Küçükçemece’de, telefonda kendilerini ‘polis’ olarak tanıtan kimliği belirsiz 3 kişi, Suriyeli ailenin tüm varlığını ellerinden aldı. Dolandırıcılar, telefonla aradıkları Suriye uyruklu ailenin, ‘DEAŞ’li bir terörist havalimanında adınıza sahte pasaportla yakalandı’ diyerek 380 gram altını ile 3 bin TL’sini dolandırdı.

Olay, 26 Ocak 2021 tarihinde Küçükçekmece Kanarya Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, bir sene önce evlenen ve tekstil atölyesinde çalışan Suriye uyruklu Celal Hüseyin Hebeş’ı telefonla arayan dolandırıcılar, kendilerini ‘polis’ olarak tanıttı. Aradıkları kişinin türkçe bilmediğini gören şahsılar Arapça konuşarak çifte "Ben emniyetten arıyorum, havalimanında yakalanan bir DEAŞ’lıda sizin adınıza pasaport düzenlenmiş ve altın ile dolar yakalandı. Evdeki altınları karakola getirin sizin olup olmadığını inceleyeceğiz” dedi.

Hebeş, önce bir lokantada çalışan eşini aldıktan sonra eve gidip evdeki tüm altınları ve parayı bir torbaya koydu. İlk etapta karakola doğru yönelen Suriyeli çift, dolandırıcıların telefonda yönlendirmesiyle, karakola gitmedi. Hebeş’i, durumu kimseye söylememesi ve telefonu kapatmaması konusunda uyaran dolandırıcılar, ‘Seni GPS üzerinden takip ediyoruz, sakın başka yere gitme’ diyerek, Suriyeli adamın altınları ile parayı istedikleri yere getirmesini istedi. Hebeş, eşini eve gönderirken taksi ile dolandırıcıların telefonda belirttiği Atakent Mahallesi’ndeki adrese gitti. Dolandırıcıların hedefi olan Suriyeli adam, belirtilen adrese gittikten sonra kendisini takım elbiseli ve kravatlı biri karşıladı. Ardından dolandırıcılar, elindeki poşeti çimenlikteki bir ağacın bırakmasını ve ardından eve gitmesini istedi. Hebeş, poşeti bırakıp eve geldikten iki gün sonra dolandırıldığını fark etti.

“Kaç yıllık birikimimiz gitti, üzerimizde 1 TL bile kalmadı”

Hem bekarken hem evlendikten sonraki birikimlerinin dolandırıcılara kaptırdıklarını anlatan Ceryan Zeynel, “Kaç yıldır savaştan kaçarak buraya geldik. Bir yıl önce evlendik ve çalışmaya başladık. Paramızı, altınlarımızı her şeyimizi aldılar. Kaç yıldır çalışıyorduk, başımıza bu geldi. Devletin bunları yakalamasını istiyoruz, çünkü çoğu kişiye zarar veriyor. Bizde bir lira daha bırakmadılar. Akrabalarım bizim bu aylık kiramızı ve masrafımızı gönderdiler. Biraz yardım istiyoruz, bu insanların yakalanmasını istiyoruz, bunlar çok zulüm ediyorlar” diye konuştu.

“Bir savaştan kaçtık, sanki başka bir savaşın içine düştük”

Suriye’den savaştan kaçarak buraya geldiklerini ve burada da sanki yeniden bir savaşın içine düştüklerini belirten Celal Hüseyin Hebeş, “İşteydim, yabancı bir telefon aradı. Sonra dışarı çıkıp açtım ve Celal Hebeş’i misin diye sordular, evet dedim. ‘Biz emniyetten arayıp seninle konuşuyoruz’ dediler. Sonra ‘DEAŞ’lı birini havalimanında yakaladık, senin adına pasaport düzenlemiş. Altınlar ve paralar senin adına çalınmış’ dediler. Ben bunları çalmadım dedim, onlar da ‘fazla konuşma biz emniyetiz, telefonu kapatmadan acil eve git’ dediler. Tamam deyip sonra eve geldim. ‘Sonra eşini de ara eve gelsin, altınlarınızı da alın acil karakola gelin’ dedi. Ben de eşimi aradım eve geldi. Sonra Kanarya Karakoluna gittik ama tam bahçedeyken geri dönün orası değil, İkitelli Karakoluna gidin dediler. Sert konuşuyorlardı. Kamera ve GPS ile seni izliyoruz, İkitelli Karakoluna gel, dediler” diye anlattı.

“380 gram altın ve 3 bin TL gitti”

380 gram altın ile 3 bin TL para kaptırdığını ve tüm varlığının gittiğini anlatan Hebeş, “Sonra İkitelli Karakoluna gittim. Tabi bunlar hepsi telefonda oluyor ve 14.30’dan saat 17. 30’a kadar devam etti ve telefonu kapatma dediler. Onları dediği yere gittim ve altınları aldılar benden. Sonra adam alıp gitti. Zayıf, takım elbiseli bir adamdı. Bana dedi ki, ‘polisler seni kameradan izliyor, sakın korkma. Altınların sizin mi yoksa çalınan altınlar mı diye kontrol etmek için alıp, eritecekler. Acil eve git, polis seni evde bekliyor. Ben de inandım, altınları bıraktıktan sonra taksi ile eve geldim. 380 gram altın ile 3 bin TL idi. İlk önce Türkçe konuştular, sonra Arapça konuşmaya başladı. Konuşan kişi de Irak aksanı ile konuşuyordu. Telefonda kadın ve erkek sesleri de geliyordu. Profil resimlerinde de polisin amblemi vardı. İki gün sonra bir daha aradılar, bu sefer telefonu nerden aldığımı, sim kartımın kimin adına olduğunu falan sordular. Ama kapattım karakola gidip şikayetçi oldum” diye konuştu.