Sendika binasında Kamu-Sen’e bağlı diğer sendika başkanları ile birlikte Kamu-Sen İl temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Rahmi Özden düzenlediği basın toplantısında uzun süre bekletildikten sonra TBMM’ye gönderilen kanun tasarısının hayal kırıklığı olduğunu ifade etti. Özden “ Milyonlarca kamu görevlisi ve emeklinin tam 16 aydan beri beklediği, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Tasarısı Bakanlar Kurulu’nda 3 ay bekletildikten sonra nihayet TBMM Başkanlığı’na gönderilmiştir. Ancak aylardır bekletilip, memurlardan köşe bucak kaçırılarak hazırlanan tasarı, memurlarımız adına büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Müzakerelerin hiçe sayıldığı, demokratik ilkelerin iğdiş edildiği, farklı görüşlere tahammül dahi edilmediği, toplu sözleşme sistemi adıyla ucube bir yapının oluşturulduğu bir sendika kanun tasarısı ile karşı karşıya kaldık. Meclis’e sevk edilen tasarının son haline bakıldığında, sürecin baştan sona kandırma ve oyalamadan ibaret olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu tasarı ile anayasa değişikliğinde, toplu sözleşme vaat edilerek, memurlarımızın umutlarının çalındığı belgelenmiştir. Bu tasarı ile vaatler fos çıkmış, verilen sözler yalan olmuş, maskeler düşmüş, ak denilen karaya dönmüştür. Taslak incelendiğinde sendikalar arasında Hükümet tarafından açık bir ayrım yapıldığı görülmektedir. Toplu sözleşmede sendikaların temsili noktasındaki adaletsizlik, her halde AKP’nin adalet anlayışından başka hiçbir şey değildir.

Bu nasıl bir adalettir ki, taslakta Memur-Sen’in her 128 bin üyesi için bir temsilci, Türkiye Kamu Sen’in her 200 bin üyesi için bir temsilci, KESK’in 232 bin üyesi için bir temsilci düşmektedir. Buna göre genel toplu sözleşmede Memur-Sen 4 temsilci, Türkiye Kamu-Sen 2 temsilci, KESK ise 1 temsilci ile temsil edilecektir.

Bu durumda hükümet Memur-Sen’e toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı vermek için adalet mekanizmasını delik deşik etmiştir. Memur Sen toplu sözleşmeyi imzalamazsa Türkiye Kamu-Sen ve KESK Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna itiraz yetkisine sahip bulunmamaktadır.  Anlaşılıyor ki hükümet, memurlarla toplu sözleşme yapmak istemiyor; toplu sözleşme masasında dikensiz gül bahçesi istiyor. Hükümet, kurduğu toplu sözleşme tiyatrosuna figüran oyuncu arıyor. Türkiye Kamu-Sen’in memurlarla ilgili hiçbir karanlık senaryoda yer almayacağını görenler, kendi anlayışlarına uygun sendikayı buldular; palazlandırdılar; şimdi de onlarla al takke ver külah toplu sözleşmecilik oynayacaklar” dedi.