Bartın’da depremzede çocuklara bağışlanmak üzere kimliği bilinmeyen bir kadın tarafından Esentepe Mahallesi Muhtarlığına bırakılan poşetten el örgüsü çocuk kıyafetleri çıktı. Kıyafetlerin üzerine iliştirilen kağıtta, “30 sene önce örmüştüm bir çocuğum olur diye ama olmadı. Belki orada bir kızım olur inşallah. 30 seneden beri duruyorlardı. Allah’ım sarıp sarmalasın sizi” notunu görenler gözyaşlarına boğuldu.

Bartın’ın Esentepe Mahallesi’nde depremzede vatandaşlara gönderilmek üzere muhtarlık bürosuna bırakılan ve içinde el örgüsü çocuk kıyafetlerinin olduğu çantadaki not mahalle muhtarı ve vatandaşlara duygu dolu anlar yaşattı. Kentte yaşayan duyarlı vatandaşlar depremzedelere gönderilmek üzere hazırladıkları yardım kolisi ve çantaları ikamet ettikleri mahallelerdeki muhtarlık ofislerine teslim ediyor. Muhtarlık ofislerinde toplanan yardım malzemeleri ise tek tek sınıflandırılıp Bartın Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına getirilip buradan da deprem bölgelerine gönderiliyor.

Esentepe Mahallesi’nde muhtarlık görevinde bulunan Şenol Özdemir Valiliğe teslim etmek üzere ayrıştırdığı yardımları sınıflandırırken içinde el örgüsü çocuk kıyafetlerinin olduğu bir poşetle karşılaştı. Poşetin içindeki çocuk kıyafetlerini katlayıp koliye yerleştirmek üzere açan Muhtar Özdemir kıyafetlerin üzerine iliştirilen notu okuyunca gözyaşlarına boğuldu.

Poşeti bırakan kadının çocuk kıyafetlerini 30 yıl önce ördüğü ancak çocuğu olmayınca onlarca yıldır büyük bir titizlikle sakladığı el emeği göz nurlarını depremzede çocuklara bağışladığı anlaşıldı.

Kıyafetlerin üzerine iliştirilen kağıtta, “30 sene önce örmüştüm bir çocuğum olur diye ama olmadı. Belki orada bir kızım olur inşallah. 30 seneden beri duruyorlardı. Allah’ım sarıp sarmalasın sizi” yazısı Muhtar Özdemir gibi notu okuyan vatandaşlara da duygu seli yaşattı.

Esentepe Mahallesi Muhtarı Şenol Özdemir, “Şimdi bu depremzede kardeşlerimize yardım toplamaya başladık. O meyanda bir ablamız gelip bir şey getirdi ama kim olduğunu da bilmiyorum. Allah razı olsun kendisinden. İçlerini açarken böyle bir yazıyla karşılaştım. Çok duygulandım. Kendimi tutamadım. Bunu hangi ablamız getirdiyse Allah razı olsun kendisinden. Rabbim ona da bir an evvel çocuk nasip etsin inşallah. 30 sene önce örmüş bunları çocuğum olur diye. Lakin işte Rabbim de ona bir çocuk nasip etmemiş. Şimdi de işte diyor depremzede kardeşlerimizden inşallah birini ısıtır diyor. 30 sene önce örmüş vatandaş bunu. Görünce yüreğim hapır hapır ağlamaktan kendimi tutamadım ki gerçekten bu yazıyı gördükten sonra. Bunların hepsi el örgüsü. Yani bizim kültürümüz bunlar. Biz bunlarla büyüdük. Baksanıza hepsi el örgüsü bunlar. Allah razı olsun kendisinden. Kendisini de tanımıyorum şahsını tanısam elini öpeceğim. Keşke kendisini tanısam. Yoğun bir zamanda geldi ablamız. Maalesef tanımıyorum kendisini” dedi.

Muhtar Özdemir kıyafetlerin çok özenerek örüldüğüne de değinerek, “Şunlar bizim kültürümüzdür yani. Çocukluğumuzda bunlarla büyüdük. Hep el örgüsü vardı şimdiki gibi hazır şeyler yoktu o zamanlar. Çok özenerek örülmüş. Çok yani, her iğnesinde ayrı bir göz nuru var. Kimse kendisinden Allah razı olsun. Eğer bizi duyarsa ondan ricam kendini bana tanıtsın elini öpelim.” ifadelerinde bulundu.

Depremzede vatandaşlar için muhtarlık ofisine yardım kolisi bırakmaya gelen mahalle sakinlerinden Ali Tekneci ise el örgüsü kıyafetlerin altın gibi saklandığını söylerken, “Ben buraya depremzede aileler için yardım amaçlı muhtarımın yanına geldim. Böyle bir durumla karşılaştım. Muhtarım anlattı. Bir bayan buraya not bırakmış. O notu okuyunca hem muhtarım da duygulandı hem ben de duygulandım. 30 senelik el emeği göz nuru. Altın saklar gibi saklamış. Depremzede bir ailenin de inşallah bir gariban çocuğumuzu ısıtır diye buraya teslim etmiştir” şeklinde konuştu.