Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Gençlerimize, çocuklarımıza, neslimize, Kur'an ahlakını anlatmak zorundayız. Önce biz yaşayacağız, rol model olacağız onlara, örnek olacağız. Hedef Kur'ani bir hayattır, Kur'ani bir ahlaktır, Kuran'a göre hayatımızı tanzim etmektir. Başka çıkar yol yok. Kur'an'dan başka kurtuluş yok" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde il merkezi, Lüleburgaz ve Babaeski ilçelerinde açılan Kur'an kurslarını bitiren 17 öğrenci için düzenlenen 'Hafızlık Kur'an Kursları İcazet Merasimi'ne katıldı. Lüleburgaz ilçesindeki Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nde düzenlenen törene Erbaş'ın yanı sıra Kırklareli Valisi Birol Ekici, din görevlileri ve öğrencilerin aileleri katıldı. Kur'an okunmasıyla başlayan törende konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, kursu bitiren hafızları tebrik etti. Erbaş, konuşmasında şunları söyledi:

"Öncelikle hafızlarımızı tebrik ediyorum, hafızlarımızın hocalarını tebrik ediyorum. Onlar yetiştirmiş oldukları hafızların sayısını bugün 17 kadar arttırdılar. Hafızlarımızın anne babalarını tebrik ediyorum, ne mutlu onlara. Rabb'imiz buyuruyor ki; şüphesiz muhakkak Kur'an'ı biz indirdik ve onu muhafaza edecek olan da biziz. Rabb'imiz böyle buyuruyor. Kur'an indiği andan itibaren günümüze kadar, noktası değişmeden muhafaza edilerek devam etmiştir. Cenabıhak hafızları buna vesile kılmıştır. Vahiy katipleri yazmıştır. Efendimizin kalbine inzal ettirdi Rabb'imiz, kalbine indirdi. 'Fem-i muhsin'inden okuttu, işte onun 'fem-i muhsin'inden ezberleyen hafızlarımız sayesinde bugüne kadar korundu, muhafaza etti Kur'an-ı Kerim'i. Demek ki Kuran'ın korunmasında en büyük vasıta hafızlarımızdır. Rabb'imiz bu ayetikerimede adeta hafızlarımızı övüyor, o müjde hafızlarımıza. 'Biz onun muhafaza edicisiyiz' buyururken, hafızlarımıza işaret ediyor. Hafızlarımız vasıtasıyla Kur'an-ı Kerim'in korunmuş olmasına işaret ediyor Rabb'imiz. Ne mutlu hafızlarımıza. Bu ayetikerimeyi hafızlarımızın icazetnamesinde hüsnühat ile yazdık. Hemen sol tarafta da efendimizin şu müjdesini ifade eden hadisişerifi icazetnamelerine yazdık. Efendimiz buyuruyor ki; Kim ki Kur'an-ı Kerim'i hıfzeder ve onu okursa Allah'ın şerefli melekleriyle her zaman beraberdir. Demek ki hafızlarımız son nefeslerine kadar Allah'ın şerefli melekleriyle beraber olacaklar."

Tanju Özcan, Bolu'ya Merih Demiral’ın ‘Bozkurt’ işareti yapan heykelini diktirdi Tanju Özcan, Bolu'ya Merih Demiral’ın ‘Bozkurt’ işareti yapan heykelini diktirdi

'ALLAH'IN RESULÜ 23 SENE BOYUNCA KUR'AN'I HER NOKTAYA ULAŞTIRMAYA GAYRET ETTİ'

