Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Yunanistan Başbakanı ABD’den yardım istiyor, neye karşı yardım istiyor? Türkiye’ye karşı. Biz gereği neyse her zaman yapacağız ve yapmaya hazırız’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu müstesna zamanda bizleri buluşturan, rahmetiyle kalplerimizi kaynaştıran yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Hazreti Muhammed Mustafa Efendimize, ehli beytine ve ashabına selam olsun. Asırlardır ilimle, irfanla hikmetle yolumuzu aydınlatan ariflerimizi hürmetle yad ediyorum. İslam’ın izzetini her şeyin üstünde tutan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.

Program vesilesiyle vatandaşlarla bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeryüzünü nurlu bir kandil gibi aydınlatan bu müstesna doğumun bir senesi devriyesine daha ulaşmanın mutluğunu yaşıyoruz. Bizleri peygamber sevgisiyle buluşturan Yüce Allah, mahşer gününde de sancağı altında toplanmayı bizlere nasip eylesin. Mevlid’i Nebi açılış programı vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Muhabbetin ruhunda sevgililer sevgilisi var. Uluslararası Hafızlık ve Kur’an- ı Kerim’i güzel okuma yarışmasına katılanların her birine şahsım milletim adına ayrı ayrı tebrik ediyorum. Mevlid’i Nebi haftası boyunca Peygamberimiz cami ve irşat teması haftasınca yapılacak programların başarılı geçmesini diliyorum. İstismarla bu iş olmaz. Onun için de bizler istismarcı olarak değil tam teslimiyet içinde sevgililer sevgilisinin izinden giden bir ümmet adayları olmalıyız.” açıklamasında bulundu.

Peygamber sevgisinin edebiyattan beşeri ilişkilere kadar hayatın birçok alanına yansıdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kutlu nebinin adı anıldığında kalplerimiz onun muhabbeti ile çarpar. Hayat kılavuzumuz olan Peygamberimiz rehberliğinde ibadetlerimizi ifa ediyoruz. Allah’a hamd ile başlayan her sözümüzü ona salat ve selam ile sürdürürüz. Şahsi hayatımızdan beşeri ilişkilerimize hayatımızın her safhasında onun nübüvvet ışığı yansır. Ona duyduğumuz derin muhabbet kültürümüzde, edebiyatımızda belirgin bir şekilde kendini gösterir” diye konuştu.

“Ne susturabildiler ne durdurabildiler ve bu millet ezanına sahip çıktı”

Ezanın bir dönem aslında değiştirilerek Türkçe okunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlardır gök kubbemizde yankılanan ezanlar ona olan sadakatimizin sembolüdür. Bir zamanlar birileri bizim ezanımızı aslından değiştirerek Türkçeleştirerek o şekilde söylemediler mi? Ama daha sonra aslına rücu etti ve bugünkü haliyle nidalar yükselmeye başladı. Zannettiler ki susturacağız. Zannettiler ki durduracağız. Ne susturabildiler ne durdurabildiler ve bu millet ezanına sahip çıktı.

Şehadetleriyle dinimizin temeli olan bu ezanlar tarihimizin mukaddes emanetidir. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim; istiklalimiz de istikbalimiz de sevgisiz, vatansız, bayraksız ve ezansız olmayacaktır" şeklinde konuştu.

“Dünyada mazlumlara yardımda birinci sıradayız”

Türkiye’nin mazlum coğrafyalardaki Müslümanlara da her zaman yardım eli uzattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah ve peygamber aşkıyla yüreklerimiz öyle genişlemiştir ki onu seven herkes kalbimizde yerini bulur. O yüzden dünyadaki Müslümanlara derin bir merhamet besler. Nerede bir Müslüman varsa gönlümüz ve aklımız oradadır. Bosnalı, Azerbaycanlı, Afganistanlı kardeşimizin sevinciyle sevinir, kederiyle kederleniriz. Biz Peygamberimizin buyurduğu gibi Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Dünyadaki tüm mazlumlarla aramızda hiçbir tuzağın yıkamayacağı bir bağ vardır. Hangi inanca sahip olursa olsun mazluma sahip çıkmayı kendimize görev telaki ediyoruz. Türkiye’nin dünyanın çeşitli ülkelerinde yürüttüğü faaliyetlerin arka planında bu tasarruf vardır. Dünyada mazlumlara yardımda birinci sıradayız. Bir numaradayız. Dünya beşten büyüktür derken de herkes için daha adil bir dünya mümkün derken de inancımızın emrettiği anlayışı ifade ediyoruz. Mazlum hakların imdadına biz koşuyoruz” açıklamasında bulundu.

