AK Parti Genel Başkan adayı Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız milyonlarca vatandaşın siyasi sorumluluğunu taşıyor. Fiili durumu yasal hale getirmeliyiz. Bunun yolu yeni anayasa ve başkanlık sistemidir." dedi.
AK Parti Genel Başkan adayı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde partililere hitap etti.
Genel Başkan adayı Yıldırım, konuşmasına, “AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’ne yurt içinden ve yurt dışından gelerek bu güzel günümüzü, bu demokrasi şölenimizi, hizmet algımızı tazeleyeceğimiz bu kutlu günümüzü şereflendiren tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum” sözleriyle başladı.
Kongrenin, partisi, ülke ve millet için, AK Parti’ye ümidini bağlamış tüm mazlumlar için hayırlı olması temennisinde bulunan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Sözlerimin başında, AK Parti’mizin kurucu Genel Başkanı, liderimiz, aydınlık Türkiye’nin mimarı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı saygıyla selamlıyorum. Recep Tayyip Erdoğan, bir dava adamıdır, milletin adamıdır, büyük Türkiye’nin yılmaz savunucusudur. Her zaman, gururla, ‘yol arkadaşıyım, kader arkadaşıyım, gönül arkadaşıyım’ dedik, bundan sonra da demeye aynen devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanım söz veriyoruz, sevdan sevdamız, davan davamız, yolun yolumuzdur."
"Davutoğlu’na hizmetlerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz"
"Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan bu bayrağı devralarak partimizi bugünlere başarıyla getiren Sayın Başbakanımız, Genel Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na hizmetlerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"İlk Başbakanımız, 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’e hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu arada teşkilatımızın her kademesinde görev yapmış, bugün aramızdan ayrılmış, Hakk'ın rahmetine kavuşmuş tüm kardeşlerimizi de minnetle ve şükranla anıyorum. Bu vesileyle tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ülküsü için hayatları feda eden başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları başta olmak üzere bütün şehitleri rahmetle anıyorum. Terör olaylarında yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyor, ülkemizin her karış toprağını korumak için görev yapan güvenlik güçlerimize Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum." 
Yıldırım,bayrak değişiminin sadece millet yolunda yapılacak yeni hizmetlerin kapısını aralamak için bir araç olduğunu belirterek, "Büyük Türkiye yolculuğunda liderlerimizden teşkilatlarımıza, görev arkadaşlarımıza kadar bütün kardeşlerim uyum içinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadesini kullandı. 
Bu partinin sadece yöneticisi, milletvekili, teşkilat mensubu değil, oy veren seçmeninin de çok büyük fedakarlık gösterdiğini vurgulayan Yıldırım, partiye gönül verenlerin vesayet güçleri karşısında aslanlar gibi durduğunu, yeri geldiğinde ülkeyi ekonomik açıdan kıskaca almak isteyenlerin oyununu bozduğunu, yeri geldiğinde mazlumlar, mağdurlar adına dünyaya meydan okuduğunu, ihanet çetesinin saldırılarını püskürttüğü bildirdi.
AK Parti'nin, "Yeter söz milletindir" diye özetleyen merhum Adnan Menderes'ten, "Allah'ına kul olmayan, davasına er olmaz" diyen merhum Necmettin Erbakan'dan, merhum Turgut Özal'dan bugüne uzanan süreçte demokrasiyi taçlandıran bir parti olduğunu aktaran Yıldırım, Malazgirt'i, Söğüt'ü, Samsun'da yakılan meşaleyi anlamayanın AK Parti'yi anlayamayacağına değindi. 
Yıldırım, AK Parti'li olmanın örf, adet, gelenek ve görenekleri bilmek, vatanıyla, milletiyle, bayrağıyla gurur duymak olduğunu belirtti. Geçmişini iyi bilenin geleceğe sağlam bakacağına işaret eden Yıldırım, "Nereden geldiğini unutma ki gideceğini unutmayasın" ifadesini kullandı. 
