2010 yılında 110 ekip ile 8 bin 730 ünite kan toplarken bu sayıyı 2011 yılında 150 ekip ile yaklaşık 11 bin ünite kan topladı. Erzincan Kızılay Kan Merkezi, 2 doktor, 4 sağlık personeli, 3 destek personeli, 1 sistem yöneticisi olmak üzere iki araçla 140 ekip çalışması yaparak 11 bin ünite kan bağışı toplandı. Şehir merkezi olmak üzere, tüm ilçe ve beldeler, askeri birimlerden kan bağışı toplandı. Kan bağışı özellikle yaz aylarında daha fazla yapılırken 11 bin ünite kanın yüzde 30’luk bölümü askeriyeden elde edildi. Kan vermenin, hem veren açısından hem de ihtiyacı olan hasta insanlar açısından önemini belirten Erzincan Kızılay Kan Merkezi Doktoru Naile Bayrak, "Kan vererek kendi vücudumuzu dengelediğimiz gibi, belki de ölmek üzere olan bir vatandaşımıza da hayat kaynağı olabiliyoruz. Çok önemli insanlık görevine tüm sağlıklı hemşerilerimin katılmasını diliyorum. "Kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaçtır. Bu yüzden herkesi kan vermeye, ihtiyacı olanlara yardım etmeye bekliyoruz." dedi.

Erzincan Kızılay Kan Merkezi Doktoru Naile Bayrak, ağırlığı 50 kg'ı geçen, hemoglobin ölçümü normal değerlerde olan ve önemli bir hastalık geçirmemiş gençlerin, yılda dört defa kan vere bileceğini kaydetti. Kan bağışı için yararlanılan araç gereçlerin tek kullanımlık olduğunu da vurgulayan Dr. Bayrak, herkesin çekinmeden kan verebileceğini söyledi. Bayrak; “Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık, son yıllarda yapılan araştırmalar ülkemizdeki yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1’i kadar olduğunu gösteriyor. Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor. Kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaçtır. Yaklaşık kırk yıldan beri kan yerine kullanılabilecek ve bu değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek, yapay bir madde elde etmeye yönelik çalışmalar olmakla birlikte, bu konuda tatmin edici sonuçlar alınamamıştır. Elde edilen, sınırlı kullanım alanı olan bazı yedekler de kullanımlarının pratik olmaması ve çeşitli yan etkileri nedeniyle yaygın olarak kullanılamamıştır. Tek kaynağının insan olması ve ihtiyaç duyulduğunda yerine kullanılabilecek bir yedeğinin olmaması kanın ve kan bağışlamanın önemini son derecede arttırmaktadır” dedi.

Her vatandaşın bir gün kan bağışına ihtiyacı olabileceğini belirten Dr. Bayrak; “Düşünün ki; bir yakınınız hastanede, acil bir girişim yapılması gerekiyor, bunun için de uygun gruptan ve güvenli kan bulunması gerekiyor. Siz hemen kan vermeye hazırsınız, ancak sizin kanınız yakınınıza uygun değil. Aranan kan bulunamadı ve geçen zaman hastanızın aleyhine işliyor, yapılacak ameliyat geciktikçe başarı şansı da azalıyor. Çok sevdiğiniz bir insan, anneniz, babanız, kardeşiniz, eşiniz veya biricik evladınız olabilir çaresizlik içinde bekliyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz. İşte sağlıklı iken kan bağışlamakla böyle çaresiz bekleyen bir insana ve onun çaresizlik içinde kıvranan sevdiklerine çare olacağınızı düşünmeniz gerekiyor. Kan bağışlamanın bence en büyük yararı, insanın ömründe bir kez olsun bu duyguyu yaşamasıdır” şeklinde konuştu.