ANKARA - (AA) - Esra Ağaçyetiştiren Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Erdoğan Yayla, Afrin operasyonunun sosyal medya üzerinden terör unsurlarınca manipüle edilmek istendiğini söyledi.

Doç. Dr. Yayla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PYD/PKK yandaşlarının Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı andan itibaren "Türkiye'nin sivilleri hedef aldığına" dair sahte fotoğraf ve videolarla sosyal medyada manipülasyon yapma gayretlerinde olduğuna dikkati çekti. Batılı bazı basın-yayın kuruluşlarının da uluslararası kamuoyunun Afrin konusunda Türkiye'ye baskı yapması için bu durumu kullandığını anlatan Yayla, "Manipülasyonlar, yabancı basının Türkiye'nin yürütmekte olduğu Afrin operasyonu hakkında olumsuz bir algı oluşturmayı ve Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin askeri varlığını meşrulaştırma amacını taşımaktadır" dedi.

Türkiye aleyhine yürütülen kampanyalara destek veren bu uluslararası medyaya karşı artık Türkiye basınının da gerekli cevabı verecek güçte olduğunu ifade eden Yayla, "Anadolu Ajansı ve TRT World, Afrin operasyonu yayınlarıyla kamuoyunda farkındalık yaratmıştır" şeklinde konuştu.

"Batı'nın en büyük tedirginliğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki 15 Temmuz ruhunun dünyaya yayılması olduğunu" vurgulayan Doç. Dr. Yayla, "ABD ve Avrupalı bazı devletler, 15 Temmuz'da şekillenen toplumsal psikolojiden çok çekiniyor. FETÖ benzeri örgütlerle yönetmeye çalıştıkları devletler var, o devletlerdeki halkların uyanmasından korkuyorlar" dedi.

Yayla, "Türkiye olarak sömürgecilerin telaşa düştüğünün farkındayız. 15 Temmuz'da İstiklal Harbi ruhu yeniden şekillenerek toplumumuzda emperyalistlere karşı bir uyanmaya vesile oldu. Buna karşın emperyalist ülkeler yeni post-modern manipülasyon türleriyle milletimizin karşısına çıkacaktır." ifadelerini kullandı.

Zeytin Dalı Harekatı

Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yayla, "Burada Mehmetçik'in en büyük başarısı, coğrafi ilerlemesi kadar bölgede sivil ve terörist ayrımını doğru şekilde yapmış olmasından kaynaklanıyor." diye konuştu.

Bugün ­­4 milyona yakın sığınmacının Türkiye'de yaşadığına dikkati çeken Yayla, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu insanlar devletsizleştirildi, şimdi türlü hilelerle mülksüzleştirilmeye, Suriye'deki varlıkları ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Bu insanlar Türk'ü ile Kürt'ü ile Arap'ı ile bizim soydaşımızdır. Et ve tırnak gibi olduğumuz sosyal unsurlardır. Bunların topraklarına geri dönmesi ve Suriye'deki boşluğun kapatılması üzerine projeler sürecektir. Askeri süreç sadece terörün ortadan kaldırılmasına dönüktür. Bölge terörden arındırıldıktan sonra oluşacak zeminde, Türkiye, orada insani kalkınma için çok önemli çalışmalar yürütecektir. Mehmetçik'in başarısı kalkınma başarısı ile perçinlenecektir."

Zeytin Dalı'ndan sonraki süreç

Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin gösterdiği çabanın Suriye'nin toprak bütünlüğü için önemine işaret eden Doç. Dr. Yayla, şunları söyledi:

"Yani Türkiye'nin burada yaptığı bir anlamda Suriye'nin toprak bütünlüğü için, daha genele yayarsak dünyanın refahı için atılmış bir adım. Çünkü Suriye'de aslında devletler çatışıyor. Terör unsurlarını silahlandırarak ABD çatışıyor. İsrail'in bölgede bir takım hedefleri olduğunu biliyoruz. Suriye bütün dünyanın bir çatışma alanı haline gelmiş. Eğer Türkiye'ye izin verilirse modern ve çağdaş bir Suriye'nin inşa edilmesi söz konusu. Dünya, Türkiye'ye destek vermelidir. Çünkü, Suriye'deki çatlak büyüdükçe dünyadaki çatlak da büyüyecektir."

ABD'nin tavrı

Türkiye'nin bölgeye yönelik tavrının net olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Yayla, sözlerini şöyle tamamladı:

"Münbiç'teki terör noktalarına müdahalemiz konusunda ABD mi bize müsaade edecek? ABD'nin bizim sınırımız olan Suriye topraklarında ne işi var? ABD, Suriye'nin komşusu mudur? Kaldı ki NATO sözleşmesi gereği Türkiye Cumhuriyeti topraklarına dönük bir terör saldırısı söz konusudur ve ABD dahil diğer NATO müttefiklerinin bize destek olması gerekir. Bu desteği Türkiye Cumhuriyeti ABD'ye 11 Eylül saldırısı sonrasında vermiştir. Afganistan'a dönük yapılan operasyonlarda müttefikimizin yanında durduk."