Zonguldak'ta görme engelli vatandaş, mahalleye yapılan kömür yıkama tesisinin(lavuar) kapanması için başlattığı 6 yıllık hukuk mücadelesini kazandı.

Kilimli ilçesinde ikamet eden Said Kundakçı(65), görme engelinin yanı sıra evlerinin hemen karşısına kurulan tesisin yüksek gürültüsü nedeniyle işitme kaybı yaşadığını ve evlerin toz toprak içinde kaldığı gerekçesiyle başlattığı hukuk mücadelesi sonunda tesisin kapatılmasını sağladı. Bir maden firması, 9 yıl önce mahallenin ortasına dev bir kömür yıkama tesisi kurdu. Yüksek gürültüsü ve aşırı toz toprak nedeniyle mahalle sakinlerini canından bezdiren lavuar tesisi, en çok görme engelli 3 çocuk babası Said Kundakçı'yı etkiledi. İlkokul çağından bu yana görme engelli olmasına rağmen işitme duyusu sayesinde mahalle ve çevresinde gezinerek günlük yaşamını sürdürebiliyordu. Oturduğu evin hemen karşısına dev tesisin kurulmasıyla yüksek ses nedeniyle işitme duyusunu da yitirmeye başlayan ve dışarıya çıkamaz olan Kundakçı, ayrıca bütün mahallenin toz toprak içinde kalması ve çevre kirliliği nedeniyle şirket hakkında 2009 yılında 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı.

Davayı kazanmasının ardından firma, karara itiraz ederek Temyiz'e götürdü. Mahallenin ortasına sanayi tesisi kurulmasının hiçbir yasal dayanağı olmayacağını ileri süren Said Kundakçı, görme engelli olmasına rağmen hukuk mücadelesinin peşini bırakmadı. 6 yıl süren hukuk mücadelesinin sonunda mahalle arasındaki lavuar tesisinin yıkım ve söküm kararı kesinleşerek 3. İcra Müdürlüğü'ne 26 Mart 2015 tarihi itibariyle yıkım emri verildi.

İcra Müdürlüğü yetkilileri, Başkent Elektrik AŞ görevlileri ve polis ekipleri tesise gelerek tesisin çalışmasını durdurdu. Bedaş ekipleri elektrikleri kesti. Tesise sokulmak istenmemesine tepki gösteren Said Kundakçı ve eşi Neriman Kundakçı, kesinleşen mahkeme kararının dönüşünün olmayacağını kaydetti.

'SÖKÜM MASRAFINI KURUMLARA YAPTIRAMAYINCA MASRAFINI BİZ ÜSTLENDİK'

Görme engelli Said Kundakçı, "Şu anda söküm için geldiler. Söküm işini devlet kurumlarına yaptıramadık. Belediye bizim yanımızda yer almadı. Kendi masraflarını kendimiz çekerek söküm yıkım yaptıracağız. İcra memurları, Emniyet ve Bedaş ekipleri tarafından faaliyet durdurulacak. Elektrikleri kesilecek. Hukuk mücadelemiz 6 yıl sürdü. Temyiz'e gitti ve kesinleşmiş karar verildi. Şu anda dosya gereği yıkım için Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü ekipleri burada." dedi.

'ZATEN GÖRME ENGELLİYİM, BİR DE İŞİTMEMİ ENGELLEYİP HAYATIMI KISITLADILAR'

Tesis nedeniyle hayatının kısıtlandığını anlatan Kundakçı, "Ben zaten görme engelliyim. Bütün hayati işlevimi sadece sesle yaptığım için bu tesisin gürültüsü yüzünden yüksek sesle hayatımı idare edemez oldum. Gezme ve yürüme yapamaz oldum. Bu tesis buraya kurulduktan sonra hayatım yüzde 90 daha kısıtlanmış oldu" ifadesini kullandı.

Kesinleşmiş mahkeme kararını uygulamak zorunda olduklarını ifade eden Kundakçı, zor da olsa hukuki yolda hakkını aramanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Kundakçı, süreç hakkında şunları söyledi: "İlk olarak 2009 yılı Eylül ayında 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne mahalleye kurulan bu tesisin kaldırılması için dava açtım. Birinci davayı kazandım. itiraz ettiler. Temyize gittiler. Temyiz mahkemesi bunu bir kaç gerekçeden dolayı bozdu. Gerekçeler tamamlandı ve yeniden kesinleşmiş karar onaylandı. 23 Haziran 2014'ten beri tekrar kaldırmak için uğraşıyoruz. Başbakanlık, Bakanlıklar ve birçok kuruma dilekçelerimi gönderdim. Tesis kaçak, her şeye rağmen göz yumuluyor. Ama sonunda kazandım."

'EVDEN ÇIKAMAZ OLDUK, SİNİR HASTASI OLDUM'

Toz ve gürültüden dolayı sinir hastası olduğunu blirten Kundakçı'nın eşi Neriman Kundakçı da "Adamlara söylüyorum, seslerini çıkarmıyorlar. Bu yolda tozdan geçilmiyor. Okula giden çocuklar var. Ben bunların pisliğinden dolayı çok şeyler yaşadım. Evimin camlarını açamıyorum. Temizlik yapamıyorum. Mermerlerin üstü ve camlar tozdan geçilmiyor. Dışarıda çay içemiyorum. 2 tane torunum var, astım hastası oldular. Beni sinir hastası ettiler. Sürekli camdan caddeyi yıkayın diye bağırıyorum dinlemiyorlardı." şeklinde konuştu.

Ekiplerin gerekli incelemeyi yapmasının ardından yaklaşık bir ay sürecek yıkım işlemi başlatıldı.