"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü / Kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü / Işık ışık, dalga dalga bayrağım / Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım" dizelerini okuyan Binali Yıldırım, AK Parti'nin de Türkiye'de sayısız destanlar yazdığına ve yazmaya devam edeceğine dikkati çekti.
AK Parti'lilerin Türkiye sevdası ve "Halka hizmet Hakk'a hizmet" inancıyla yoluna yürüdüğünü aktaran Yıldırım, katılımcılara da bu yolda yürümeye "Var mısınız" sorusunu yönelterek, "AK Parti demek bölünmüş yol demek, AK Parti demek havayolunu halkın yolu yapmak demek, AK Parti demek sağlıkta dönüşüm demek, AK Parti demek sosyal devlet ilkelerinin eksiksiz yerine gelmesi demek." değerlendirmesinde bulundu. 
"Operasyonlar aynen devam edecek"
Binali Yıldırım, terör olaylarına değinerek, terörün Türkiye'nin 40 yıldan beri canını yaktığına işaret etti. Terörün öncelikli sorun olmaya devam edeceğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz sürekli aydınlık yarınlar dedikçe onlar karanlıktan medet umuyor. Biz Türkiye'yi yeni baştan inşa ediyoruz, imar ediyoruz, birileri ise milletimizin birliğini, dirliğini, kardeşliğini, ülkemizi bölmeye çalışıyor. Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki yolları böler, ülkeyi asla böldürtmeyiz. Ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Mesele memleket meselesidir. Terörle mücadele konusundaki kararlılık aynı şekilde devam edecek. Biz bu topraklarda değerli kardeşlerim, bin yıldır bir ve beraber olarak kardeş olarak yaşadık, bundan böyle de kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz."
Yıldırım, Türkiye'nin her zaman bir, beraber, kardeş olacağını bildirdi. Terörle mücadele konusunda operasyonların ne zaman biteceği ile ilgili sorular sorulduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Buradan milletime ilan ediyorum, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği, huzuru sağlanana kadar bu operasyonlar aynen devam edecek. Vatandaşlarımıza, sivillere, güvenlik güçlerine yönelik saldırılar sona erinceye kadar bu operasyonlar devam edecek. Eli kanlı PKK terör örgütü, silahlı eylemlerini sona erdirene kadar bu operasyonlar aralıksız devam edecek. Milletimiz rahat olsun, bu terör belasını Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız."
Yıldırım, sadece bölücü terör örgütüyle değil DAEŞ, PYD ve paralel devlet yapılanmasıyla aynı kararlılıkta mücadelenin sürdürüleceğini vurguladı. 17-25 Aralık darbe girişiminde millete ayar vermeye çalışan hainlerin herkes tarafından görüldüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu hainlere tokadı milletimiz 1 Kasım seçimlerinde vurdu. AK Parti'nin ışığını tercih eden millet, karanlığa bir kez daha 'dur' dedi. Devlet içinde paralel devlet olur mu? Paralel yapılanmalara, bölücülere, çetelere asla ve asla prim vermeyeceğiz. Bu ülkede hainlere asla yer olmayacak. Şunu herkes iyi bilsin ki Türkiye'de tek devlet vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Hiç kimsenin devletle bilek güreşine girmesine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz." 
Yıldırım, AK Parti'nin son 13 yılda birbirinden güzel hizmetleri millete kazandırdığına işaret ederek, ülkeyi başarıdan başarıya taşıyan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bıraktığı yerden aynı kararlılıkla hizmet etmeye, halkın hayatını kolaylaştırmaya ve yaşam kalitesini yükseltmeye devam edeceğini bildirdi.
