Bazen bir zanaat, sadece el emeğiyle değil; sevgi, sabır ve hayalle de şekillenir. Erzincan’da yaşayan Mehmet Aydın da tam olarak böyle bir hikâyeye sahip. Brezilya’dan getirttiği kuka ağacının meyvesini, sabırla işleyip göz alıcı tespihlere dönüştürüyor. Üstelik bu tespihler sadece Erzincan’da değil, Avrupa’dan da büyük ilgi görüyor.
10 yıl önce küçük bir hobi olarak başladığı bu serüven, bugün Erzincan’ın tek tespih işlemecisi olmasına kadar uzanmış. İlk başta kendi zevki için birkaç tespih yapmış ama zamanla çevresinden gelen taleplerle işi büyütmüş. Şimdi atölyesinde gece gündüz çalışıyor, el emeği göz nuru tespihler üretiyor.
“Kuka doğal ve şifa dolu bir malzeme”
Mehmet Aydın’ın en çok kullandığı malzeme, Brezilya’da yetişen kuka ağacının meyvesi. Doğal olması ve antibakteriyel yapısıyla dikkat çeken kuka, aynı zamanda geçmişte hekimler tarafından da sıkça kullanılmış. Aydın da bu özelliğinden dolayı bu malzemeye ayrı bir değer veriyor. Hem doğallığı hem de dayanıklılığıyla kuka, tespih tutkunlarının gözdesi haline gelmiş durumda.
“Avrupa’dan bile sipariş alıyorum”
Aydın’ın tespihleri sadece Erzincan’da değil, yurtdışında da oldukça ilgi görüyor. Almanya, İngiltere, Fransa ve Danimarka’da yaşayan gurbetçiler ve koleksiyonerler, onun el emeğiyle yaptığı tespihleri almak için sıraya giriyor. Her biri özenle işlendiği için bu tespihler, sadece bir aksesuar değil; aynı zamanda birer sanat eseri ve kültürel miras niteliği taşıyor.
“Osmanlı’dan kalan tespihlerin değeri 100 bin lirayı buluyor”
Mehmet Aydın sadece kuka ile çalışmıyor. Kehribar, Oltu taşı, hatta gümüşle de özel tespihler üretiyor. Fiyatları ise 3 bin liradan başlayıp 10 bin liraya kadar çıkabiliyor. Ancak piyasada öyle tespihler var ki, onların yanında bu rakamlar oldukça mütevazı kalıyor. Özellikle Osmanlı döneminden kalma, çektikçe rengi değişen tespihlerin bazıları 100 bin liraya kadar alıcı buluyor. Koleksiyonerler, bu nadide parçaların peşine düşüyor.
“Tespih sabır işidir, her tanede bir ruh vardır”
Aydın’ın anlattıkları aslında bize çok daha derin bir şey söylüyor: Bu işin kalbinde sabır, sevgi ve kültür var. Her tespih, ustasının elinde bir hikâyeye dönüşüyor. Belki de bu yüzden Mehmet Aydın’ın ürünleri bu kadar özel ve anlamlı.
Erzincan’da böyle usta sanatkârların varlığı, hem kentin kültürel zenginliğini yaşatıyor hem de el emeğinin değerini hatırlatıyor. Mehmet Aydın gibi ustalar sayesinde geleneksel sanatlar zamana direniyor, hatta sınırları aşıp dünyaya ulaşıyor.