İSTANBUL (AA) - Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV), toplumsal ve ekonomik nedenlerle eğitim, kültür ve kişisel gelişim olanaklarına ulaşmada zorluk çeken üniversite öğrencilerine fırsat eşitliği sağlamayı hedeflediği Bireysel Gelişim Programı'nda (BGP) 300'üncü mezununa ulaştı.

Vakıftan yapılan açıklamada, Akfen Holding tarafından 1999 yılında kurulan TİKAV'ın toplumsal ve ekonomik nedenlerle eğitim, kültür ve kişisel gelişim olanaklarına ulaşmada zorluk çeken üniversite öğrencilerine fırsat eşitliği sağlamayı amaç edindiği Bireysel Gelişim Programında (BGP) 300'ncü mezununa ulaştığı bildirildi.

Her iki yılda bir Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan üniversitelerde okuyan ve mülakatlarla seçilen 25 öğrencinin alındığı programlarda, 4 yılın sonunda üniversitenin hangi bölümünde olursa olsun çoğu uluslararası geçerliliği olan 30'a yakın kişisel gelişim sertifikası ile mezun olunuyor.

TİKAV'ın Bireysel Gelişim Programı kapsamında Elazığ Fırat Üniversitesinden 2016-2017 akademik yılında mezun olan 11 TİKAV bursiyeri, 4-9 Haziran'da İstanbul'da 2017 yılı yaz programına katıldı.

Yaz programında Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Akfen Holding Üst Yöneticisi (CEO) Süha Güçsav, Martaş Otomotiv Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özalp ile Anadolu Efes Genel Direktörü Alper Yılmaz gibi üst düzey yöneticiler deneyimlerini bursiyerler ile paylaştı.

Hamdi Akın, bursiyerler ile buluşmasında, yabancı dilin öneminden bahsetti.

İngilizce'nin çok önem olduğunu belirten Akın, "Bilmezseniz bizim gibi firmalarda yeriniz yok. İsterseniz okul birincisi olun ancak yabancı diliniz yoksa hiçbir şansınız olmaz." ifadelerini kullandı.

Akın, kendisinin 50 yaşından sonra İngilizce'yi öğrenmeye başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Almanca okumuştum, İngilizce ile ilgili bir şey bilmiyordum. Ama önemini görüp bu yaşta çabaladım. Türkiye'nin lokal değil, uluslararası eğitimli insanlara ihtiyacı var. Telefonu kaldırdığınızda dünyanın her tarafında konuşabileceğiniz dostlarınız olmalı. Dünyada artık her şeye ulaşmak çok kolay hale geldi. Ama tek bir şart var: İngilizce. Bunu biliyorsan dünyada neler olduğunu hemen öğrenmek mümkün oluyor. Çok güzel analiz edip ahkam kesebiliyorsunuz. Aksi halde ne söyleniyorsa inanıyorsunuz. Kendi fikirlerinizi oluşturabilmek, dünyaya entegre olabilmenizi sağlayabilmeniz açısından anadil İngilizce. Bu bir aşağılık kompleksi durumu değil. Dilde milliyetçilik yapılmamalı."