ATSO Başkanı Davut Çetin, "Pandeminin turizm etkisi sadece Antalya’nın meselesi değildir. Antalya turizmi, Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla Antalya turizm sektördeki daralma Türkiye ekonomisini doğrudan ilgilendirmektedir. Antalya turizmi Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla bu aslında bütün Türkiye ekonomisini ilgilendirmektedir" dedi.

ATSO Başkanı Davut Çetin Finans Derneği’nin video konferans yöntemiyle düzenlediği "Covid-19 Sonrası Antalya Turizmi" konulu toplantısına konuk oldu. Davut Çetin, Prof. Dr. İlhan Küçükkaplan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda, ATSO’nun çalışmaları, Antalya ekonomisi hakkında bilgiler verdi.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan Finans Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Batuğhan Karaer, derneğin 1998 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini söyledi. Antalya’nın Türkiye’nin gözbebeği kentlerinden biri olduğunu vurgulayan Karaer, "Antalya turizmin ve tarımın başkenti. Antalya’yı etkileyen her gelişme dolayısıyla ülke bütününde yakından takip ediliyor" ifadesini kullandı.

Toplantıda değerlendirmelerde bulunan ATSO Başkanı Davut Çetin, toplumun ve akademisyenlerin, finans derneği gibi oluşumlarla örgütlenmesinin önemine dikkat çekerek, "Bir ülkenin gelişmesi, demokrasinin ve ekonominin gelişmesi STK’ların güçlü olmasına bağlıdır. Bu düşünceyle dernek çalışmalarında başarılar diliyorum" dedi.

En fazla Antalya etkilendi

Covid-19’un Antalya ekonomisine ve turizme etkilerini anlatan Davut Çetin. "Aslında Antalya pandeminin kendisinden en iyi korunan il olmuştu, fakat şimdi pandeminin ekonomik etkisinden en fazla etkilenen il olma durumunda kaldık. Pandeminin etkilerini azaltmak, sorunları çözmek için çaba harcıyoruz. Bu konuda akademik araştırmalar yaptırıyor, raporlar hazırlıyor ve girişimlerde bulunuyoruz. Pandeminin turizm etkisi sadece Antalya’nın meselesi değildir. Antalya turizmi Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla bu aslında bütün Türkiye ekonomisini ilgilendirmektedir" diye konuştu.

Nüfus, istihdam ve işyeri sayısında 5’inci il

Antalya’nın nüfus, istihdam, işyeri sayısında 5’nci il olduğunu, gayrisafi hasılada 6’ncı, kredi, konut satış, otomobil ve motorlu taşıt sayısı bakımından 4’üncü il olduğunu belirten Davut Çetin şöyle konuştu;"İlimizde önemli sektörler bildiğiniz gibi turizm ve tarımdır. En yüksek istihdam ticaret sektöründedir, onu tarım ve turizm izlemektedir. Turizm istihdamda üçüncü, ama gelirde birinci sıradadır. Ticarette ve tarımda gelir payı istihdama göre düşüktür. Burada bir noktaya dikkat edilmelidir. Turizmde, tarımda ve inşaatta bizim bölgemiz dışından mevsimlik istihdam burada yer almamaktadır. Bu Antalya’daki 1 milyon civarında olan istihdamın dağılımıdır. Yaz aylarında turizm, inşaat ve yeme-içme gibi sektörlerde bölgemiz dışından mevsimlik istihdam da önemlidir.

2019’da Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı 45 milyon oldu, burada Antalya havalimanı girişi var, Avrupa’dan gelen vatandaşlar ve transferle gelen yabancıların sayısı da yaklaşık 1 milyonu geçmiştir, dolayısıyla geçen yıl 16 milyona yaklaşmıştık. Antalya’nın asıl önemini konaklama sayısı gösterir. Bakanlık belgeli yatak sayısında payımız yüzde 42. Özellikle beş yıldızlı yatağı dikkate alırsak bu yüzde 70’lere gider. Yabancı turist konaklaması payımızda yüzde 63 gibi yüksek bir orandır. Türkiye turizminde en önemli pazarlar olan Rusya ve Almanya aslında bizim pazarımızdır."

