Osmanlı’nın efsanevi süvarileri Deliler’in izinden giden gençler, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 200 yıldır sürdürülen Alabaş geleneğiyle Kurban Bayramı akşamlarını unutulmaz bir eğlenceye ve tarih yolculuğuna dönüştürüyor.
Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Alabaş Geleneği
Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Şehriman Mahallesi, her yıl Kurban Bayramı’nın ikinci günü, yaklaşık iki asırlık bir geleneğe sahne oluyor. Osmanlı döneminde cesaretleri ve sıra dışı görünümleriyle bilinen Deliler süvari birliği anısına yaşatılan Alabaş geleneği, mahallede tarihi bir dokunuşla coşkulu kutlamaların parçası hâline geliyor.
Gençler, kestikleri kurbanlardan elde edilen deri, kelle, kuyruk, boynuz ve kemiklerden özel kostümler hazırlıyor. Bu kostümleri giyerek akşam saatlerinde sokak ve meydanlarda dolaşan gençler, karşılarına çıkan kişilere çeşitli sesler çıkararak korku ve eğlence dolu anlar yaşatıyor. Gelenek, sadece mahalle halkının değil, ziyaretçilerin ve meraklıların da ilgisini çekiyor.
Korku ve Eğlence Bir Arada: Alabaş Geleneğinin Hazırlıkları
Şehriman Mahallesi sakini Salih Demirci, geleneğin hazırlık sürecine ilişkin şunları söyledi:
“Kurban Bayramı’ndan hemen sonra taze deriler toplanıyor. Bu deriler taze oldukları için vücuda zarar vermiyor. Önce yıkayıp tuzluyoruz, ardından kurutup tekrar yıkıyoruz. Son aşamada ise kostümleri hazırlayıp giyiyoruz. Bu gelenek yaklaşık 200 yıldır sürüyor. Belki de daha eskidir.”
Demirci ayrıca, bu etkinliğin sadece bayramın ikinci gününde gerçekleştirildiğini ve yılın diğer zamanlarında yapılmadığını vurguladı. “İnsanları korkutuyoruz ama bu onların da hoşuna gidiyor. Mahalle meydanında ve yol kenarlarında araçlara da sürpriz yapıyoruz. Eğlenceli ve unutulmaz bir deneyim oluyor,” dedi.
Alabaş Geleneği Cadılar Bayramı Değil, Türk Kültürünün Bir Parçası
Gelenek bazen Cadılar Bayramı gibi yabancı kutlamalarla karıştırılıyor. Bu konuda net bir açıklama yapan Şehriman Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gençlik Başkanı Burak Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Bu gelenek bize özgü. Osmanlı’nın Deliler Ocağı kültürüne dayanıyor. O dönemden beri halk arasında yaşatılarak günümüze ulaştı. Eskiden bu kıyafetler daha çok vahşi hayvan derilerinden yapılırmış, şimdi ise koyun veya koç derileri kullanıyoruz.”
Özdemir, geleneğin yanlış anlaşılmasından duydukları rahatsızlığı da dile getirdi:
“Bunun ne Cadılar Bayramı ne de Şamanizm gibi başka kültürlerle alakası yok. Tamamen Türk kültürüne özgü bir gelenek. Amacımız, Deliler Ocağı’nın anısını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak.”
Geleceğe Aktarılan Bir Kültürel Miras
Alabaş geleneği, toplumsal dayanışmayı artıran, mahalle halkını bir araya getiren ve tarihi bilinci güçlendiren bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Katılımcılar, bu geleneği sürdürerek hem kültürel mirası yaşatıyor hem de ziyaretçilere farklı ve renkli bir bayram deneyimi sunuyor.
Özdemir, bu geleneğin gelecek nesillere aktarılmasının en büyük hedefleri olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Bizim için önemli olan bu kültürü doğru anlatmak ve sürdürülebilir hâle getirmek. İnsanlar merak edip sorular soruyor, biz de anlatıyoruz. Her yıl artan ilgi de bize bu konuda motivasyon sağlıyor.”
Kültürel Zenginlik ve Yerel Değerlerin Korunması
Bursa’nın Şehriman Mahallesi’nde yaşatılan Alabaş geleneği, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğinin ve yerel değerlerinin korunmasında önemli bir rol oynuyor. Her yıl düzenlenen bu etkinlik, geçmişten günümüze uzanan yaşayan bir kültür köprüsü olarak varlığını sürdürüyor.