İSTANBUL (AA) - KAAN BOZDOĞAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde ayağından yaralanan ve tamamen sağlığına kavuşacağı günü bekleyen Çengelköy Mahallesi Muhtarı Can Cumurcu, "Vatandaş olarak uyanık olmamız lazım. Biz 15 Temmuz'dan önce de birbirimiz seviyorduk ama şimdi birbirimizi çok daha seviyoruz. Çünkü birbirimize bir şey olduğu zaman sırt sırta vermeyi, kol kola girmeyi öğrendik. Bu çok önemli. Dış mihraklar başarılı olamadı." dedi.

Can Cumurcu, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin 1. yılında AA muhabirine ülke tarihine "kara leke" olarak geçen o gece yaşananları anlattı.

15 Temmuz'da Çengelköy halkının destan yazdığını vurgulayan Cumurcu, 12 Eylül darbesini yaşamış insanlar olarak bu işin ülkeye nasıl zarar vereceğini çok iyi bildiği için iyi bir kanaat önderliği yapıp halkı doğru yönlendirdiğini ve vatandaşlara kesin olarak "Silah kullanmayın." çağrısında bulunduğunu söyledi.

Cumurcu, Çengelköy halkının o gün büyük bir çaba gösterdiğini dile getirerek, "Bizim en büyük handikapımız ve yanlış düşüncemiz şu oldu; Türk askerinin bize kurşun sıkacağı hiç aklımıza gelmedi. Bizim için doğru ama o gece için yanlışmış demek ki." diye konuştu.

Semt karakolu önündeki nöbet kulübesinde yanan projektörleri söndürmek isterken örgüt üyelerince ateş açılması üzerine ayağından yaralandığını anlatan Cumurcu, kendisini düştüğü yerden kaldırarak bölgeden uzaklaştırmaya çalışan vatandaşlara da ateş edildiğini anlattı.

"Çocuklar ayağımı unuttunuz, dönün ayağımı alın"

Mahalleli tarafından hastaneye kaldırıldığında ayağının koptuğunu hissettiğini ifade eden Cumurcu, "Hastaneye ilk giren bendim. Ayağımın koptuğunu hissettim. Beni yerden kucakladıklarında, 'Çocuklar ayağımı unuttunuz, dönün ayağımı alın.' dedim. Ayağımın koptuğunu hissettim. O kadar müthiş bir ağrıydı. 'Muhtarım merak etme, öyle bir şey yok.' diyorlardı ama büyük bir acıydı, Allah kimseye yaşatmasın." ifadesini kullandı.

Cumurcu, hastaneye giriş yaptıktan 10-15 dakika sonra şehit olan yeğeninin önünden sedye ile geçirdiklerini aktarırken, "Benim tüm akrabalarım orada bağırıyor, çağırıyor. Ben de diyorum ki, 'Acıyı çeken benim siz neden bağırıyorsunuz?' Ben olayın farkında değilim. Meğerse yeğenim Osman Yılmaz şehit olmuş." diye konuştu.

"Vatanı 3-5 çapulcuya teslim etmeyiz"

15 Temmuz'da yaşananları Kurtuluş Savaşı'na benzeten ve milletin Çanakkale ruhu ile vatanına sahip çıktığını dile getiren Cumurcu, şunları aktardı:

"İnanın biz o gün mermilere koştuk ve ölüm aklımıza hiç gelmedi. Biz bunları Allah'ın hikmeti, büyüklerin duaları, himmetidir diye düşünüyoruz. Yaralandık, yaralarımızın ağrıları devam ediyor ama en ufak aklımızda soru işareti yok. En ufak bir hareketlenme olsa biz yine sokaklardayız. Vatanı 3-5 çapulcuya teslim etmeyiz. Türk milleti böyle bir girişime artık asla izin vermez."

Devletin her haliyle şehit yakınları ve gazilerin yanında olduğuna dikkati çeken Cumurcu, şöyle devam etti:

"Kanunda, prosedürde bazı eksiklikler var ama her anlamda Sayın Cumhurbaşkanımız bize öz kardeşi, öz ailesi gibi bakıyor, her an yanımızda. Biz bunu hissedebiliyoruz. Bugün hastanelere, devlet kurumlarına gittiğimizde bize başka bir hassasiyetle davranıyorlar. Bu da bizi sevindiriyor. Yaptığımız şeyin ne kadar mukaddes olduğuna vakıf oluyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" ve "Hedef 2023" söylemlerinden rahatsızlık duyan dünya ülkelerinin Türkiye aleyhine çalışmalara başladığına işaret eden Cumurcu, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın iki söylemi vardır. Biri, 'Dünya beşten büyüktür', diğeri 'Hedef 2023'. Bakın bu iki kelamdan sonra bütün dünya ayağa kalktı ve üzerimize gelmeye başladı. Bu devam edecektir. Bizim bu anlamda millet olarak bu duruma vakıf olmamız lazım. Neden bu söylemlerden sonra bize saldırmaya başladılar? Bunu iyi irdelememiz ve incelememiz lazım. Vatandaş olarak uyanık olmamız lazım. Biz 15 Temmuz'dan önce de birbirimiz seviyorduk ama şimdi birbirimizi çok daha seviyoruz. Çünkü birbirimize bir şey olduğu zaman sırt sırta vermeyi, kol kola girmeyi öğrendik. Bu çok önemli. Dış mihraklar başarılı olamadı. Bunda iletişim çağının önemi büyük. Artık insanlar bu ülkede yapılmak istenenleri çok iyi inceleyebiliyor. Hangi işlerin ülkeyi geriye götürdüğünü biliyor. Onun için bu millet böyle oyunlara artık kolay kolay pabuç bırakmaz. Türkiye artık çok daha kuvvetli."