ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hakim ve savcının yargılandığı davaya devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yapılan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı müdahillerin avukatları, yine müdahil Başbakanlık ile MİT Müsteşarlığının avukatları katıldı.

Mahkeme heyetine Daire Başkanı Eyüp Yeşil'in başkanlık yaptığı duruşmada, Yunanistan'a kaçmaya çalıştığı sırada yakalanan tutuklu sanık eski Hakim Bülent Kınay savunma yaptı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Kınay, meslek hayatı boyunca hak ve adalet duygusuyla hareket ettiğini, terörist olmadığını söyledi.

Dinlemelere ilişkin kararları, ifadeler doğrultusunda verdiğini savunan Kınay, iddianamenin hak ve adaletten uzak olduğunu iddia etti.

Kınay, bilgi talep eden bazı gazetecilerle görev yaptığı zaman içerisinde zaman zaman telefon görüşmeleri yaptığını, örgüte ait kapatılan gazetede çalışan bir kişiyle yaptığı telefon görüşmesinin örgüt bağlantısı olarak gösterilmesinin hukukla bağdaşmayacağını ileri sürdü.

Kınay, ABD'den bir telefon numarasıyla 19 kez irtibat kurduğunun belirtildiğini ifade ederek, "ABD'den bana ne mesaj gelmiş ben de çok merak ediyorum?" dedi.

Verdiği teknik takip kararlarına ilişkin müfettiş raporunu eleştiren Kınay, hakkındaki "silahlı terör örgütü" ile "siyasal ve askeri casusluk" suçlamalarının "garip olduğu"nu öne sürdü.

Kınay, "Okumadığım, hukuk ve mantık süzgecinden geçirmediğim hiçbir karara imza atmadım. Hiçbir cemaat veya örgütle bağım yok. Meslek hayatım boyunca pozitif hukukun gereklerine uygun olarak, vicdani kanaatimle karar verdim. Müfettişin, savcının, varsayıma dayalı iddialarına karşı masumiyetimi kanıtlamak durumunda bırakılıyorum." diye konuştu.

ByLock kullandığı tespit edilen telefonu eşinin değil, kendisinin kullandığını söyleyen Kınay, tahliye talebinde bulundu.

Örgütün haberleşme programlarını kullandıkları belirlendi

Duruşmada, dosyaya giren evraklar da okundu.

Buna göre, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada Selami Durak adlı kişiye ait cep telefonunda "Kakao" programı tespit edildiği ve yazışmalarının çözüldüğü, programda sanıklardan İsmail Tandoğan, Sadrettin Sarıkaya, Mehmet Ali Uysal, Mesut Özcan ve Ümit Çolak'ın çeşitli adlarla kaydedildiği belirtildi.

Sanıklardan Kazım Kahyaoğlu'nun tabletinde de "Eagle" programının yüklü olduğu bildirilen duruşmada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ise sanıklardan Salim Duran'ın 2 bin 586, Metin Özçelik'in 504, Mehmet Ekinci'nin 217, Mehmet Hamzaçebi'nin 273, Muzaffer İren'in 807, Sadrettin Sarıkaya'nın 2 bin 593, Birol Bilen'in 763, Rüstem Eryılmaz'ın 124, Dursun Ali Gündoğdu'nun 10 bin 272, Kazım Kahyaoğlu'nun bin 150, Fatih Mehmet Uslu'nun 654, Mustafa Başer'in 484, Ümit Zafer Çolak'ın 201, Süleyman Karaçöl'ün 429 kez ByLock'a bağlandıklarının belirtildiği kaydedildi.

Ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Nalan Can, Nurullah Çınar, Cihan Kansız, Hadi Çağdır, Mesut Özcan, Gökmen Demircan, Mehmet Ali Uysal, Mehmet Karababa, Adem Özcan, Celal Kara, Hikmet Usta, Seyfettin Mermerci, Muammer Akkaş, Hüseyin Ayar, İsmail Tandoğan, Davut Bedir, Eşref Aksu ve Murat Üründü'nün de kullandıkları cep telefonlarıyla aynı programa bağlandıkları ifade edildi.

Sanıklar ve avukatlarının dilekçeler vererek, bazı taleplerde bulunduğu bildirilen duruşmada, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kenan Zeybek, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını istedi.

Heyet, sanıklar ve avukatlarının tahliye taleplerini almak ve ara kararları açıklamak üzere davayı yarın 09.30'a erteledi.

Muhabir: Kemal Karadağ, Barış Kılıç