Kamuoyunda ‘Nurişler’ ya da ‘Karagümrük Çetesi’ olarak bilinen ve liderliğini Nuri Ergin’in yaptığı suç örgütü davasının görülmesine başlandı. 36 sanığın yargılandığı davada savunma yapan ve hakkında 239 yıla kadar hapis cezası talep edilen Nuri Ergin, çıkar amaçlı suç örgütü lideri olduğunu söyleyerek, kendisinin cezalandırılmasını ancak ailesinin tutuklu üyelerinin serbest bırakılmasını istedi.

Kamuoyunda ‘Nurişler’ ya da ‘Karagümrük Çetesi’ olarak bilinen ve liderliğini Nuri Ergin’in yaptığı suç örgütü davasının görülmesine başlandı. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Nuri Ergin ile bir kısım diğer tutuklu sanıklar SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşma salonunda bir kısım tutuklu sanıklar ile taraf avukatları da hazır bulundu.

“Ben çıkar amaçlı suç örgütü lideriyim doğru”

Savunması sorulan tutuklu sanık Nuri Ergin, galerici olduğunu ve aylık kazancının 25-30 bin TL arasında değiştiğini söyleyerek, “Bize bu iftiraları atanları Rabbime havale ediyorum. Ben çıkar amaçlı suç örgütü lideriyim doğru. İddianamede 90’lı yıllarda örgüt kurduğum söyleniyor. Bu mümkün değil. Ben o tarihte beyaz eşya dükkanında çalışıyordum. İddianamede dayımın babamı öldürdüğü varsayılarak benim dayımı öldürdüğüm yazıyor. Ama benim dayım, babamı 10 el ateş ederek öldürdü. Bu davada şikayetçi olanlar dayımın yakınlarıdır. İftira atıyorlar. Ben yaptığım eylemi yaptım diyen bir Nuri Ergin’im. Ne Yaşar Ecim’in vurulması ile ne başka birinin vurulması ile benim bir ilgim yok. Buradaki sanıkların hiçbirinin benimle ve benim grubumla ilgisi yok. Vurulan şahıslar ile de benim en yakın alakam yok. Ben bu adamları tanımam etmem. Bu kadar insanın üzerine iftira atılıyor. Benim kalbimde 5 tane stent var. Bel fıtığı var. Bu iftiraları atanları Allah’a havale ediyorum, Rabbim nasıl biliyorsa öyle yapsın” dedi.

DHKP-C üyesi birinin ölümüyle ilgili cezaevinde yattığını söyleyen Nuri Ergin, “Bugün yine fırsatım olsa, sizin gibi şerefli insanları katletse yine öldürürüm. Ben 27 senedir hapishanedeyim. DHKP-C’li ölen birisinin cezasını yatıyorum. Bununla da gurur duyuyorum. Benim oğlumun, bacımın, yeğenlerimin bu olaylar ile ilgisi yok ama suçlanıyorlar. Ne yapayım? Soyadımı mı değiştireyim? Benim oğlum sabıkasız pırıl pırıl insan. Polisten, bu işlerde çekinen pırıl pırıl bir çocuktur” dedi.

Nuri Ergin’in kız kardeşi Neslihan Ecim ise, “Ben 1.5 yıldır tutukluyum. 35 senedir ev hanımıyım. Ömrümde ilk defa mahkemeye çıktım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Bizde kadınlar böyle olayların içerisine girmez” dedi.

Nuri Ergin ise, “Benim şimdiye kadar işlediğim cinayetlerden, suçlardan yaptığım şeylerin hiçbirinde ablamın, annemin yani ailemdeki kadınların alakası yoktur” şeklinde konuştu.

Nuri Ergin’in kardeşi Soner Ergin ise, “Ben 45 yaşımdayım ve 13 yıldır hapisteyim. 7 yıl suçsuz yattım. Nuri ağabeyim nasıl ki 26 yıldır çocuklarını görmüyorsa ben de 17 yıldır çocuklarımı toplamda 7 defa gördüm. Evet, biz sütten çıkmış ak kaşık değiliz ama ben örgüt yöneticisi değilim” dedi.

