İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin iş ve markalar dünyası ile yaratıcı endüstrilerini, dünyanın ilham verici isim ve projeleriyle buluşturan "Brand Week İstanbul" başladı.

Bu yıl "Sınır Tanımayan Fikirler" temasıysa Zorlu PSM'de gerçekleştirilen "Brand Week İstanbul"da Türk iş dünyasının dijital dönüşümü ve geleceği konuşuldu.

Coca-Cola Türkiye Orta Asya ve Kafkasya Pazarlama İletişim Direktörü Aylin Kosova Bilgin, burada yaptığı konuşmada, şirketlerin krizi, kriz koduyla değil, fırsat koduyla ele almaları gerektiğini söyledi.

Bilgin, "Fırsat olarak baktığınızda her şeyin kapılarını başka şekilde çalmaya başlıyorsunuz. Mesela bu fırsat bakış açısı değişim ya da büyüme dönemindeki bir şirketin aldığı fazla kilolarından kurtulma fırsatı da olabilir. Daha verimli olan kısımlara odaklanmak; şirketin kasları olarak da iş yapış biçimi olarak da bütün tedarik zinciri olarak da olabilir. Dolayısıyla çok daha verimli şekilde çalışmak ve dengeleri yeniden kurmak için bir fırsat." diye konuştu.

Bilgin, farklı hedef kitlelerin; farklı değer önerileri, farklı satış ve pazarlama teknikleri ile taktikleri ve riski içinde barındırdığını dile getirerek, "Her şeyin cevabını bilemiyorsunuz, bazı öngörülerle yola çıkıyorsunuz." dedi.

Unilever Türkiye Güzellik ve Kişisel Bakım Kategorisinden Sorumlu Pazarlama Direktörü Alper Eroğlu da Türkiye gibi ülkelerde her şeyin çok çabuk değiştiğini belirterek, sakin kalabilmek ve sakin kararlar alabilmenin önemine işaret etti.

Eroğlu, tüketicinin karşısına çıkmayacak her türlü maliyeti tekrar gözden geçirmek ve maliyet tarafında incelmenin önemine değinerek, her durumda yatırıma devam edilmesi gerektiğini ve bu durumun satışlara muhakkak yansıdığını anlattı.


- "Dijitalleşme bir tercih değil doğal bir sonuç"


HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay ise sürdürülebilir ve rekabetçi olabilmek için dijitalleşmenin şart ve kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Dijitalleşme bir tercih değil, doğal bir sonuç. İster istemez ona doğru gidiyoruz. Bugün cep telefonu kullanmak bir tercih olmaktan çıktı. Herkesin bir uzvu haline geldi." dedi.

Atalay, artık internet kullanmadan hiçbir iş yapmanın mümkün olmadığına işaret ederek, dijitalleşmenin; hız, kalite, verimlilik ve performans artışı sağlayacağını, dolayısıyla maliyetleri iyileştirmeye sebep olacağını ifade etti.

Her şeyden önce iş modellerinin çağa uygun hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Atalay, "İş süreçlerini de buna uygun hale getirmemiz lazım. Bu yapılmadan, sadece elektronikleşme, yazımlar kullanılarak bu işi yapmaya çalışanlar saydığımız faydalardan yeterince faydalanmıyorlar." şeklinde konuştu.

Koçsistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, bundan 20-25 sene evvel Güney Kore'nin Türkiye ile aynı seviyelerde olduğunu belirterek, "Bugünlerde GSMH'nın yüzde 27'sini yüksek teknoloji ihraç ederek yapıyorlar. Bu oran bizde yüzde 2. Dolayısıyla çok ciddi fırsat var." diye konuştu.

Netaş Uluslararası Pazarlar Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Serdar Urçar da Türkiye'deki ekonominin yüzde 99,5'ini geleneksel şirketlerin oluşturduğunu aktararak, bu geleneksel şirketlerin dijitalleşme çabaları ve dijitalleşme dönüşümünü başarıp başaramayacaklarının, aynı zamanda ekonominin de dijital bir ekonomi olup olamayacağını belirleyeceğini söyledi.

Urçar, dijital dönüşümün daha çok teknoloji kullanmak için yapılacak bir proje olmadığını vurgulayarak, buradaki meselenin daha çok stratejik dönüşüm olduğunu anlattı.