KÜTAHYA (AA) - Kütahya'da iki çocuk sahibi Uludağ çifti, rüyadan etkilenerek 1,5 yaşındayken koruyucu ailesi oldukları çocuğu 9 yıldır evlatlarından ayrı tutmuyor.

30 Ağustos Mahallesi'nde yaşayan kentin ilk koruyucu aileleri arasında yer alan 45 yaşındaki Belgin ve Mehmet Uludağ çifti, iki çocukları olmasına rağmen, 2008'de yuvaya bırakılan 1,5 yaşındaki K.G'nin koruyucu ailesi oldu.

Belgin Uludağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 yaşındaki K.G'nin, biri kız diğeri erkek evlatlarından hiçbir farkı olmadığını, aksine bütün aile fertleri için daha değerli olduğunu söyledi. Gördüğü bir rüyadan etkilenerek koruyucu aile olmaya karar verdiklerini anlatan Uludağ, şöyle konuştu:

"Kız kardeşim o dönem çocuk yuvasında çalışıyordu. Zaman zaman yuvadaki çocukların aile ortamını görmeleri için bize getiriyordu. Bir gün kardeşim bana yuvaya bir bebek bırakıldığını, bebeğin bugün uzman çavuş olarak görev yapan oğlumun bebekliğine benzediğini söyledi. Birkaç gün sonra bir rüya gördüm ve rüyamda kucağıma bir erkek çocuk verildi. Bana bu bebeğin ailemize Allah'ın bir emaneti olduğu söylendi. Etkilendiğim bu rüyayı eşime ve çocuklarıma anlattım. Rüyadan yaklaşık 1 hafta sonra ise kız kardeşim yuvaya yeni bırakılan 1,5 yaşındaki erkek çocuğunu evimize getirmişti. Çocuğu gördükten sonra da koruyucu aile olmaya karar verdik."

Koruyucu aile olma başvurusunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kütahya İl Müdürlüğünce kabul edildiğini belirten Uludağ, iki çocuğu olmasına rağmen koruyucu aile olma isteklerinin ilk etapta yakınları tarafından eleştirildiğini ifade etti.

"Onunla evimiz bereketlendi ve daha çok huzur geldi"

Uludağ, ilk zamanlar duygusal davranıp K.G'yi diğer çocuklarından ayırma endişesi yaşadığını dile getirerek şunları söyledi:

"Oğlumuz evimize geldikten sonra yaşadığım endişelerimin yersiz olduğunu gördüm. Onunla evimiz bereketlendi ve daha çok huzur geldi çünkü biz onu her zaman Allah'ın bize bir emaneti olarak gördük. Gördüğüm rüyada da bana o emanet edilmişti. Emanet olduğu içinde bütün aile fertleri olarak ona gerçek aile ortamını yaşatmaya çalıştık. Sadece biz değil ilk zamanlar eleştiren yakınlarım dahi bu emanete sahip çıktılar. Kendi çocuklarıma göstermediğimiz önemi ona gösterdik. Eşim de ben de erken yaşta evlendiğimiz için annelik babalık duygusunu tam olarak yaşayamadık ancak K.G'nin hayatımıza girmesiyle gerçek anne ve baba duygusunu yeniden yaşadık. Bizim için onunla geçen her anımız çok değerli."

Kurum tarafından koruyucu aile eğitimi verildiğini de vurgulayan Uludağ, bu eğitimlerin kendilerine çok büyük faydası olduğunu, bugüne kadar annelik konusunda doğru bildikleri birçok yanlış bulunduğunu belirtti.

Mehmet Uludağ da öz evladı olarak gördükleri K.G'nin her istediğini yerine getirmeye çalıştığını, babalık duygusunu yeniden yaşama fırsatı bulduğunu kaydetti.