Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı açıklama da AIDS hastalığında bulaşmanın en çok korunmasız cinsel ilişkiden kaynaklandığını ve cinsel eş fazlalığı sayısının riski daha da artırdığını söyledi.

Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili, AIDS’in insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir viral hastalık olduğunu hatırlatarak; “Kanında HIV taşıyan kişiye HIV pozitif denir. Virüs bulaştıktan sonra AIDS gelişimi kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre ortalama 5-15 yıl sürer. AIDS, enfeksiyonun son aşamasıdır. Bu süreçte bağışıklık sistemi çöktüğü için ölümcül enfeksiyonlara ve kansere sıklıkla rastlanır. Sağlıklı bir bireyde önemsenmeyecek bir enfeksiyon, bu hastalarda ölümcül seyredebilir. HIV, özellikle CD4T kan hücreleri adı verilen ve bağışıklık sisteminde temel rol oynayan hücrelerin içine yerleşerek çoğalır. Zamanla CD4T hücreleri giderek azalır ve sonuçta bağışıklık sistemi çöker. HIV; cinsel ilişki, kan ve anneden bebeğine olmak üzere temelde üç yolla bulaşabilir. Tüm bulaşmaların %80-85’i korunmasız cinsel ilişkiyle olurken, cinsel eş sayısının fazlalığı riski artırmaktadır. Uyuşturucu bağımlılarında ortak şırınga kullanımı nedeniyle hastalık yaygındır. Günümüzde HIV/AIDS tedavisinde antiretroviral adı verilen ilaçlar kullanılmaktadır. Tedavide temel amaç; kandaki virüs miktarının baskılanması/yok edilmesi, bağışıklık sisteminin korunması, yaşam kalitesinin artırılması olup etkili bir aşısı bulunmamaktadır. Hastalık en çok korunmasız cinsel ilişki ile bulaştığı için, korunmada en etkili yöntem kondom kullanılmasıdır” diye konuştu.