Çin ve İngiltere dışişleri bakanları arasında yapılan görüşmede, küresel serbest ticaret mekanizmasını koruma ve serbest ticareti ilerletme konularında mutabık kalındı.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Almanya'nın Bonn kentinde düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı esnasında İngiliz mevkidaşı Boris Johnson ile bir araya geldi.
Görüşmede, geçen eylül ayında Hangzhou'da düzenlenen G20 Zirvesi'nde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile İngiltere Başbakanı Theresa May arasında gerçekleşen buluşmayı hatırlatan Wang Yi, iki liderin Çin-İngiltere ikili ilişkilerinde "Altın Çağ"a girildiğini teyit ettiğini belirtti.
2017'nin iki ülke arasında büyükelçilik düzeyindeki diplomatik ilişkilerin 45'inci yıldönümü olduğuna işaret eden Wang Yi, Çin'in geçmişteki deneyimleri gözden geçirmek ve gelecek planlarını hazırlamak için İngiltere ile birlikte çalışmak istediğini dile getirdi.
Her iki ulusun da yakın üst düzey temaslar yoluyla "Altın Çağ"ın genel istikametini belirlemeye ve içeriğini zenginleştirmeye önem verdiğini vurgulayan Wang, bu suretle iki ülke arasındaki "21. yüzyılda küresel kapsamlı stratejik ortaklığın" daha üst bir seviyeye taşınacağını söyledi.
Dışişleri Bakanı Wang, Çin'in İngiltere ile birlikte karşılıklı temel çıkarlara ve başlıca endişelere saygı gösterme temelinde, Hinkley Point'teki nükleer santral projeleri dâhil olmak üzere önemli ortaklıkları ilerleteceğini vurguladı.
Wang, iki ülkenin küresel serbest ticareti korumak ve açık dünya ekonomisini inşa etmek için el ele vereceğini sözlerine ekledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da iki ülkenin birçok ortak çıkarı paylaştığına işaret etti. Johnson, ikili ilişkilerdeki olumlu ivmenin korunması ve İngiltere-Çin işbirliğinin inovatif bir yolda genişletilmesi gerektiğini belirtti.
İngiliz bakan, Çin ile uluslararası meselelerdeki stratejik işbirliğini güçlendireceklerini, ikili ve küresel serbest ticareti ilerleteceklerini ve dünyayı daha istikrarlı ve müreffeh hâle getireceklerini dile getirdi.
Johnson, son olarak İngiltere'nin Tek Çin politikasına bağlı kalacağının ve Hong Kong'da Bir Ülke İki Sistem prensibini destekleyeceğinin de altını çizdi.