ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının 4 Kasım'da tümüyle yürürlüğe girmesine ilişkin, "Türkiye, İran ile petrol başta olmak üzere yoğun bir ticari iş birliği içinde. ABD ile bu konuda bir anlayış birliği sağlanabildi mi? Örneğin, petrol alımımız sürecek mi, bir politika değişikliği söz konusu mu" sorusuna karşılık Çavuşoğlu, bu konuda Türkiye'nin ABD'ye net şekilde tavrını ifade ettiğini, İran'ın, bazı konularda anlaşmazlık yaşansa da, Türkiye'nin ticaret yaptığı, gaz ve petrol aldığı bir komşusu olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD lideri Donald Trump'ın bazı açıklamalar yapmasının ardından "Ben de İran'dan ve Rusya'dan gaz alıyorum ve bunu çeşitlendiremediğim sürece almak durumundayım." dediğini hatırlatan Çavuşoğlu, ABD'nin tek başına yaptırım uyguladığını, Japonya, Asya, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Türkiye'nin buna karşı olduğunu anlattı.

Bakan Çavuşoğlu, Amerikalı mevkidaşı Mike Pompeo'ya bu konuda düşüncelerini söylediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"ABD'den bir heyet geldi Ankara'ya ve ilgili arkadaşlarımız toplantıda sebepleriyle birlikte söyledi. TÜPRAŞ yine ABD'ye giderek neden İran'dan petrol alması gerektiğini açıkladı. Şimdi ABD bir amaçla bir karar alıyor fakat bu karar herkesi etkiliyor. Kendin bir karar alabilirsin fakat diğer şirketleri ve ülkeleri neden cezalandırmak istiyorsun. Bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararı değil ki. Biz bu konuda istisna tutulmak için gerekli taleplerimizi söyledik. Ayrıca şunu da söyledik, 'Bakın tek taraflı kararlar alıyorsunuz. Ülkeler uymadığı zaman bu sefer sizin kredibiliteniz de sarsılacak. O yüzden bu konularda adım atmadan önce özellikle bölge ülkeleriyle sizin istişare etmeniz lazım. İran'la ticaret yapan ülkelerle istişare etmeniz lazım. Nükleer anlaşmasından da siz tek taraflı çekildiniz ama AB ve Avrupa ülkeleri çekilmedi. Demek ki bu anlaşmaya önem veriyorlar.'"

"Almanya ile birçok alanda olumlu adımlar da atılmaya başlandı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretinin ikili ilişkilere siyasi ve ekonomik yansımalarını değerlendiren Çavuşoğlu, birçok konunun samimi ve açık bir şekilde ele alındığı ziyaretin son derece verimli ve başarılı geçtiğini belirtti.

Bu tür ziyaretlerden ya da atılan adımlardan bir günde netice almayı beklemenin biraz fazla iyimserlik olacağını söyleyen Çavuşoğlu, "Ancak bakıyoruz ki, önümüzdeki süreçte adımlar atılmaya başlandı." dedi.

Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier'ın beraberindeki iş adamı heyetiyle 25-26 Ekim'deTürkiye'ye geleceğini anlatan Çavuşoğlu, "İlişkilerimizin gergin olduğu dönemde gerçekleştiremediğimiz, değişik alanlardaki istişare mekanizmalarımızı tekrar hayata geçiriyoruz. Savunma sanayiinden tutun da ticarete kadar birçok alanda olumlu adımlar da atılmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin müzakere edilmesinin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yarıdan fazlasının yararına olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "O ülkeler Türkiye'den daha fazla yarar elde edecek eğer bu güncelleme olursa. O yüzden 'Türkiye'nin yararına, ya da Türkiye bundan faydalanacak geri adım atalım' gibi bir anlayış ancak dar bir siyasi perspektifle bakılan bir anlayıştır, büyük vizyonu görememektir." diye konuştu.

Türkiye'nin, AB ile ilişkiler ve gelecek süreçte atılacak adımlar konusunda Almanya'yı daha olumlu gördüğünü belirten Çavuşoğlu, Almanya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında da çok ciddi bir artış olduğuna dikkati çekti.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "2023'te 50 milyon turist 50 milyar dolar" hedefini koyduğunu hatırlatarak, "Bu sene 40 milyonun üstüne çıkacağız, 50 milyon turiste ulaşacağız." dedi.

Tatil için başka ülkelere giden Almanların Türkiye'nin tatil bakımından ne kadar önemli olduğunu gördüğünü, kendisinin memleketi Antalya'nın turizm konusunda ön plana çıktığını kaydeden Çavuşoğlu, "Son dönemde görüyorum. Karadeniz'imize Trabzon'umuza, Samsun, Ordu, Giresun'a, Doğu Karadeniz Bölgesi'ne, Artvin bölgesine Körfez bölgesinden de çok turist geliyor." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, "Almanya ile bizim bir problemimiz yok. Onların bizlerle problemi oldu. Şimdi gördüler ki, Türkiye'den daha güvenilir bir ortak da bulamazlar." dedi.

Türkiye'nin Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleriyle de problemi olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Biz durup dururken bir ülkeyle niye kavga edelim, niye sertleşelim. Ama maalesef Avrupa siyaseti öyle bir noktaya geldi ki, popülizm hat safhada. İslam karşıtlığı ve Türkiye karşıtlığı birleştiği için özellikle seçim dönemlerinde negatif tavırları gördük. Umarım bu ülkeler de hatalarından ders almıştır. Hollanda dahil."

"AB ile ilişkilerde işin daha çok siyasi olduğunu biliyoruz"

Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren Çavuşoğlu, "AB ile ilişkilerimizde gerçekçi olmamız lazım. Zorlukların farkındayız. Hayal satamayız. İşin daha çok siyasi olduğunu biliyoruz. Yani teknik değil. Fasıl açılması, Türkiye'nin açılış ya da kapanış kriterlerini karşılaması, karşılamaması meselesi değil." dedi.

Avusturya'nın AB Dönem Başkanlığı'nda Türkiye'nin bazı toplantılara davet edildiğini ve bunlara değişik düzeylerde katılım gösterildiğini belirten Çavuşoğlu, "Fakat AB'ye üyelik sürecinde bir fasıl açılması dahil önemli bir adımın atılmayacağını biz de biliyoruz, AB de biliyor." diye konuştu.

AB Dönem Başkanlığını üstlenecek Romanya ile de hangi ortak adımların atılabileceğini görüştüklerini söyleyen Çavuşoğlu, Gümrük Birliği, vize serbestisi, Geri Kabul Anlaşması gibi mesafe katedilebilecek konuların mevcut olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, vize muafiyeti konusunda, "Yedi kriter altıya düştü. Bu konuda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çok kolay değil ama 72'den 6'ya düşmesi de önemlidir. Bunun hayata geçmesi için bundan sonra da çabalarımızı yoğunlaştıracağız." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, göç anlaşması, terörle mücadele gibi AB'nin yararına olan alanlarda ortak adım atılmasının ilişkilerde pozitif gündem oluşturduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, ABD'nin tek taraflı politikaları ve Avrupa'ya yaklaşımının ardından Avrupa'da Türkiye'nin değerinin çok daha iyi anlaşıldığını ifade etti.

Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu-Meltem Bulur