Sanık Ergin duruşmada kendisinin cezalandırılmasını istedi

Duruşmada talebi sorulan sanık Nuri Ergin, “Cezalandırılmamı talep ediyorum. Diğerlerinin tahliyesine ve beraatına karar verilmesini talep ediyorum. Benim oğlumun tek suçu benim oğlum olmasıdır” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ramazan Elçiboğa, Neslihan Ecim, Şaban Behçet Ecim, Soner Ergin, Vedat Ecim, Yüksel Turan ve Atilla Cankurt’un savunmalarının alınmış olması ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 198 sayfalık iddianamede, 5 kişi mağdur, 9 kişi müşteki, aralarında Nuri Ergin’in de bulunduğu 36 kişi ise sanık olarak yer almıştı. İddianamede başlangıç olarak kabul edilen olayın 2019 yılında yaşandığı aktarılmıştı. 2019 yılında Erzurumspor Kulübü ile yapılan futbol müsabakasında Erzurumspor taraftarlarının "Nuri Ergin" diye tezahürat yaptığı ancak Karagümrük Spor Kulübü taraftarının bu tezahüratı yapmadığı iddianamede belirtilmişti. İddianamede örgüt lideri Nuri Ergin’in cezaevine yasadışı yollarla soktuğu telefon ile birilerini arayarak "Ben ömrümü Karagümrük’e verdim, bu kadar ceza yattım, Erzurumlular ’Nuriş’ diye bağırır da Karagümrüklüler nasıl bağırmaz, onlara söyle hepsini öldüreceğim" dediği ve spor kulübü başkanı Yaşar Ecim ve kulübün yönetimindeki kişileri tehdit ettiği aktarılmıştı. İddianamede telefon görüşmesinden sonra Fatih Karagümrük Spor Kulübü’nün eski başkanı Yaşar Ecim’in 12 Eylül 2020’de Beylikdüzü’nde bir mekan çıkışında silahlı saldırıya uğradığı ve bacağından yaralandığı kaydedilmişti. İddianamede kamuoyunda Nurişler, Nuriş Kardeşler veya Karagümrük Çetesi olarak bilinen ve halen cezaevinde olan Nuri Ergin ile Vedat Ergin’in yanı sıra kardeşleri Nejat Ergin, Zeynel Ergin ve Soner Ergin’in bir araya gelerek organize suç örgütü oluşturdukları ve cezaevinde bulunan örgüt lideri Nuri Ergin’in telefon ile dışarıda bulunan adamları üzerinden talimatlar vererek eylemlerini sürdürdüğü belirtilmişti. İddianamede söz konusu suç örgütünün eylemlerinin 1990’lı yılların başlarında görüldüğü ve bu yıllarda semt, hal ve pazar esnafını haraca bağladıkları, kendilerine haraç vermeyen iş adamlarının dükkanlarını kurşunladıkları, husumetlilerine karşı yaralama, öldürme hatta bombalamaya kadar varan eylemlerde bulundukları kaydedilmişti. Örgütün finansının kumar oynatmak, uyuşturucu madde ticareti gibi yasadışı yollarla sağlandığı da iddianamede açıklanmıştı. Nuri Ergin hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘2 kez olası kastla yaralama’, ‘3 kez nitelikli yağmaya teşebbüs’, ‘6 kez ruhsatsız silah bulundurma’, ‘şantaj’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’, ‘3 kez genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması’, ‘2 kez nitelikli kasten yaralama’, ‘2 kez mala zarar verme’, ‘2 kez nitelikli yağma’, ‘tehdit’, ‘2 kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma’ ve ‘infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak’ suçlarından toplam 239 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmişti.