ANKARA - Sinan Uslu,Sarp Özer

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişimi sırasında vücuduna isabet eden 7 kurşuna rağmen kışlasını darbecilere teslim etmeyen Milli Savunma Bakanlığı Askeralma (ASAL) Genel Müdürü Tuğgeneral Davut Ala, "Bu insanlar bu olayı başarsalardı ülkemiz elimizden çıkacaktı, müstemleke bir devlet haline gelecektik. Yalnızca Türkiye değil, bu ümmetin ümidi kaybolacaktı." dedi.

FETÖ'nün hain darbe girişimi sırasında, İstanbul'daki Kartaltepe Kışlası Komutanı olan Ala, 15 Temmuz 2016 gecesi çıkan çatışmada, vücuduna 7 kurşun isabet etmesine rağmen kahramanca direniş göstererek kışlasını darbe yanlısı askerlere teslim etmemişti.

15 Temmuz gecesi darbecilere karşı koyarken bacağından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurulan, karaciğeri hasar gören, parmağı kopan, dalağı delinen, kaburgaları kırılan gazi Tuğgeneral Ala, darbe girişimine karşı gösterdiği yararlılık dolayısıyla Devlet Övünç Madalyası ile taltif edilmişti.

Darbe girişimi sonrasındaki Yüksek Askeri Şura'da alınan kararla tuğgeneralliğe terfi eden, daha sonra Milli Savunma Bakanlığı ASAL Genel Müdürlüğüne atanan Ala, AA muhabirine 15 Temmuz'da yaşadıklarını ve duygularını anlattı.

Ala, 15 Temmuz'da, Türkiye tarihinde ilk kez silahlı bir darbe teşebbüsünün milletin askeriyle polisiyle ele ele vererek karşı koyması sonucunda engellendiğini belirtti.

15 Temmuz'un yalnızca Türkiye değil, yaşanılan coğrafya açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Ala, "15 Temmuz belki ilk bakıldığında yalnızca aziz milletimize ve devletimize karşı yapılmış bir hareket olarak gözükebilir ancak dikkatlice irdelendiğinde anlaşılacaktır ki ümidini Türkiye'ye bağlamış, gönlü ve gözü Türkiye ile beraber olan dünyadaki tüm kardeşlerimize ve dostlarımıza karşı da yapılmış bir darbe girişimidir." diye konuştu.

Napoleon Bonaparte'ın "Savaşırken ölenleri kahraman yapan ölümleri değil, ölümlerinin sebepleridir." sözünü hatırlatan Ala, hain darbe girişimine karşı koyarken şehadet şerbetini içenlerin, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdıklarını vurguladı.

"Cesaretini şahitsiz gösteren kahramanlar..."

"15 Temmuz gecesi cesaretini şahitsiz gösteren kahramanların olduğuna" dikkati çeken Ala, milletine ve devletine bağlı nice isimsiz kahramanın, hainlere karşı hayatlarını ortaya koyarak bu vatanın sahipsiz olmadığını kanıtladıklarını söyledi.

Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, darbe girişiminden 4 gün sonra yaptığı şu konuşmayı hatırlattı:

"Milletimiz meydanı darbecilere bırakmamış, tarihi bir duruş sergilemiştir. Milletimiz, üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı silahlı asker görünümlü darbeci teröristlere bırakmamıştır. Asker görünümlü teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, 15 Temmuz gecesinde sayısız kahramanlık destanları yazmıştır. Bıyıkları henüz terlememiş gencinden ihtiyarına, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri parti, meşrep, siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeciler karşısında tek vücut olmuştur."

15 Temmuz'da öncelikle Allah rızası, daha sonra vatan ve millet için yola çıktığının altını çizen kahraman komutan Ala, 15 Temmuz gecesi kendisinin de bulunduğu 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında darbecilerle girilen çatışmada, Piyade Kurmay Albay Ertürk ile polis memuru Serdar Gökbayrak'ın şehit olduğunu, birçok asker ve polisin de yaralandığını hatırlattı.

"Ülkeyi ortadan kaldırmak için ateş ettiler"

15 Temmuz'da yaşadıklarını anlatırken duygularını gizleyemeyen Ala, "Onlar bize öldürmek için değil, bu vatanı bölmek, parçalamak, ortadan kaldırmak kastıyla ateş ettiler." dedi.

Gelinen süreçte hainlerin adalet karşısında hesap vermeye devam ettiklerini ve en ağır cezaları aldıklarını aktaran Ala, şöyle devam etti:

"15 Temmuz, bu yüce milleti bölmek, parçalamak, yıkmak isteyen iç ve dış mihraklara karşı aynı Çanakkale Savaşı, İstiklal Savaşı'ndaki gibi büyük bir ders olarak Türk milletinin şanlı tarihindeki yerini almıştır. Milletimiz, 15 Temmuz'da tüm dünyaya, dünyanın dünü ve yarınlarının tarihinin Türkiyesiz yazılamayacağını bir kez daha hatırlatmıştır. 15 Temmuz'u daima canlı tutarak, hatırlanmasını sağlayarak yavrularımıza, evlatlarımıza, kısacası geleceğimize vatan, bayrak sevgisini aşılamaya, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya çalışacağız."

"2 yılda 13 ameliyat geçirdim"

İkinci yılı geride kalan darbe girişiminde yaşadıklarını anlatan Ala, "Vurulup hastaneye düştükten sonra geçen 4 günü hatırlamıyorum. 4 gün komada, 10 gün yoğun bakımda kaldım. Yaklaşık 1,5 ay hastanede tedavi gördüm." dedi.

