ANKARA (AA) - AYLİN SIRIKLI DAL - FERDİ TÜRKTEN - Darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılandığı Yargıtay 9. Ceza Dairesinde görülen duruşmalarda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Yargıtay'da nasıl yapılandığı ortaya çıkıyor.

Hakkında soruşturma başlatılan yüksek yargı üyeleriyle ilgili yargılamalar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediyor. Duruşmalarda, sanık savunmalarının ardından, sanıkların aleyhinde ifade veren tanıklar dinleniyor.

Duruşmalardaki sanık savunmaları ve tanık beyanları da örgütün Yargıtay'daki yapılanmasını, Pensilvanya'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den gelen talimatların üyelere hangi emir komuta zinciri içinde iletildiğini gözler önüne seriyor.

Üyelik seçim süreci tanık beyanlarında

Duruşmalarda sanıklarla ilgili beyanlarda bulunan tanıklar, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri Mustafa Kemal Özçelik, İbrahim Okur ve Kerim Tosun ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, o dönem yapılan kritik toplantılarla ilgili ayrıntıları duruşma salonunda anlattı.

Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçimi öncesinde bu yapıya mensup HSYK üyeleriyle dönemin HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde bir araya geldiklerini anlatan Ahmet Hamsici, bu toplantıya cemaatle ilişkisi olmayan Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen 5 üyenin çağrılmadığını bildirdi.

Hamsici, Kaya'nın toplantıda önceden hazırladığı 350-400 kişilik listeyi getirdiğini, mutabık kalınan isimlerin İbrahim Okur tarafından yazıldığını savundu. Sayı üzerinden bir pazarlık istemediklerini, bu nedenle mutabık kalınan isimlerin sayılmaması taraftarı olduklarını ifade eden Hamsici, buna karşın cemaatçi HSYK üyelerini saydıklarını ve 80 isim belirlendiğini aktardı.

Hamsici, "Cemaat mensubu üyeler başka bir odada kendi aralarında toplantı yaptıktan sonra Ahmet Berberoğlu, 'Hoca efendiye danışılmış, 140'tan aşağısına razı olunmamasını istemiş. Benim için tartışma bitmiştir' dedi. O gün kavga ederek ayrıldık." dedi.

Bu ifade, Okur ve Erdem'in beyanlarında da geçti. Beyanlardaki, "Ahmet Berberoğlu, 'Hoca efendiye danışılmış, 140'tan aşağısına razı olunmamasını istemiş. Benim için tartışma bitmiştir' dedi." şeklindeki ifade, örgüt talimatıyla üyelerin nasıl seçildiği sorusunun yanıtını gözler önüne serdi.

İfadelere göre, 2011'deki HSYK seçiminin ardından Yargıtay'a seçilen 160 üye sayesinde, Yargıtay FETÖ çıkarlarına göre yeniden şekillendi. Yeni üyelerin seçiminden sonra, yani 2011-2013 döneminde, Pensilvanya'nın vizesi olmadan hiç bir daire başkanı seçilemedi. İstenmeyen üyenin aday olması durumunda başkanlık seçimleri kilitlendi. Bu da Yargıtay'da aylar süren seçim süreçleri yaşanmasına neden oldu.

Örgüt, bu süreci, "Yargıtay imamı", "hukuk daireleri sorumlusu", "ceza dairleri sorumlusu" olmak üzere üç üst düzey yönetici ile bunların altında bulunan grup sorumluları aracığılıyla yürüttü.

"Yargıtay imamı" denilen "Kartal" kod adlı Yargıtay 11. Ceza Dairesi Üyesi İlyas Şahin, önemli dosyaları bizzat ABD'ye götürüp Pensilvanya'nın talimatıyla sonuçlandırılmasını sağladı. Şahin, bizzat terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'den aldığı talimatları, hukuk ve ceza daireleri sorumlularına iletti.

O dönemde hukuk dairelerinden sorumlu Yargıtay üyesi Ali Akın, ceza dairelerinden sorumlu Yargıtay üyesi ise Muharrem Karayol idi. Bu sorumluların altında ise hukuk ve ceza dairelerine "abi"lik yapan "grup sorumluları" yer alıyordu. Bu kişiler, bulundukları ceza veya hukuk dailerine göre birkaç daireden sorumlu tutuldu.

Akın ve Karayol, Şahin'den aldıkları talimatları ilgili dairelerin "grup sorumluları"na ileterek, örgütün ilgilendiği dosyaların talimatlara göre çıkarılmasını sağladı.

