İSTANBUL (AA) - Tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte üçünün dışarıdan ithal edildiği ve enerji ithalatının dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturduğuna vurgu yapılan İzocam açıklamasında en fazla enerji verimliliğine multi konfor binalarla ulaşıldığı ve kentsel dönüşümün bu çerçevede büyük bir fırsat sunduğu bildirildi

İzocam tarafından 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, en fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşıldığı ve kentsel dönüşümün bu çerçevede büyük bir fırsat sunduğu aktarıldı.

Tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte üçünün dışarıdan ithal edildiği ve enerji ithalatının dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturduğu dile getirilen açıklamada, enerji harcamalarında tasarruf sağlamak, cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığı azaltmak açısından binalarda yapılacak enerji tasarrufu büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Açıklamada, doğru malzemelerle yalıtım yapılan binaların enerji tasarrufu için atılacak en büyük adım ve en yüksek enerji tasarrufunu sağlayan çözümün ise multi konfor binalar olduğu kaydedildi.

"Multi Konfor Binalar" ın yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekanlarda hem de dış mekanlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen multi konfor binalar en az yüzde 90 enerji tasarrufu hedefliyor. Özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stokunun hızla ve güvenli yenilenmesi, etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından kentsel dönüşüm önemli bir fırsat yaratıyor. Isı ve ses yalıtımlı, enerji verimliliği yüksek, yangın güvenliği sağlanmış yeni binaların inşa edilmesi enerji tüketiminin azalmasını sağlayacak. İzocam’ın gürültü kirliliğine karşı kendine özgü ifadesi olan “sessiz şehirler” ile başlattığı mücadelede de multi konfor Binalar öne çıkıyor.

Şehir gürültüsünün yarattığı stresten uzak durmak için alınabilecek önlemler arasında gürültüyü çokça zaman geçirilen yaşam ve çalışma alanlarından uzak tutmak gerekiyor. Gelişmiş şehirlerde insanlar zamanının yüzde 90’ını kapalı alanlarda geçiriyor. Dışardan gelen şehir gürültüsü ile birlikte bina içinde oluşan gürültülere de önlem alınması gerekiyor. Evde hacimler arası ve sokak gürültüsü, fabrikalarda işçi sağlığı, ofislerde sessiz çalışma ortamları sağlayabilmek multi konfor şartlarıyla mümkün olabiliyor. Multi konfor bina şartları, bunlara ek olarak tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinliklerin sergilendiği yerlerde de doğru akustik uygulamalar ve ses geçirgenliğinin önlenmesi için de özel alanların korunmasına hizmet ediyor."


-Yalıtım-insan sağlığı ilişkisi


Açıklamada, yalıtımı olmayan ya da yanlış yalıtım uygulanmış binalarda yaşayan insanların binadaki aşırı ısı kaybı, gürültü ve yangın emniyeti eksikliği gibi nedenlerle sağlık sorunları ve ekonomik dezavantajlar yaşadıklarına da belirtildi. Yalıtımın daha proje safhasında ele alınması gerektiği aktarılan açıklamada, binaların sadece yapım maliyeti değil kullanım maliyetleri de dikkate alınarak projelendirilmesi gerektiği dile getirildi.

Açıklamada, hem binaların korunması hem bu binalarda yaşayan insanların sağlığının korunmasının ve hem de insanların yaşadıkları binalarda iyi yaşam koşullarına sahip bulunmalarının, binaların doğru yalıtım uygulamalarına sahip olmalarıyla mümkün olduğu vurgulandı.

Bir konutun, evin veya odanın konfor değerinin insan ve oda sıcaklığı arasındaki hassas denge tarafından belirlendiği kaydedilen açıklamada, "İnsan ve çevre arasındaki ışınım dengesinin yerinde olması, oda sıcaklık seviyesinden daha önemlidir. Soğuk dış duvarlar sadece ışınım dengesini bozmakla kalmaz; pencerelerde olduğu gibi oda sıcaklığını azaltır. Soğuk pencere ve yalıtımsız duvar ve döşemenin sebep olduğu soğuk hava hareketi rahatsız edici bir ortam yaratır ve çeşitli hastalıklara yol açabilir." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "Dış yapı elemanları iç yüzeylerinde su yoğuşmasına izin vermeyecek yapıda olsalar da yalıtımı olmayan ya da doğru yalıtım uygulaması yapılmamış binalarda su buharı yüksek olan mutfak ve banyolardan başka az ısıtılan odalarda da yoğuşma olduğu görülür. Yoğuşan su dış yapı elemanlarının tamamen nemlenmesine ve böylece ısı korunum veriminin azalmasına ve koku oluşumuna neden olur. Sağlık için zararlı olan nem, küf ve koku, dış yapı elemanlarının yüzey sıcaklığını fark edilebilir ölçüde artırabilecek doğru yalıtımla engellenebilir." değerlendirmelerine yer verildi.