Milliyetçi Hareket Partisi Erzincan Belediye Başkan Adayı Hamdi Karakaya 13 Mart 1992 Erzincan Depreminin yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.Karakaya açıklamasında ‘’Bugün 13 Mart 2014, Erzincan'da yaşanan en önemli olayın tarihi. Yıl 1992' de akşam üzeri saat 19 : 20 geçe Erzincan'da insanımız çok büyük bir felaket geçirmiştir.Yüzlerce insanımız göçük altında kalmış, yüzlercesi yaralanmış ve milyonlar değerinde maddi zarara sebep olmuştur.En önemlisi insanımızın toprak altında kaldığı zaman ki çaresizliğiydi.Ben Hamdi Karakaya olarak, bu depremi 1992 yılında yaşamış bir insan olarak toprağın altında kalmış ve yaklaşık 1 saat içinde kendi çabalarıyla çıkmış biri olarak bunları söylüyorum.Gerçekten bunu andığım zaman, bunu düşündüğüm zaman derin üzüntülere ve derin kederlere dalıyorum.Çünkü o depremde bir çok arkadaşımı, meslektaşımı, sporcu arkadaşımı, siyasi arkadaşımı, komşularımı kaybettim.Bulunduğum mekanda arkadaşlarım ve şehrin en önemli mühendisleri, doktorları, avukatları vefat etmiştir. Gerçektende bir bakıma hatırlamak bile istemiyorum ancak, ne yazık ki her 13 Mart'ta, depremin adı geçtiği her ortamda maalesef bütün Erzincanlılar gibi beni de bu olay derin üzüntüye sevk etmektedir. Ama hayat devam ediyor, yaşananlar yaşanıyor. Bizler Erzincan insanı olarak bu günleri aklımıza kazıdık hiç unutmadık. Ama bizi ve çocuklarımızı ve ondan sonraki nesilleri de geleceğe hazırlamak istiyoruz. Onun için bunun acılarını sadece kalbimizde hissedip toplumun tümüne bu acıların, bu kederlerin, bu olayların tekrar yaşanmaması açısından hem belediyecilik yönünden hem toplumun sosyal hayatı yönünden bunu hazırlamak zorundayız. Bu olayın bir daha yaşanmaması hepimizin temennisi. Yıllar sonra, özelliklede 1999 İstanbul depreminden sonra da Ahmet Mete IŞIKAR' a bizlere '' Deprem adam öldürmez, binalar öldürür. '' ve bütün Erzincan'a, bütün Türkiye' ye dahil herkese depremin adam öldürmediğini öğretmiştir. Bu açıdan deprem Türkiye'nin ve dünyanın bir gerçeğidir, depremle beraber yaşamayı, depremin insan hayatına zarar vermemesi için bizim gibi insanlar, bu şehirde yaşayan tüm insanlar ister aydın olsun, ister çalışan olsun ister çalışan olsun ister emekçisi olsun, herkes depremle beraber yaşamayı bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz.Onun için depremin adam öldürmeyeceğini düşünmeyerek binalarımızı ve imar planlarımızı ona göre yapmalıyız.Öncelikle depremin binaları yıktığı yerlerde en önemli şey zeminleridir ve inşaat yapı elemanlarıdır. Yani eğer insanlar zemin etütlerini güzel yaparlarsa ve inşaatlarda kullandıkları demir ve çimentoyu tam yerinde kullanırlarsa emin olun ki Japon' yada olduğu gibi, diğer deprem ülkelerinde olduğu gibi 8 şiddetine kadar her türlü depreme binalar dayanıklıdır. Biz Erzincanlılar olarak bunu öğrenmiş durumdayız ve gördüğüm, müşahede ettiğim kadarıyla hem inşaatçılar hem burada yaşayan insanlar bunu unutmadı ve binalarını da buna göre yapmak durumundadır.Ben ister yönetici adayı olarak, ister bu şehrin bir ferdi olarak bu acıların inşallah bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.Bunun yaşanmaması içinde elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğimize herkesin huzurunda söz veriyorum.Bu bizim hayatımızdır, bu hayatı hep birlikte yaşayacağız, bu hayatımızı daha iyi daha güvenli ve gelecek kaygısı olmadan yaşamamız için de hem binalarımızı hem yerlerimizi hem iş yerlerimizi gayet güzel yapmalıyız.Depreme dayanıklı konutlar ve iş yerleri inşa etmeliyiz.Ben bu vesileyle 1992 yılında hayatını kaybeden sevgili dostlarıma, sevgili arkadaşlarıma, sevgili meslektaşlarıma tüm Erzincanlı güzel insanların ruhları bir daha şad olsun.Allah rahmet eylesin.Onların çocuklarına, yakınlarına bütün Erzincanlılara da tekrar baş sağlığı diliyorum.İnşallah hem Türkiye' miz hem Erzincan'ımız hem insanımız bütün insanlığın bu acıları bir daha yaşamamasını temenni ediyorum.Onların hatıralarını yüreklerinde, hafızalarında ve gönüllerinden hiç bir zaman çıkarmayacağını bir defa daha söylemek istiyorum.’’dedi.