Örgütün "grup sorumlusu" adı altında çalışan üyeleri belli aralıklarla bu görevi yürüttü. Bir dönem hukuk daireleri sorumlusu Ali Akın'ın altında bulunan grup sorumlularından eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kütük, ilgilendiği hukuk dairesi üyelerine, Akın'ın talimatı doğrultusunda "Bank Asya'ya para yatırılması emrini" iletti.

Ceza sorumlusu Karayol'un altında çalışan grup sorumlusu Turgut Emiroğlu ise "bir iş adamının yurt dışına çıkış yasağının Pensilvanya talimatıyla kaldırılması" emrini ilgili daire üyelerine aktardı.

Yargıtay imamı ile grup sorumluları arasındaki bu görüşmeler genellikle örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock üzerinden yapıldı. Örgüt mensupları, bir süre sonra ByLock'u güvenli bulmayarak, yerine tablet üzerinden görüntülü görüşme yapabildikleri ve delil bırakmayan viber, eagle gibi başka programları tercih etti.

İlyas Şahin

"Kartal" kod adlı İlyas Şahin hakkında darbe girişiminin ardından tutuklama kararı çıkarıldı, ancak bulunamayan İlyas Şahin halen firari.

Yargıtay Tetkik Hakimliği görevinde iken Adalet Akademisi'nde görevlendirilen İlyas Şahin, Yargıtay Birinci Başkanlığı'nın boşalan 16 kadrosu için 2012'de HSYK tarafından yapılan seçimle Yargıtay üyeliğine getirilmişti.

Ali Akın

Şahin'in bir altında görev yapan hukuk daireleri sorumlusu olarak görev yapan eski Yargıtay Üyesi Ali Akın da halen yakalanamadı. Eski Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Ali Akın, İlyas Şahin'den aldığı talimatları aynı dairenin eski üyesi Ahmet Kütük'ün de aralarında bulunduğu "grup sorumlusu abi"lere iletiyordu.

Ali Akın'ın ByLock üzerinden yaptığı yazışmalarda, Ferhat Sarıkaya'nın örgüt tarafından himaye edildiğini ve korunduğunu, aynı himaye ve korumanın kozmik oda aramasını yapan ve ardından örgüt tarafından Yargıtay üyeliğine seçilen firari Kadir Kayan için de sağlanacağını belirttiği görüldü.

Ahmet Kütük

Ali Akın'ın bir altında bulunan ve talimatları diğer üyelere ulaştırması için ilettiği "grup sorumlusu abi"lerden biri ise Ahmet Kütük.

Kütük, Yargıtay'ın tazminat davalarına bakan 4. Hukuk Dairesi üyesiyken Yargıtay 1. Hukuk Dairesinde görevlendirildi. Kütük, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilerek, tutuklandı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılanan eski Yargıtay üyesi Kütük, hakim karşısında, iki telefon hattında toplam 2 bin 904 kez ByLock kullandığı yönündeki tespitleri kabul etmeyerek, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi.

ByLock yazışmalarında programın grup sorumlusu olarak Bank Asya'ya para yatırılması için aktif rol üstlendiği ve bunun için talimat verdiği, programa "manolya19" ve "ak19" kullanıcı adıyla giriş yaptığı şeklindeki tespitlerin hatırlatılması üzerine Kütük, bu suçlamaları da reddetti. Kütük, "ByLock'ta hiçbir şekilde kimseyle mesajlaşmam yoktur." dedi.

Kütük'e ByLock üzerinden Bank Asya'ya para yatırılması konusunda görüşme yaptığı, örgütün hukuk daireleri sorumlusu eski Yargıtay Üyesi Ali Akın'ı tanıyıp tanımadığı da soruldu.

Ali Akın'ın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görevliyken mesai arkadaşı olduğunu ve 5 yıl birlikte görev yaptıklarını anlatan Kütük, Akın ile böyle bir mesajlaşmasının da olmadığını iddia etti.

Turgut Emiroğlu

Ceza daireleri sorumlusu Muharrem Karayol'un bir altında bulunan ve talimatları ceza dairesindeki üyelere ulaştırması için ilettiği "grup sorumlusu abi"lerden biri de Turgut Emiroğlu.

Darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Emiroğlu da Yargıtay 9. Ceza Dairesinde hakim karşısına çıkanlar arasında.

Emiroğlu da iş adamı Mehmet Emin Karamehmet'in bankacılık kanununa muhalefetten yargılandığı davada verilen yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talimatını, dosyaya bakacak örgüt mensubu daire üyelerine ileten isim olarak öne çıktı.