Yaşadığımız tecrübelerden hafızamıza kazınan bazı olaylara nazarı dikkatinizi çekmek istiyorum..

Bir çok ülkeye iş gereği olan seyahatlerimizde hep şuna şahit olduk, hiç bir ülke yurt dışına ürün satmadan tam kalkınma hamlesini gerçekleştirememiş, tüm ekonomileri bu gerçek ile ilişkilendirebilirsiniz. Mesela,şehirler ve ailelerde böyledir, bir aile düşünün babanın maaşı ile geçiniyor, o maaş hangi yaşam standardına uygunsa onu aşamaz, o aile ne zamanki evde üretilen ürün yada mevcut iş gücünü dış pazara satarsa o zaman başlar kalkınma hamlesi..

Ülkemizde artık son dönem ekonominin bel kemiği olan inşaat sektörü, küçük şehirlerde tıkanma aşamasına geldi, buna olmayan şehirler arası ihracat ve imalatı da eklersek nahoş günlerin bizi beklediği daha net anlaşılır, sınıra geldik gibi, kartlar açılacak,devlet artık vatandaşına samimi olmalı ve imalatçıyı uydurma değil gerçekçi ve samimi desteklerle desteklemeli bir yandan desteği verip diğer taraftan vergi gücü ile sıkıştırmak açıkçası komik oluyor..

Geçenlerde izledim vilayet ve sanayi odası konut satışlarını artırmak için bir toplantı düzenlemiş, yahu arkadaşlar bunu iyi niyet göstergesi olarak alıyorum da Sayın vali ne yapacak? çalışanlarına borçlanın ev alın talimatı mı verecek? Millet zaten limit üstü borçlu demek ki çözüm bu değil, peki gelişmiş ülkeler de ekonomik kalkınmanın ana taşıyıcısı sanayi de bizde neden inşaat işte asıl sorun bu..

Yani azizim irili ufaklı esnafı desteklemesi gereken finans kurumları tüm birikimlerini konuta ayırırlarsa bu hem bir iş yerinde yıl içinde birkaç farklı tabela görmenin önüne geçer hem de ülkede gerçek kalkınmanın yolunu açar..
Gerçekçi olalım kendi içimizde üretip kendimize satmakla ancak mevcudu çevirmeden öteye gidemeyiz karınca misali yuvaya dışarıdan yuvarlamak lazım buna da ihracat diyorlar..

Yine aynı kapsamda üretemediğimiz teknolojinin düşmanı olmanın akli bir izahı da yok ihtiyaçsa üretene kadar üretim makinelerini ithal edeceğiz, bu konuda imalatçının ürün kalitesi ve maliyeti açısından ele alınması gereken bir diğer husus..

Giderek dar boğaza doğru ilerleyen ekonomimiz ile alakalı olarak mutlaka muhatapları daha doğru tespit ve tedavi yolları biliyordur, bizimkisi tuz hesabı bulunsun dedik..

Can acıtan tecrübelerin eseridir bu yazı..

Sevgi saygı muhabbet ile.