2 yılda 13 ameliyat geçirdiğini dile getiren Ala, "Yüce Rabb'imin izniyle doktorlarımızın yardımıyla artık daha iyiyim. Bir parmağım yok, eksikliğini elbette hissediyorum ama aynı zamanda da gururlanıyorum. O parmağın inşallah beni cennette beklediğine, cennette benim bu dünyada yaptıklarıma şahitlik edeceğine de inanıyorum." diye konuştu.

Hain darbe girişimi sonrasında askere bakış açısının değiştiğini ancak 15 Temmuz'un akabinde yürütülen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla halkın tekrar askeri kucakladığına inandığını ifade eden Ala, 15 Temmuz'un ülkenin makus talihini tekrar değiştiren önemli bir yıl dönümü olduğuna dikkati çekti.

"Onu, bana ateş ederken gördüğümde değişik duygular hissettim"

Geçirdiği ameliyatların kendisine hayat tecrübesi olduğuna işaret eden Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asker olduğum için çatışmalara zaten alışık bir insanım ama 15 Temmuz'da karşınızdaki insanlar, maalesef düşman bildiğiniz veya terörist olarak gördüğünüz unsurlar değil, aksine arkadaşınız veya size ateş etmeyeceğini düşündüğünüz insanlardı. Bunlardan bir tanesi özellikle aynı serviste gittiğimiz, yan yana oturduğumuz, aynı lojmanda oturduğumuz, hatta aynı tatbikatta bulunduğumuz insandı. Karşımda onu, bana ateş ederken gördüğümde çok değişik duygular hissettim. Sivil vatandaşımız, kendi askerinin kendisine ateş ettiğini düşünüyor ama siz hem asker hem de kendi arkadaşınızın size ateş ettiğini görüyorsunuz. Tabii bunlar çok karışık, tarifi imkansız, zor duygular ama Allah'a şükür aştık. Allah'ın izniyle milletimizin ve devlet büyüklerimizin desteğiyle bu zor süreci de atlattık. İnşallah daha güzel günler bizi bekliyor."

15 Temmuz'dan sonra devlet büyüklerinin tarafına tevdi ettiği ASAL Genel Müdürlüğü görevini yürütmekle gurur duyduğunu dile getiren Ala, "Görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Sağlığım el verdiği müddetçe bu millet için şehit olmak için özellikle verilecek her türlü görevi yapmaya hazırım." dedi.

15 Temmuz günü mesainin ardından eve gittikten sonra televizyonda tankları görünce şoka uğradığını söyleyen Ala, şöyle konuştu:

"Bu insanlar bu olayı başarsalardı ülkemiz elimizden çıkacaktı, müstemleke bir devlet haline gelecektik. Yalnızca Türkiye değil, bu ümmetin ümidi kaybolacaktı. Onu düşünerek lojmandan dışarıya çıktık. Lojmandan dışarıya çıkan 3 kişi var; biri hain, şu anda kaçak, nerede olduğunu bilemiyorum. Mehmet Nail Yiğit. Bir arkadaşımız, Sait (Ertürk) Albay şehit oldu, biri de şu anda karşınızda. O düşüncelerle çıktık. Ben Allah rızası, vatan, millet ve ümmetin birliği, bütünlüğü için çıktım."

"Cumhurbaşkanımızın bu olaya ne kadar önem verdiğini hissettim"

Ala, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini şöyle aktardı:

"Cumhurbaşkanımız benimle ilk görüşmesinde FETÖ'nün bitmediğini söyledi. Geldiğimiz süreçte de bitmedi, mücadele halen devam ediyor. Siz de takip ediyorsunuz. Kendisine ve etrafındakilere dikkat etmesi gerektiğini söyledim. 'Sen merak etme, biz hallederiz. Sen iyileş, aramıza dön.' dedi. Allah razı olsun. Eşim, gece 01.30'da 'Cumhurbaşkanımız seni arıyor.' dediğinde inanmadım açıkçası. Ben arkadaşlarımızdan biri bana şaka yapıyor zannettim ama telefonu açıp kendisiyle müşerref olduğumda, Cumhurbaşkanımızın bu olaya ne kadar önem verdiğini hissettim. Allah ondan razı olsun, yolunu, bahtını açık etsin."

FETÖ ile mücadelede kararlılık mesajı veren Ala, "Bu süreç öyle 1-2 senede bitecek bir süreç değil. Cumhurbaşkanımıza da söyledim, Allah'ın izniyle üstesinden geleceğiz ama hemen bitecek bir süreç de değil. Devlet büyüklerimizle beraber bu işi de eninde sonunda halledeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek"

Darbe girişiminin yalnızca Türkiye'ye değil, gönlü Türkiye'de olanlara karşı da yapıldığını vurgulayan Ala, şunları kaydetti:

"Darbe girişimi başarılı olsaydı üzerinde yaşadığımız coğrafyadan belki de ilelebet silinip gidecektik. Bu halk, bu topraklarda, bu coğrafyada yaşadığı sürece hiçbir emperyalist güç, fraksiyon ve şahsın bizi bölüp parçalamaya gücü yetmeyecek, aksine biz ezilmiş, kendilerine önderlik etmemizi isteyen halklara öncülük edecek bir millet olarak ilelebet varlığımızı sürdüreceğiz. Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Zorluklar olacaktır mutlaka ama yılmayacağız. Bugün bir parmağım kopmuş olabilir, yarın belki kolum kopacak. O akşam nasıl parmağımı tutup hainlerle çatışmaya devam ettiysem, bugün aynı şey olsa, kolum kopsa kolumu tutup Allah bana şehadeti nasip edene kadar çatışmaya devam ederim."