ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasından yaşanan krize ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kalın, kriz başladığı andan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefon diplomasisi yürüttüğünü ve sorunun ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde, kardeşlik hukuku çerçevesinde, tüm ülkelerin çıkarına olacak bir biçimde çözülmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Kalın, "Bizim hem Katar hem Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkeleriyle, Kuveyt'le ve Bayreyn'le yaptığımız temaslar çerçevesinde öncelikli hedefimiz, bu sorunun müzakere yoluyla çözülmesi, krizin tırmandırılmaması, düşürülmesi. Zira bu kriz sadece bölgeye ve İslam dünyasına zarar vermektedir. Bugün biz DEAŞ gibi, Suriye'de devam eden savaş gibi, terörle mücadele gibi, yoksulluk gibi birçok sorunla mücadele etmek durumundayız. Bunlar dururken bu tür krizler üzerinden bölgenin daha fazla gerilmesi elbette bölgenin aslında asli imkan ve kaynaklarının heba edilmesi anlamına gelecektir." diye konuştu.

"Krizin bir an önce çözülmesi için imkanlarımızı seferber ettik"

Krizin tırmandırılması değil düşürülmesi noktasında bütün aktörlere yapıcı katkı sunma çağrısında bulunduklarını anımsatan İbrahim Kalın, şunları kaydetti:

"Burada Suudi Arabistan'ın çok özel bir yerinin olduğunu ifade etmeliyim. Sayın Cumhurbaşkanımız da birkaç defa konuşmalarında değindiler, Suudi Arabistan bölgenin hem akil devleti hem abisi sıfatıyla en önemli aktör olarak bu krizi çözebilecek imkan ve kabiliyetlere sahiptir. Hadımül Haremeyn-i Şerifeyn Selman Bin Abdülaziz'in bu konuda yapıcı bir tutum içerisinde olduğunu biliyoruz ve bu çerçevede Katar'la Suudi Arabistan ve Kuveyt'in girişimleriyle, bizim de katkılarımızla bu krizin bir an önce çözülmesi için biz de imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Burada amacımız, aslında açıkçası bizim açımızdan hadiseye baktığınız zaman iki dost ve kardeş ülke birbiriyle bu şekilde ihtilaf ettiğinde, gerilime girdiğinde 'biz bunu nasıl azaltırız, nasıl minimize ederiz', bütün çabamız, gayretimiz bu yönde."

"Sınır kapısını kapatma söz konusu değil"

Bir gazetecinin, "Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin referandum kararına Türkiye net bir şekilde tavrını koydu. 'Habur sınır kapısının kapatılması', 'Türkiye'nin yaptırımlar uygulayacağı' gibi iddialar var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna yönelik Kalın, gündemde böyle bir konunun bulunmadığını aktardı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları kaydetti:

"Iraklı Kürt yetkililer ve Bağdat'taki yetkililerle bu konuyu görüşüyoruz. Öncelikli amacımız, müzakere yoluyla bu hatadan dönülmesi. Bu konudaki çalışmalarımız devam edecek. Onlarla oturup konuşmadan bizim böyle bir hemen yaptırım, sınır kapısını kapatma gibi bir tavır içine girmemiz söz konusu değil. Bizim Irak Kürt yönetimiyle iyi ilişkilerimiz var. Biz bu iyi ilişkilere binaen, bu temelde sorunun çözülmesi, bize göre zararlı, lüzumsuz, faydadan çok zarar getirecek adımdan geri dönülmesi noktasında biz üzerimize düşeni gerekli çalışmaları yapacağız. Umarız karşı taraftan da bu yönde bir olumlu tavır gelir. Çünkü Sayın İbadi'nin dün bir açıklaması vardı. Bağdat da buna karşı. Bölge ülkelerinin açıklamaları oldu onlar da buna karşı. Diğer ülkelerin de açıklamaları var. Dolayısıyla göre göre böyle bir yola girmek hiç mantıklı değil. Biz de gerekli telkinleri yapmaya devam edeceğiz."

Muhabir: Enes Kaplan, Kemal Karadağ