilkelerle belirlenmiştir. Prosedür bellidir. Maalesef bu tip durumlar son derece sakıncalı. AB'nin kredibilitesine dönük de zaaf oluşturacak birtakım açıklamalar anlamına geliyor."

"AB kurumları ilkelere göre hareket etmeli"

AB'de kimin güç sahibi, kimin patron olduğu yönündeki tartışmalarla birliği zayıflatmaya yönelik tartışmalara bu şekilde koz vermemek gerektiğini belirten Çelik, "AB kurumları ilkelere göre hareket etmelidir, prosedürleri ilkeli şekilde sürdürmelidir." diye konuştu.

Çelik, şöyle devam etti:

"Türkiye, AB içindeki çeşitli ülkelerle ikili sorunlar yaşayabilir. Bu ikili sorunların Türkiye-AB sorunu haline getirilmemesi gerekir. Eğer öyle olursa AB bir siyasi birlik olmaktan çıkar, bir federal birlik olur. Her halükarda bu ülkeler arasında haklı ya da haksız olsa da bir iş birliği söz konusu olacaksa o zaman bu, meseleyi başka bir meseleye dönüştürür, birliğin genetiğinde değişime, dönüşüme yol açar, son derece zararlı olur.

Bu mesele Almanya ile Türkiye arasında son zamanlarda yükselen gerilimle ilgili bir meseledir. Almanya'nın bunu bir AB meselesi haline getirmesine AB kurumlarının izin vermemesi gerekir. O zaman Avrupa Komisyonu, AB Konseyi, Avrupa Parlamentosunun yerine birtakım güçlü AB ülkelerinin başbakanları ya da hükümetleri karar almış olur ki bu da AB'nin temel mekanizmalarına aykırı bir durum ortaya çıkarır."

İki ülke Kıbrıs konusunda da yakın temasta

İngiliz Bakan Duncan'ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çelik, "15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra Türkiye'ye destek veren tek siyasetçi. O günden beri de sürekli olarak irtibatımız var. Yaklaşık olarak kendisinin Türkiye'ye 5. ziyareti. Bu dönemde bize verdiği desteğe çok teşekkür ediyorum." dedi.

Çelik, Türkiye ve İngiltere'nin iki güçlü Avrupa ülkesi olduğunu, Türkiye'nin AB üyesi olmamasının ya da İngiltere'nin Brexit sürecinin Avrupalı olmamak anlamına gelmediğini belirtti.

İki ülkenin Kıbrıs konusunda da yakın temasta olduğunu ifade eden Çelik, yürütülen müzakerelerde Türk tarafının olumlu yaklaşımına rağmen çözüme ulaşılamadığını kaydetti. Çelik, süreçte kapsamlı müzakerelerin sona erdiğini, müzakerelerin herhangi bir şekilde dondurulmuş ya da askıya alınmış olmadığını söyledi.

Almanya'ya "Adil Öksüz" notası

Çelik, Türkiye ve Almanya ilişkilerinin, Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da görüldüğü haberleri üzerine Almanya'ya nota vermesi nedeniyle mi gerildiği yönündeki soruya, bunun gelinen son nokta olduğunu, referandum sürecinde kendi arkadaşlarının da Avrupa'daki Türkler ile buluşturulmadığını ve daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferansla bağlanmasının engellendiğini hatırlatarak buna karşın Kandil'deki terör örgütü başının konferansla katılabildiği yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanın Almanya'ya terör örgütleriyle ilgili binlerce dosya verdiğinin altını çizen Çelik, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'nün ileri gelenlerinin Almanya'da saklandığının çok açık olduğunu bildirdi.

Çelik, "Adil Öksüz meselesi çok açık. Biz Almanya ile dost bir ülkeyiz, müttefikiz. Tarihsel bir derinliğe sahip ilişkilerimiz. Tarihsel derinliğe ve bugünkü iş birliğimizin kapasitesine uygun bir tavır bekliyoruz. Hiçbir dostumuz bir katili barındıramaz." ifadesini kullandı. Çelik, insanların öldürülmesinde sorumluluğu olan ve Türk güvenlik makamlarınca aranan birinin, bir dost tarafından himaye ediliyor olmasının son derece üzücü ve yadırgatıcı olduğunun altını çizdi.

"Hükümeti temsil eden bir sözcüye soruldu. 'Adil Öksüz Almanya'da mı' diye. Söylediği şudur: 'Ben bunu teyit edemem. Yalanlayamam da doğrulayamam da.' Bunun diplomaside ne manaya geldiğini biliyoruz. Hiçbir demokratik devlet, hiçbir meşru devlet herhangi bir teröristi barındırmamalıdır." diyen Çelik, bu durumda müttefiklikten bahsedilemeyeceğini belirtti. Çelik, Türkiye'ye karşı katliam girişimi yapıldığını söyleyerek müttefiklerden sadece DEAŞ'a karşı değil PKK ve FETÖ gibi diğer terör örgütlerine karşı da mücadele etmesini istedi.

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi

Bakan Çelik, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusuna ilişkin de "Gümrük Birliği bizim tek taraflı istediğimiz bir şey değil. Esasında bu talep, kendi etki analizleri etrafında AB tarafından geldi. Bu meseleye de şu şekilde yaklaşıyoruz; bu bir 'kazan - kazan' meselesidir ve ticaretle ilgili bir meseledir. Serbest ticaretin artırılmasıyla ilgili bir meseledir." dedi.

AB tarafından yayınlanan etki analiz raporlarına bakıldığında Gümrük Birliği'nin güncellenmesinden hem AB'nin hem de Türkiye'nin fayda göreceğinin açık olduğunu vurgulayan Çelik, "Sanki Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Türkiye'ye bir ödülmüş ya da bir lütufmuş gibi davranılıyor. Bu son derece yanlıştır. Altını çizerek söylüyorum, hiç acelemiz yok. Bu konuda tek taraflı bir iştahımız da yok." diye konuştu.

Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu,Ercan Canbolat