Antalya’ya etkisi

Mayıs ayında Üniversiteden akademisyenlerin girdi-çıktı modeli simülasyonu yaptığını hatırlatan Çetin, bu simülasyonda dış turizmde iyimser ve kötümser senaryoların dikkate alındığını kaydetti. Dış turizmde üçüncü çeyrekte iyimser senaryoda yüzde 60 düşüş varsayıldığını, kötümser senaryoda yüzde 80 düşüş varsayıldığını söyleyen Çetin " Modele yıllık etki olarak baktığımızda dış turizmde iyimserde yüzde 64, kötümserde yüzde 79 azalma öngörülüyor. İç turizm daha ılımlı olduğu için toplam turizm talebi senaryosu eksi yüzde 52 ve yüzde 67 oluyor. Pandemi, Antalya hasılasını iyimser senaryoda yüzde 16,5, kötümser senaryoda yüzde 23,6 daraltmaktadır. Bütün sektörlerde daralma olmaktadır. Çünkü turizm neredeyse bütün sektörleri etkilemektedir.

Arkadaşlarımız 73 sektörlü tabloyla çalıştılar. En fazla daralan sektör havayolu hizmetleri, sonra turizm, yeme-içme, balıkçılık, ulaştırma, pozitif büyüme beklenen sektörler elektronik, unlu mamüller, ecza, sağlık. Modelde tarımda ve inşaatta iç talep ve üretim artışı öngörüldü, ama turizm etkisi buna rağmen bu sektörlerde de gelir kaybına sebep olmaktadır." dedi.

Kriz tecrübemiz var

ATSO İşadamları olarak, tecrübeli bir oda olduklarını söyleyen Başkan Çetin, sadece teorik modellere bakmadıklarını, hesabın sağlamasını da yaptıklarının altını çizde. Çetin " Antalya’nın kriz tecrübeleri var; 2016 yılında dış turizmde yüzde 43 düşüş yaşadık, diğer sektörlerde bugünkü gibi bir durum yoktu. 2016 yılında Türkiye ekonomisi nominal olarak yüzde 11,5 büyürken, biz Türkiye ortalamasına göre yüzde 9,5 gibi bir kayıp yaşamıştık.

Bu yıl hem kayıp daha fazladır hem de birçok sektör etkilenmiştir. Ekonomide istihdam ve kredi destekleri olmasaydı çok daha vahim bir durum orta çıkardı. Fakat bu durumda dahi bildiğimiz Antalya tarihindeki en sert kriz diyebiliriz." dedi.

Pandemi döneminde işletmelerin yüzde 43’ü kapandı

Sadece simülasyon modeliyle yetinmediklerini, bir de anket te yaptıkları bilgisini veren Davut Çetin, anketin pandemi döneminde işletmelerin yüzde 43’ünün kapandığını gösterdiğini kaydetti. Çetin şöyle devam etti: " Yüzde 23 genelgeyle, yüzde 21 kendi kararıyla kapanmıştır. Yüzde 39 çalışma süresini düşürerek, kısmen çalışarak devam etmiştir. Normal biçimde devam eden yüzde 17’dir. İşletmelerin yüzde 8’i şirketi kapatmış, yüzde 8’i işten çıkarmaya gitmiş, yüzde 12 ücretli izin, yüzde 23 ücretsiz izin yöntemlerine başvurmuştur. Üyelerimizin hangi desteklerden faydalandıkları da önemli bir konudur. Anketimiz gösteriyor ki, en çok fayda sağlayan destek kısa çalışma ödeneği olmuştur. İşletmelerin yüzde 20 kadarı birden fazla destekten yararlanmıştır.Biz sadece sorunları söylemiyoruz, çözüm önerilerimizi de dile getiriyoruz. Bunları TOBB yönetiminde konuşuyoruz, Bakanlara, Valilere anlatıyoruz. Raporumuzda pandemi karşısında önlemler de yer almaktadır. Bu dönemde kriz yönetimine, istihdam desteklerine önem verilmesini istiyoruz. Devlet destekleri artık seçici olarak, hem alt sektör hem de aslında il bazında farklılaşmalıdır. Ankara’da gıda sanayi işletmesi pandemiden olumlu etkilenmiş olabilir, ama burada turizme bağlı gıda üreticisi de zor duruma düşmüştür. Bu konuda destekler bir puanlama sistemiyle verilmelidir.

Pandemi ve pandemi sonrası içinde dijitalleşme, e-ticaret, lojistik gibi alanlarda daha uzun vadeli stratejiler de mutlaka gündemimizde olmalıdır."

Dünya çapında tanıtım kampanyası

Türkiye’nin Dünya çapında bir tanıtım kampanyası başlatması gerektiğini vurgulayan Davut Çetin, "Türkiye coğrafyasıyla, kültürel değerleriyle, tarihi ve gastronomisi ile dünyanın en önemli çekim merkezlerinden biri. Sahip olduğumuz değerleri bu dönemde küresel çapta kampanyalarla daha iyi tanıtmalıyız" ifadesini kullandı.