CARACAS (AA) - LOKMAN İLHAN - Tarihinin en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşayan Venezuela'da binlerce kişi farklı taleplerle sokağa inse de ekonomik ve siyasi zorlukların aşılması ortak hedefini taşıyor.

Venezuela, bölge ülkelerinin de desteğini alan ABD yönetiminin askeri tehditleri, Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun meşruiyetini tanımayan muhalefetin kendi geçici devlet başkanını ilan etmesi ve sokak protestoları arasında tarihinin en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşıyor.

"İnsani yardım" getirmek, devlet başkanını istifaya zorlamak, seçimlerin yeniden yapılmasını sağlamak gibi birçok motivasyonla sık sık sokağa inen muhalefete iktidarın da aynı yöntemle büyük mitingler düzenleyerek yanıt verdiği ülkede politik buhran bir türlü aşılamıyor.

İç savaş ya da askeri müdahale söylentilerinin dahi korku ya da umutla karşılandığı bir ayrışma içindeki Venezuela'da iktidar da muhalefet de cumartesi düzenledikleri son büyük mitingleri, yeniden büyük mitingler ve gösteriler düzenleyeceklerini duyurarak sona erdirdi.

AA muhabiri, 23 Ocak'tan bu yana baş döndüren siyasi gelişmelerin yaşandığı ülkede hem iktidar hem de muhalefetten Venezuelalılara ülkede neler olduğunu, taleplerini, askeri müdahale ya da bir iç savaşa ihtimal verip vermediklerini ve ekonomik yaptırımları sordu.

İktidar destekçileri

İktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) taraftarı Angel Viyen, ABD ya da diğer Latin Amerika ülkelerinden gelen askeri müdahale tehditlerini reddettiklerini vurguladı.

"Askeri müdahaleden korkumuz yok. Çünkü Venezuela öncelikle Tanrı'nın koruması altındadır." diyen Viyen, diyalog ve sükunet için umut taşıdıklarını belirtti ve muhalefeti tüm ülkenin yararına bir müzakereye çağırdı.

"Venezuela, emperyalizmin tıpkı petrolü için işgal ettiği diğer ülkeler gibi her zaman tehdit ettiği bir ülke oldu." değerlendirmesinde bulunan Henry Medorfe ise Venezuela'da bir insani krizin olmadığını söyledi.

Medorfe gibi Venezuela'da bir insani krizin varlığını reddeden Roselena Gil ise "Varsa da ABD yaptırımları yüzünden vardır." diye konuştu.

Gil, muhalefetin sorunları iktidarla konuşarak çözmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Muhalif Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun kendini geçici devlet başkanı ilan etmesine değinen Yuleyma Gagus da "Anayasal Devlet Başkanı Maduro dışında bizim için devlet başkanı yok." dedi.

Gagus, "Venezuela medyatik ve asimetrik savaşın uzun zamandır kurbanı. ABD'nin her zaman ülkemizin zenginliklerinde gözü var. Emperyalist güçler tarafından uygulanan bir ekonomik savaşın farkındayız. Birleşmeli ve ülkemiz için çalışmalıyız." şeklinde konuştu.

Muhalifler

Venezuela Merkez Üniversitesi (Universidad Central de Venezuela - UCV) Tıp Fakültesi öğrencisi Jorge Vaso ise "Biz kurallara uygun, özgür ve demokratik bir seçim istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Vaso, UCV Hastanesi ve başka hastanelerin kriz durumunda olduğunu, tıbbi malzemenin, bütçenin hatta içme suyunun bile bulunmadığını aktardı.

"İç savaş çok muhtemel bir senaryo. Belki de kapının önünde ama kimsenin elinde bunun meydana geleceğine dair kesin bilgi yok." diyen Vaso, ülkesinde yaşanan mali krizin ve "hastanelerdeki durumun" uluslararası yaptırımlarla bir ilgisi olmadığını savundu.

Aynı okuldaki öğrencilerden Roeni Ferrera da "Bu kadar hastanın ölmesi, çocukların hastanelerde yetersiz beslenmesi artık yetti." ifadeleriyle muhalefetin sağlık alanında yaşandığını savunduğu krize dikkati çekti. Ferrera, "Biz barışçıl bir şekilde protesto eylemlerini destekliyor ve insani yardım girişi için kapı açılmasını istiyoruz." dedi.

Venezuela'da bir iç savaş istemediklerini vurgulayan Ferrera, insan haklarının muhafaza edilmesini arzu ettiklerini belirtti.

Guaido liderliğinde düzenlenen protestolara katılan Alejandro Gonzales ise "Bizi yöneten hükümettekiler halk için değil kendileri için var ve bu insanlar Venezuela'nın varlıklarını ceplerini doldurmak için kullanıyor." diye konuştu.

Özgürlük istediklerini söyleyen Gonzales, "Evet burada bir iç savaş çıkabilir, ne olacağını bilmiyoruz. Bir belirsizlik var." dedi.

Muhalif gösterilerin başka bir müdavimi Gloria Batatina ise Venezuela'daki fakirlikten ve insan kaynağının kullanılamamasından şikayet etti. Batatina, "Uluslararası gözlemcilerin varlığı ile tüm partilerin katılacağı özgür seçimler istiyoruz." diye konuştu.