Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) Başkanı Alok Sharma, Akdeniz Havzası’nın iklim değişikliğine maruz kalma potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, “Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de en kısa sürede iklim esnekliğini benimsemesi ve uygulamaya başlaması gerekecektir” dedi.

COP26 Başkanı Alok Sharma, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile bir araya geldi. Bakan Kurum’un makamında yapılan ikili görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi. Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Sharma, İklim Değişikliği Konferansı Başkanlığı olarak bütün tarafların menfaatlerini temsil etme taahhütleri olduğunu ifade ederek, “Bu bağlamda COP26 Başkanı olarak Türkiye’de olmaktan ve kasımdaki konferans öncesindeki dönemde birlikte nasıl çalışabileceğimiz konusunda fikir alışverişi yapmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” dedi.

Türkiye için temiz bir ekonomiye geçişin büyük ekonomik fırsatları da içerdiğini ifade eden Sharma şunları söyledi:

“Yeşil sanayi bölgeleri kurmak, yeşil tahvil çıkarmak ve döngüsel ekonomi faaliyet planı oluşturmak da dahil bir reform paketi hazırladınız. Yeşil büyüme kesinlikle mümkündür. Ekonominizin bazı kısımlarında temiz enerji geçişinin mümkün olduğunu ve bunun yeşil işler ve temiz bir büyümeye yol açtığını gösteriyorsunuz.”

Uluslararası yatırımcılarla ve işletmelerle yaptığı görüşmeler neticesinde tüm dünyada yeşil teknolojiye, altyapıya ve işletmelere akmak için bekleyen paralar olduğunu bildiğini aktaran Sharma, “Türkiye de iklim konusundaki azmini piyasalara açıkça gösterdiğinden dolayı bu durumdan faydalanacaktır” diye konuştu.

Deniz seviyelerinin artmasının, sellerin, kuraklıkların ve büyük fırtınaların dünyada milyonlarca yaşamı mahvettiğini anımsatan Sharma, “İklim değişikliği ile mücadelede hepimiz ortak olarak ipleri elimize almazsak biz ve gelecek nesiller çok daha karanlık bir gelecekle baş başa kalacağız” ifadelerine yer verdi.

Sharma, Türkiye’nin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine aşırı açık bir ülke olduğuna dikkati çekerek, “Akdeniz Havzası, iklim değişikliğine en fazla maruz kalma potansiyeli olan bölgelerden birisidir ve Türkiye de 2020’de rekor sayıda aşırı hava olaylarıyla karşılaşmıştır. Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de en kısa sürede iklim esnekliğini benimsemesi ve uygulamaya başlaması gerekecektir” değerlendirmesinde bulundu.