Son 13 yıldır Türkiye'de ulaşım, eğitim ve sağlık alanında birbirinden önemli hizmetlerin gerçekleştirildiğine değinen Yıldırım, "Yolları böldük hayatları birleştirdik, yolları böldük milleti birleştirdik, hava yolunu halkın yolu haline getirdik, hızlı tren özlemini geride bıraktık, akıl yollarıyla ülkemizin her yanını dolandık. Eğitimde 250 bin yeni derslik, 117 yeni üniversite kurduk, öğrencilerimize ders kitaplarımızı ücretsiz dağıttık." diye konuştu.
Sesinin kısılması nedeniyle konuşmasına zaman zaman ara vermek zorunda kalan Yıldırım, salonda bulunanlara "Sesime inat sizlerle muhabbet etmeye devam edeceğim. Sesim kısılabilir ama gönülden gönüle giden yolları hiç kimse engelleyemez." ifadesini kullandı.
"Yeni anayasaya, başkanlık sistemini getirmeye hazır mısınız?"
Binali Yıldırım, ülkede bir eksiğin bulunduğunu, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Yeni anayasaya, başkanlık sistemini getirmeye hazır mısınız? Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte Türkiye'de artık her şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü Cumhurbaşkanımız milyonlarca vatandaşımızın oyunu almış ve onların siyasi sorumluluğunu taşıyor. Siz her ne kadar Cumhurbaşkanımıza 'Sorumsuzdur' deseniz de Cumhurbaşkanımız Türkiye ve millet sevdalısıdır. Onun sorumluluğu milletin dertleridir, sorunlarıdır, milletin sevdasıdır. Onun için bugün yapmamız gereken en önemli iş, fiili durumu yasal hale getirmek ve bu kafa karışıklığını sona erdirmektir. Bunun yolu da yeni bir anayasadır, yeni anayasada başkanlık sistemidir."
Yıldırım, bugüne kadar şikayet etmeden, bahane üretmeden hizmet etmeye devam ettiklerini vurgulayarak, siyaset gömleğini mevki ve makam için değil, millete hizmet için giydiklerini bildirdi.
Yıldırım, yaptıklarının, yapacaklarının teminatı olduğunu, yeni dönemde de kutlu yürüyüşe aynı kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
AK Parti'nin mazlumların ve sessiz yığınların sesi olduğunu ifade eden Yıldırım, "AK Parti Türkiye partisidir, milletin yüz akıdır. İnşallah yeni dönemde ülkemizi 2023 hedeflerine kararlı bir şekilde götürmek için Türkiye'yi 10 büyük ekonomi arasına sokmak için ne gerekirse, yapacağız. Ekmeğimizi büyüteceğiz, ekonomiyi geliştireceğiz. Üretim yapan, ürettiğiyle zengin olan bir Türkiye olacağız." diye konuştu.
Yıldırım, bugüne kadar faizi yüzde 60'lardan tek haneli rakamlara düşürdükleri, IMF'ye borçları ödedikleri, IMF'ye borç verir hale geldikleri gibi bundan sonra da ülke insanını daha da zenginleştirmek için ellerinden gelen bütün çalışmaları yapacaklarını kaydetti.
Büyük projeleri teker teker hizmete açacaklarını anlatan Binali Yıldırım, son kaynağını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, İstanbul'un ve Türkiye'nin hizmetine sunacaklarını vurguladı.
Aynı şekilde İzmir'i, İstanbul'a bağlayacak, komşu yapacak Osman Gazi Köprüsü'nü ve otoyolunu açmak için gece gündüz çalıştıklarına işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyor. Bazıları bundan gocunuyor. 'Ağaç, çevre' diyor dünyanın en büyük havalimanını engellemek için AK parti iktidarına karşı, kalkışmaya çıkıyor. Herkes şunu bilsin ki ne yaparsanız yapın, hangi kahpeliği yaparsanız yapın, AK Parti, milletinin izinde, Hakk'ın yolunda halka hizmet etmeye aynı kararlılıkla devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dünyanın en büyük havalimanını yaparken, Geziciler ne dedi? 'Havaalanını, köprüleri, bölünmüş yolları yapmayın' dediler. Bu ne demek? Bu, 'Türkiye kalkınmasın büyümesin, üçüncü dünya ülkesi olmaya devam etsin' demek. Türkiye buna razı olur mu? Elbette razı olmaz. Çünkü Türkiye'de bu ülke sevdalısı, millet sevdalısı liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Onun ekibi olarak ülkemizi en güzel hizmetlerle buluşturmak boynumuzun borcudur. Bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Dünyanın en büyük havalimanını 26 Şubat 2018'de hizmete açıyoruz. Hayırlı olsun."
