KOCAELİ (İHA) – Beş yıl boyunca hiç sokağa çıkmayan, yemek yemeyen, uyku dahi uyamayan 7 yaşındaki Umeyr Asaf, okula başlamadan trilyonları saymaya başlayınca ailesi, ‘Çok zeki, akıllı, onun için garip davranıyor’ diye yorumladı. Ancak anaokuluna başladığında rehber öğretmen Asaf’taki farklılığı anlayınca aile doktorların yolunu tuttu. Asperger sendromu teşhisi konulan Asaf, doğada hayvanlar ile etkileşime geçerek hayata tekrar kazandırıldı. Geçtiğimiz yıl Elon Musk’ta ’Asperger sendromu’ olduğunu itiraf etmişti.

Kocaeli’de oturan 7 yaşındaki Umeyr Asaf, okula başlamadan okumayı sökerek, trilyonlara kadar saymaya başladı. Üstün zekasına rağmen davranışlarındaki farklılık ailesinin dikkatini çekse de anne Elif Bekar, ‘Çok zeki, akıllı. Yaşı geçsin düzelir’ dedi. Yemek yemeyen, dışarıya çıkmayan, kokulara hassas olan, babası ve ağabeyi ile hiçbir şekilde vakit geçirmeyen Asaf’ın özel birey olduğunu ise anaokuluna başladığı zaman rehber öğretmeni anladı. Rehber öğretmenin uyarısı ile aile doktorların yolunu tuttu. Yapılan tetkiklerin ardından Asaf’a 5 yaşında ‘Asperger sendromu’ teşhisi konuldu. Aile hemen özel eğitim için arayışlara başladı. Anne Elif Bekar yaptığı araştırmanın ardından Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni buldu. Kurumda Umeyr Asaf için eğitim süreci hızlı bir şekilde başlatıldı. Bireysel eğitim, duyu bütünleme dersleri, doğada hayvanlarla etkileşim kurmanın ardından yaklaşık iki yılın sonunda Asaf’ın ‘Asperger sendromu’ tanısı yine doktorlar tarafından kaldırıldı.

"Bir odanın içinde 5 sene boyunca beraberdik"

Yaşadığı süreci anlatan anne Elif Bekar, “Asaf evden dışarıya çıkmaz, yemek yemezdi. Kokulara çok hassastı. Tek dünyası ben ve ablası. Babasına, abisine yaklaşmazdı. Ne eve misafir kabul edebilir, ne dışarıya çıkardık. Sosyal hayatım sıfırdı. Bir odanın içinde 5 sene boyunca beraberdik. 5 sene boyunca uyku uyumadım. ‘Neden uyuyorsun, uyku çok gereksiz, zamanımı boşa harcıyorsun’ diyordu. 15 dakika uyuyordum. 5 yıl boyunca öyleydim. Bir odanın içinde koltuğun tepesinde bir uçtan bir uca gider gelirdi. Tüm dünyası oydu. Bir evin içine kapandım, çok ağır geldi, alışmak zorundasın, alıştım” dedi.

“Çok ağladım”

Atlantis ile tanıştıktan sonra bütün dünyalarının değiştiğini ifade eden Elif Bekar, “Çok ağladım. Hala daha ağlıyorum. Büyüyecek, insanlarla iletişimi yok, nasıl bir hayatı olacak? Hep onu düşündüm. Şimdi oğlum her şeyi yapıyor. Çocukluğunu yaşayamıyordu, top bilmiyordu” diye konuştu.

“Ben sadece zeki olduğunu düşünüyordum”

Anaokuluna yazdırdıklarında sürecin başladığını söyleyen anne Elif Bekar, “Rehber öğretmeni, ‘Özel bir çocuğunuz var, bizlik değil’ dedi. Onun sayesinde gittik. Aslında kızım 1.5 yaşında iken ‘Bir farklılık var’ dedi. Ben sadece zeki olduğunu düşünüyordum. Akıllı diye pek takılmadım. Okula gitmeden milyonlar, on milyonlar, trilyonlara kadar sayabiliyordu. Okuma yazma biliyordu. Ben, ‘çok akıllı’ bir çocuk diyerek buna yorumladım” ifadelerini kullandı.

“İlk iki yıl çok doktora götürdüm”

Özel eğitim alırken kendisinin de birçok şeyi öğrendiğini, tecrübe edindiğini belirten Bekar, “Burası olmasaydı olmazdı. En çok büyüdüğünü, delikanlılık dönemini merak ediyordum. Okula sıfır sıkıntısız başladık. ‘Bir yaş daha büyüsün atlatırım’ diyordum. İlk iki yıl çok doktora götürdüm. Bana denilen, ‘6 aylık olsun uyur, yaşına girsin düzelir.’ Yaşına girdi yine bir şey yok. Baktım bu böyle olmuyor, kendimiz evin içinde bir düzen kurduk. O ne yaparsa onunla birlikte yaşamaya devam ettim. Çok sosyal biriydim, tüm hayatım bitti. Markete bile zor gidiyordum. Markete giderdik, bir şey almasını isterdim, ‘Benim istediğim burada yok’ deyip çıkıyordu. ‘Çocuksun, bir sakız al’ diyordum ama katı kuralları vardı. Çocuklarla oynamazdı, ‘Onlar benim sorularıma cevap veremiyor’ derdi. Yaklaşmazdı kimseye. Şimdi öyle değil. Arkadaşlarıyla oynamak için okula erken gidiyor. Benim için tarif edilemez bir duygu, tarifi yok” dedi.

“Tanısı kalktı”

3 ay önce kontrole gittiklerini söyleyen anne Bekar, “‘Bırakabilirsiniz’ dediler. Hem sevindim, hem üzüldüm. Tanısı kalktı. Ben bunu kabullenmiştim. Burada çok şey öğrendim. Öğretmenlerimiz sağ olsunlar birebir hepsi tek tek benimle ve Asaf’la ilgilendi. Ben evde bir problem yaşadığımda, hemen öğretmenlere söylüyordum. O problemler ortadan kalkıyordu. Hayvanları ve yeşili çok severdi. Burayı Asaf çok istedi. İlk başka okula gittim. Arabadan inince ‘Burası hastaneye benziyor, ben buraya gelmem’ dedi. Yine de girdik ve sorduk. Orada bana, ‘Asaf’ın öğrenmesini durduracağız’ dediler. Bu bana çok mantıksız geldi. Bir çocuğun öğrenmesi nasıl durdurulur. Burayı tavsiye ettiler. Daha kapıdan ilk girdik, ‘Anne evet burası’ dedi. Burada da aynı soruyu sordum, ‘Biz bu çocuğun öğrenmesini durduramayız. Bu bizim elimizde değil. Biz ona ilave bir şeyler öğretip, topluma kazandıracağız’ dediler. Şimdi gerçekten topluma kazandırıldı” şeklinde konuştu.

Elon Musk’ta Asperger olduğunu itiraf etmişti

Öte yandan geçtiğimiz yıl Elon Musk’ta Saturday Nigth Live adlı ABD’nin en ünlü şov programında Asperger sendromu olduğunu açıklamıştı. Tesla ve SpaceX’in kurucusu, milyarder iş insanı Musk, sunduğu programda, “Saturday Night Live’ı sunmak bir onur, bunu kast ediyorum. Bazen bir şey söyledikten sonra bunu kastettiğimi söylemeliyim ki insanlar gerçekten ne demek istediğimi anlasınlar. Bunun nedeni, konuştuğumda her zaman birçok tonlama varyasyonumun olması ve bunun harika bir komedi olduğu söylendi bana. Bu akşam SNL’i sunan ilk Asperger’li olarak tarih yazıyorum. Ya da en azından bunu ilk itiraf eden kişi olarak” ifadelerini kullanmıştı.