Ambalaj üretiminde sürdürülebilirlik ve çevre faktörleri belirleyici oluyor. Avrupa Birliği 2050’de iklim nötr hedefi çerçevesinde Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı kademeli olarak hayata geçirmeyi hedefliyor.

Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Zeki Sarıbekir, son günlerde gündeme gelen atık ithalatı ile ilgili “Tıpkı Çin’in yaptığı gibi atıkların ithalatını kademeli olarak azaltıp, 3-4 yıl içinde sıfıra indirmeliyiz” dedi.

Atıkların yerel yönetimler denetiminde ayrı ayrı toplanması gerektiğini ifade eden Sarıbekir, "Sürdürülebilir kalkınma hedefleri, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat konuları ana gündemimiz olmalı. Türkiye’nin itibarı için bu konular büyük önem taşıyor. Sürdürebilir kalkınma hedefleri kapsamında bizim için en önemli olan nokta ‘Sorumlu tüketim ve üretim’ konusu. Ülke olarak üretim ve tüketim döngüsünde bu çerçevede yol almalıyız. Türkiye, AB ülkelerin atıklarını en fazla ithal eden ülke olamaz, olmamalı. Karbon ayak izi, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat yeni dünya düzeninde belirleyici unsurlar olacak. İhracat, üretim ve istihdam odaklı çalışan ambalaj sektörü olarak bu duruma şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu durum, Türkiye’nin toplam ihracatını da olumsuz etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

Avrupa’ya ihracatta kilit nokta: Yeşil Mutabakat

Ambalaj üretiminde ’sürdürülebilirlik’ ve ’çevre’ faktörlerinin belirleyici olduğunun altını çizen Sarıbekir şu ifadelerde bulundu: “Ülke ekonomisine ve çevreye katkıda bulunmak için ambalajın geri dönüşümü oldukça önemli. Ambalajlar çöp değildir, aksine ekonomi oluşturan malzemelerdir. Üretimimizde girdi olan geri dönüştürülmüş plastiği de ithal ediyoruz. Ülkemizin geri dönüşüm altyapısını kuvvetlendirerek söz konusu ithalatı zaman içerisinde sıfıra indirmeliyiz. Kendi atıklarımızın dönüştürülmesi ekonomimize büyük katkı sağlar. Diğer yandan sürdürülebilir bir çevre için Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Döngüsel Ekonomi ve Geri Dönüşüm vizyonunu gündemimizde tutuyoruz. Avrupa Birliği de 2050’de iklim nötr hedefi çerçevesinde Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı kademeli olarak hayata geçirmeyi hedefliyor. ASD olarak bizler de karbonsuz ekonomiye geçiş sürecini yakından takip edecek, üzerimize düşenleri yerine getirerek elimizden gelen desteği önümüzdeki dönemde de sektörümüze sunmayı sürdüreceğiz”.

Ambalajlı gıdaların özellikle salgın sürecinde öneminin daha da arttığını vurgulayan Sarıbekir, “Bayramda satın alacağımız şekerli gıdaların ambalajlı olmasına çok dikkat etmeliyiz. Açıkta satılan ürünler sağlığımızı ve geleceğimizi tehdit ediyor” dedi.