Yıldırım, Marmaray yapılınca, muhalefetteki siyasi parti üyelerinin, "Biz Marmaray'dan geçmeyiz" dediklerini hatırlatarak, "Siz geçmezseniz Marmaray'ın değeri mi azalır? Üç yılda 135 milyon vatandaşımıza hizmet verdi. Sultan Fatih Mehmet, İstanbul'u gemileri karadan yürüterek fethetti. Onun torunları Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım, trenleri boğazın altından geçirerek, yürüttük. Marmaray'a şimdi bir de kardeş geliyor. Avrasya Tüneli dünyada denizin altından geçen en derin tüneldir. Türkiye'ye bu yakışır. İşimiz hizmet gücümüz millet. Hizmetlere devam edeceğiz." dedi.
Türkiye'nin bölgede çok önemli bir teminat olarak görüldüğüne dikkati çeken Yıldırım, Türkiye'nin mazlum, kimsesiz ülkelerin, milletlerin kimsesi olduğunu kaydetti.
"Bölgeye ayar vermeye çalışanlar hesabını yanlış yapmasın. Türkiye güçlü oldukça, yerli sanayisini savunma sanayisini geliştirdikçe, yerlilikte ve millilikte yüzde 80'lere ulaştıkça hiç kimse Türkiye ile aşık atamaz" ifadelerini kullanan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye farkını Suriye'de yaşanan, bölgede yaşanan karışıklıklarda canlarını kurtarmak için yurtlarını, vatanlarını terk etmek zorunda kalan mültecilere açtığı kucakla göstermiştir. Avrupa Birliği ülkeleri mültecilere kapılarını kapatırken, sınırlarına yüksek duvarlar örerken Türkiye bütün komşularına kucağını açmış, 3 milyon kardeşimizi kucağına basmıştır." 
Yıldırım, Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda kafa karışıklığına son vermesi gerektiğini, Türkiye hakkında kesin olarak ne düşündüklerinin bilinme zamanının geldiğini vurgulayarak, "Türkiye Avrupa Birliği üyesi olsa da olmasa da demokrasisini geliştirmek, insan hakları yolunda mesafe almak, kalkınmasını tamamlamak, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmek konusunda gereken her türlü düzenlemeyi ve uygulamayı kararlılıkla bugüne kadar yaptı, bundan sonra da yapmaya devam edecek." diye konuştu.
AK Parti Kurucu Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlıktan ayrıldığı 1. Olağanüstü Kongre'deki "Bu bir Fatiha'dır, bu bir başlangıçtır" sözlerini anımsatan Binali Yıldırım, "Aynı düsturla biz de bu kongremizin hayırlı bir başlangıca vesile olmasını Cenab-ı Mevlamızdan niyaz ediyoruz. Liderimizden öğrendiğimiz 'Diklenmemek ama dik durmayı bilmektir.' Biz de Hak yolunda, zulmün karşısında, mazlumun yolunda elif gibi dimdik duracağız. Biz millet dergahında Yunus misali hizmet etmeye devam edeceğiz. Şimdi artık laf üstüne laf koyma değil, taş üstüne taş koyma zamanıdır." değerlendirmesinde bulundu. 
Yıldırım, kongredeki konuşmasının son bölümünde, "Andımızı söylemeye hazır mıyız?" diyerek, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, söylediğimiz tüm şarkılarda, bize her şey seni hatırlatıyor" sözlerini salondakilerle tekrarladı.