Kur'an'ın yeryüzünü karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen en büyük mucize olduğunu dile getiren Erbaş, "Efendimiz, en büyük mucize olarak Kuran'ı getirmişti bütün insanlığa. 'Şüphesiz, Kuran'ı sana, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik.' Rabb'imiz öyle buyuruyor, peygamber efendimize hitaben. Peygamber efendimiz Cebeli Nur'da, Nur Dağı'nda ilk vahiyde 'Oku, yaratan Rabb'inin adıyla oku' kelimesiyle muhatap oldu. Oradan Mekke'de Kabe'nin yakınındaki evine indiğinde Hazreti Hatice validemize dedi ki; 'Ben şöyle uzanacağım, üzerimi ört.' Kendisini bir ürperme almış idi. Yattı, Hazreti Hatice validemiz üzerine bir örtü örttü. O anda tekrar vahiy geldi. Buyurdu ki Rabb'imiz; 'Ey örtüye bürünen kulum kalk, uyar, insanları uyar, sana gönderdiğim vahiyle insanları uyar, karanlıklardan aydınlığa çıkmalarını sağla, tebliğ et.' Allah resulü efendimiz kalktı, 23 sene boyunca Kur'anı Kerim'i ulaştırabileceği her noktaya ulaştırmaya gayret etti. 23 senenin sonunda Arafat'ta Veda Hutbesi'nde bize bir şeyi emanet etti. Peygamber efendimiz şöyle buyurdu; 'Size iki şeyi emanet bıraktım. Bu iki şeye sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlardan birisi Allah'ın kitabı, diğeri de peygamberinin sünneti.' İşte bizim üzerimizde emanet Allah'ın kitabını, efendimizin bıraktığı yerden onun ashabı, arkadaşları aldılar. Binlerce, on binlerce kilometre uzaklara kadar gidip, insanları aydınlattılar. İslam'a davet ettiler, tebliğ ettiler. Bugün vazife bizde. Hazreti Muhammed'in ümmetinde, hepimizde" diye konuştu.

'YENİ NESLE KUR'AN AHLAKINI ANLATMAK ZORUNDAYIZ'

Erbaş, yeni nesle Kur'an ahlakının anlatılması gerektiğini ifade ederek, "Gençlerimize, çocuklarımıza, neslimize, Kur'an ahlakını anlatmak zorundayız. Önce biz yaşayacağız, rol model olacağız onlara. Örnek olacağız. Allah resulü efendimizin mevlidi nebisinin seneyi devriyesinde, onun en büyük mucize olarak getirdiği Kur'an-ı Kerim'i bilmeyenler varsa öğrensin, öğrenenler okusun, okuyanlar, gücü yetenleri hıfzetsin, hafız olsun. İşte buradaki yavrularımız gibi. Netice itibarıyla hedef Kur'ani bir hayattır, Kurani bir ahlaktır. Kur'an'a göre hayatımızı tanzim etmektir. Başka çıkar yol yok. Başka kurtuluş yok. Kuran'dan başka kurtuluş yok. Kuran'dan başka sığınacağımız bir kitap yok. Kurtuluş İslam'dadır. İslam'ı yeryüzüne Cenabıhak bütün peygamberler vasıtasıyla, insanlar, toplumlar huzurlu olsun, toplumlar birbirleriyle iyi geçinsinler, adil olsunlar, birbirlerine zulmetmesinler, kötülük etmesinler, bunun için Hazreti Adem'den itibaren Hazreti Muhammed efendimize kadar bütün peygamberlerin getirdiği dinin adıdır İslam. Yeryüzüne Cenabıhakk'ın bir nimetidir. O zaman geliniz, İslam nimetini daha iyi öğrenelim, İslam nimetini daha iyi anlayalım, İslam nimetini daha iyi yaşayalım. İşte hafızlarımız inşallah son nefeslerine kadar hafızlık nimetiyle İslam'ı en güzel bir şekilde anlatmaya, yaşamaya söz veren kardeşlerimizdir. Allah mübarek eylesin. Kendilerini tebrik ediyorum, hocalarını tebrik ediyorum, anne babalarını tebrik ediyorum" diye konuştu.

Erbaş'ın konuşmasının ardından kasideler ve şiirlerin okuduğu tören, dualarla sona erdi. (DHA)

Kaynak: dha