İSTANBUL (AA) - AGS GLOBAL araştırmasına göre, iş insanlarının yüzde 77'si Türkiye'de kadın çalışan ve yönetici sayısının artırılabileceğini ifade ediyor.

Araştırma ve danışmanlık şirketi AGS GLOBAL'den yapılan açıklamaya göre, "Türk İş Hayatında Kadın" araştırma çalışmasına dair farklı sektörlerde 244 iş insanının katılımıyla bir anket çalışması yapıldı.

Buna göre, araştırmaya katılan iş insanlarının yüzde 87'si Türkiye'de kadınların iş hayatına katılmasının hükümet tarafından desteklenmesi görüşünde hemfikir. İş insanlarının yüzde 77'si Türkiye'de kadın çalışan ve kadın yönetici sayısı artırılabilir derken yüzde 23'ü bu konuda olumsuz görüşe sahip.

Türkiye'de kadın çalışan ve kadın yönetici sayısının artırılabileceğini düşünen (yüzde 77) iş çevrelerine göre buna katkı sağlayacak ana unsur devlet tarafından kadın istihdamına yönelik sağlanacak kayda değer destek ve teşvikler. Ayrıca STK'lar marifetiyle organize edilecek olan seminer, kurslar ve iletişim çalışmalarıyla kadın istihdamının özendirilmesi kadın çalışan ve kadın yönetici oranının artırılmasını sağlayacağı görüşü hakim.

Türkiye'de kadın çalışan ve yönetici sayısının artırılmasının zor olduğunu düşünen ve bu konuda olumsuz görüş beyan eden (yüzde 23) iş çevrelerine göre ise bu durumun altında yatan temel unsurun erkek egemen bir zihniyetin iş dünyasına hakim olduğu algısı.

Ankete katılan iş insanlarına, Türkiye'de kadın ve erkek çalışanlara karşı ücrette bir ayrım yapılıp yapılmadığı sorulduğunda iş çevrelerinin ikiye bölündüğü sonucu çıktı. Bu soruya "evet ayrım yapılıyor" diyenler yüzde 45 iken, ayrım yapılmadığını düşünenler yüzde 55 oldu.

Ücret ayrımının yapıldığını düşünen iş insanlarına göre ise bu durumun altında yatan kök nedenin ülkedeki ataerkil kültürün etkisiyle "erkek ev geçindirendir" bakış açısının baskın olması.


- "Kadının iş gücüne katılımı artırılırsa orta gelir tuzağından çıkılır"


Açıklamada görüşlerine yer verilen AGS Global Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güler, Türk iş dünyasının, kadınların iş hayatına katılması hususunu iki taşıyıcı kolon üzerine bina ettiğini belirterek, "Bunların ilki mali ve finansal desteğiyle 'devlet'. İkincisi ise psikolojik desteğiyle 'STK'lar'. İş çevrelerine göre kadınların iş hayatına işçi veya işveren/girişimci olarak katkı sunmasının olmazsa olmazı devlet ve STK'lar iş birliğinde bu meselenin teşvik edilmesi. Üstelik bu teşviklerin maddi olması yetmez, iletişim çalışmalarıyla da ekosistem oluşturulmalı zira manevi/psikolojik tarafı göz ardı edilemez." ifadelerini kullandı.

İş arayanlar dahil ülkede kadının iş gücüne katılımının yalnızca yüzde 36 olduğunu aktaran Güler, "Oysa oranımız OECD ortalaması olan yüzde 63'e yükseltilse bu durum 200 milyar dolardan daha fazla büyümek demektir ve orta gelir tuzağından çıkmak anlamına gelir. Nüfusu bizimle aynı olan ihracat partnerimiz Almanya'da kadınların iş gücündeki payı yüzde 72,5. Sadece bu istatistik bile uzun ince bir yolda olduğumuzun ve henüz yolun çok başında olduğumuzun göstergesi." bilgisini verdi.