Bugün Türkiye denilince akla ekonomisi, askeri imkan ve kabiliyetleri yanında vicdanıyla, merhametiyle insani krizlerdeki ilkeli duruşuyla öne çıkan bir ülke geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mazlumların ümidi haline gelmenin ağır sorumluluğunu kalbimizde hissediyoruz. Rabbim’e bana bu ülkeye hizmetkar olma şerefini bahşettiği için sonsuz hamd ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Biz gereği neyse her zaman yapacağız ve yapmaya hazırız”

Yunanistan’ın göçmenlere karşı tutumuna tepki gösteren Erdoğan, Miçotakis’in Türkiye’ye karşı ABD’den yardım istemesine yönelik, “Biz Müslümanız. Müslümanlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Yunan feribotlarının masum insanlar Ege’ye, Akdeniz’e nasıl gömdüğünü izliyoruz. Dünyadan ses çıkıyor mu? Yunanistan Başbakanı ABD’den yardım istiyor, neye karşı yardım istiyor? Türkiye’ye karşı. Biz gereği neyse her zaman yapacağız ve yapmaya hazırız. Yıllardır İnsanlığa kurtuluş reçetesi olarak sunulan materyalist reçetelerin çare olmadığı bilakis insanları felakete sürüklediği daha iyi anlaşılıyor” dedi.

Toplumun temel taşı olan ailenin büyük bir saldırı altına olduğunu söyleyen Erdoğan, “Aile yapımıza karşı bu kutlu akşamda ekranları başında izleyen milletimize sesleniyorum. Milletleri millet yapan güçlü ailelerdir. Bu güçlü aile yapımızı korumak suretiyle, aile yapımızı sarsmak isteyenlere en güzel cevabı bu mübarek gecede veriyoruz. Böyle çirkin garip gureba akımlar karşısında siz durdukça bu milleti Allah’ın izniyle kimse yıkamayacaktır. Gelişmiş denilen ülkelerde evlilik kurumu işlevini neredeyse yitirmek üzeredir. Bizi diğer canlılardan ayıran insani vasıflarımız, yok olma tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehditlere gençlerimiz maalesef çok fazla maruz kalıyor. Gençlerimiz, içki ve alkolden uyuşturucuya, ekran bağımlılığından nihilizme kadar çok ciddi tehditlerle boğuşuyor. İnsan yaratılış gayesini farkına varmadığı için bunalımlara sürüklenmekten kendini kurtaramıyor. İnsanlığı Karanlıktan aydınlığa çıkarak yegane reçete Peygamberimizin çağlar üstü mesajlarıdır. Peygamberimiz 14 asır önce cahilliğin toplumları esir aldığı bir dönemde önüne yeni bir ufuk açmıştır. İnsanlığın onurunun hiçe sayıldığı cahiliye karanlığını İslam’ın ruhuyla asrısaadete dönüştürmüştür. Efendimiz sadece vahye aracılık etmemiş Kuran’- ı yaşayarak bize örnek olmuş, dünya ahiret saadetinin anahtarını vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de Allah resulü tüm insanlar için en müstesna örnek olarak gösterilmiştir” dedi.

“Hakikat dinini istismar etmek isteyenlere en güzel cevabı biz yaşayışımızla vereceğiz”

İslam’ın sadece Müslümanların değil bütün insanların huzur ve selametini istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dinin mensupları olarak bize düşen vazife elinizdeki reçeteyi güzel bir üslupla tüm insanlığa ulaştırmaktır. Bunu 14 asırdır olduğu gibi Peygamberimizin siretine bakmaktan, irşat ve davet metodunu uygulamaktan geçiyor. Cehaletin pençesinde kıvrılan insanları Allah’ın elçisi nasıl ikna ettiyse bizim de yapmamız gereken aynısıdır. İstismarcıların oyununa gelmeyeceğiz. Hakikat dinini istismar etmek isteyenlere en güzel cevabı biz yaşayışımızla vereceğiz” açıklamasında bulundu.

