İSTANBUL - İHSAN EL-FAKİH (AA) - Husilerin geçen çarşamba Babu'l Mendeb Boğazı'nda Suudi Arabistan'a ait 2 petrol gemisini hedef alan saldırısı bölgede gerginliği tırmandırdı.

Riyad yönetimi, saldırının ardından Babu'l Mandeb Boğazı'nda güvenlik sağlanıncaya kadar petrol sevkiyatının geçici olarak durdurulduğunu açıkladı.

ABD ile İran arasında yaşanan karşılıklı sözlü tehditlerin dozu da geçen haftalarda arttı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 22 Temmuz'da yaptığı açıklamada, ülkesine yönelik yaptırım politikası izleyen ABD yönetimini "Aslanın kuyruğuyla oynamayın" diyerek tehdit etmişti.

Ruhani ayrıca, ABD'yi Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit etmiş ve "Bizim pek çok boğazımız var, Hürmüz de bunlardan biri." demişti.

İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarından Kasım Süleymani de bu karşılıklı "tehdit hattına" dahil olmuş ve "Kızıldeniz'in artık ABD için güvenli olmadığını" söylemişti.

Füzeler ve mayınlar

Husiler Babu'l Mendeb Boğazı'ndaki deniz trafiğini engelleme tehdidini sürekli olarak kullanıyor.

Husiler geçen nisan ayında, bir Suudi Arabistan petrol tankerine füze atmış, mayıs ayında da Yemen'e 50 bin ton buğday taşıyan bir Türk yük gemisini hedef almıştı.

Örgütün lideri Abdulmelik el-Husi, Yemen'e yönelik saldırılara karışan Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon gücüne destek veren ülkelerin limanlarına ulaşabilecek uzun menzilli füzeleri olduğunu iddia etmişti.

Husilere ait tekneler Temmuz 2017'de, Eritre'deki Asab Limanı'ndan gelen bir savaş gemisini Yemen'in batı sahili açıklarındayken hedef almıştı. Husiler Ekim 2016'da da Babu'l Mendeb Boğazı yakınlarında ABD'ye ait bir savaş gemisine füze fırlatmış, ABD deniz kuvvetleri de Husilerin kontrolündeki bölgelerde bulunan 3 radar istasyonuna seyir füzesi fırlatarak saldırıya karşılık vermişti.

Husiler ayrıca, Yemen'in batı sahilinde kontrolü altındaki bölgelere deniz mayını yerleştirmiş ve pek çok defa patlayıcı yüklü insansız deniz aracı kullanmıştı.