Bartın Üniversitesinden (BARÜ) 5 öğretim elemanı, depremden etkilenen gebe ve lohusa kadınlara ulaşarak sağlık durumlarını değerlendirmek için bölgeye gitti.

Bartın Üniversitesi (BARÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Yalnız Dilcen’in yürütücüsü olduğu "Deprem Yaşayan Gebe ve Lohusalarda Psikososyal Sağlık Durumunun Tespiti" adlı proje kabul edildi. TÜBİTAK’ın "1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Projesi" dahilinde Dilcen ile birlikte Dr. Öğr. Üyesi Yeliz Çakır Koçak, Dr. Öğr. Üyesi Hanifi Dülger, Arş. Gör. Güleser Ada ve Arş. Gör. Feyza Demir Bozkurt Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Afşin ilçelerinde incelemelerde bulunuyor.

Anne ve bebeklerin ihtiyaçları da karşılanıyor

Çadır kentlerde bulunan gebe ve lohusa kadınlarda depremin ruh sağlığı üzerine etkilerini araştıran ekip, yüz yüze görüşmeler yaparak ileriye dönük planlamaları hazırlıyor. Bartın’dan hareket eden ekip, aynı zamanda anne ve bebeklerin ihtiyaçlarını gidermek için hazırlanan yardımları ulaştırıyor. Akademisyenlerden oluşan 5 kişilik ekibe, 2 destek personeli de koordinasyon süreçlerinde yardımcı oluyor.

Ayrıca, Sağlık Bilimleri Fakültesinden Öğr. Gör. Ebru Cirban Ekrem de, "Deprem Öncesi ve Sonrası Engeli Olan Depremzedelerin Durum Tespiti ve Sağlık Bakım Gereksinimlerinin Belirlenmesi: Malatya İli Örneği" başlıklı projede araştırmacı olarak saha çalışmalarına katılacak.

Anne ve bebek sağlığı konusuna odaklanılacak

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Dilcen, "Deprem gibi doğal afetlerden sonra toplumsal nüfusun devamlılığı ve epigenetik aktarım süreçleri açısından tüm toplum için özel bir yeri olan gebe ve lohusa kadınların sağlığını korumak çok önemlidir. Gebelik ve lohusalık sürecindeki kadınların psikolojik anlamda iyi olması hem anneyi hem bebeği etkileyerek, toplumun da kalkınmasında önemli rol oynar. Diğer taraftan deprem gibi doğal afetlerin bireyleri aşırı strese maruz bırakarak fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Fakat depremlerin gebe ve lohusa kadınlar üzerine etkisi hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu nedenlerle Türkiye’de peş peşe meydana gelen ve geniş çaplı yıkıcı etkisi olan şiddetli depremlerden etkilenen gebe ve lohusa kadınların bu proje ile ruhsal sağlık durumları tespit edilecektir" dedi.

BARÜ tüm imkanlarıyla yaraları sarmaya çalışıyor

Üniversite bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalara değinen BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise, "Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan büyük yıkımın ardından devletimizin tüm kurumları gibi Bartın Üniversitesi ailesi olarak bizler de seferber olduk. Depremden etkilenen illerde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız arama, kurtarma ve lojistik konularında destek verirken Bartın’da da bölgenin ihtiyacı olan yardımları karşılamak için yoğun gayret sarf ediyoruz. El birliğiyle aşacağımıza inandığımız bu sürece bilimsel çalışmalarımızla da destek vermek için sahadayız. Yapı ve zemin hasarları, yapı dinamiği, deprem davranışı konularında yapılan 3 projede yer alan bilim insanlarımızın ardından şimdi de, 2 ayrı projede sağlık alanında yapılabilecekleri değerlendiriyorlar. TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışmalarımızda emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.