“İslam’ı anlatan kişilerin özenli dil kullanması şarttır”

Hz. Peygamberin insanlara her nezaketli davrandığını söyleyen Erdoğan, ”Hürmetsizlikler karşısında bile soğukkanlı kalarak bizlere örnek olmuştur. Asırlar boyunca peygamberlerin izinden giden alimlerimiz, İslam’a bu şekilde davet etmiştir. Maalesef bugün gerek ülkemizde gerek İslam dünyasında sıkıntılı olaylara şahitlik ediyoruz. Onları amacı dini kavramları istismar ederek, emperyalistlere taşeronluk yapmaktır. Bunların hepsi PKK gibi farklı görünümlerle sahaya sürdüğü piyonlardır. 15 Temmuz gecesini unutmadık, unutmuyoruz. Burada üzerinde durmamız gereken kimi mecralarda peyda olan şahıslar İslam’ı anlatırken, korkunun diline başvurduklarına şahit oluyoruz. Doğrusunu Allah bilir. Kaş yapayım derken göz çıkartmanın İslam’da yeri olmadığı açıktır. İslam’ı anlatan kişilerin özenli dil kullanması şarttır. İnsanları münafık diye tanımlayan bu bezirganlara milletimiz itibar etmemelidir. Gerekirse bu konuda yapılar üstüm mekanizmanın kurulması değerlendirilmelidir. Onların amacı emperyalistlere taşeronluk yapmaktır” ifadelerini kullandı.

“FETÖ’nün DEAŞ’tan hiçbir farkı yoktur”

“Zahirde ayrı gözükse de FETÖ’nün DEAŞ’tan hiçbir farkı yoktur” diyen Erdoğan “ Biri diğerinin ruh ikizdir. Bu örgütler tıpkı PKK gibi İslam düşmanı çevrelerin piyonudur. Biz bu katil sürülerinin yularını kimlerin tuttuğunu gayet iyi biliyoruz” dedi.

Törende konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise bu haftanın temasını “Peygamberimiz, Cami ve İrşat” olarak belirlediklerini söyledi.

81 ilde, 922 ilçe müftülüğü ve 25 bin Kur’an Kursunun her birinin Mescid’i Nebevi’nin birer şubesi olduğunu vurgulayan Erbaş, “Bu bağlamda tüm hizmetlerimizi eğitim ve irşat sorumluluğumuzu merkeze alarak yapıyoruz. Vaazlar, hutbeler, cami dersleri, konferans ve seminerlerimizi bu bilinç ve gaye ile yapıyoruz” diye konuştu.

“Halen 200 bine yakın çocuğumuz bu kurslarımıza devam etmektedir”

4-6 Yaş Kur’an kurslarından 1,5 milyon çocuğun mezun olduğunu söyleyen Erbaş, “Halen 200 bine yakın çocuğumuz bu kurslarımıza devam etmektedir. 28 Şubat sürecinde neredeyse bitme noktasına gelen hafızlık kurslarımızda, şu anda 81 bin 338 öğrencimiz hafızlık eğitimine devam etmektedir. İhtiyaç odaklı Kur’an kurslarımızda 500 bin civarında öğrencimiz eğitimlerine devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Polislere ve askerlere mesleki eğitim kurumlarında “Din İstismarıyla Mücadelede Sahih Dini Bilginin Önemi” konulu 772 konferans verdiklerini söyleyen Erbaş, “Uluslararası İmam-Hatip Lisesi ve Uluslararası ilahiyat programlarında 70 farklı ülkeden binlerce öğrenciye destek vererek onları irşat etmeye ve irşatçı olarak yetiştirmeye katkı sağlıyoruz” dedi.

Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmasında dereceye girenlere ödülleri de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından takdim edildi.

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Valisi Vasip Şahin ve çok sayıda davetli katıldı.