ı Velî ve Türk Kültüründe Bektaşîlik” başlıklı panel düzenledi.

Panelin ilk sunumunu yapan Prof. Dr. Ahmet Taşğın, Hacı Bektâş-ı Velî’nin yaşanan onca savaş, sıkıntı, göç olaylarına karşın hakikatten hiç kopmayarak, insanların kalplerini yumuşatmak için çalıştığını vurguladı. Savunduğu fikir ve düşüncelerle Anadolu Selçuklularının ve ondan sonra gelen Osmanlı Devleti’nin gelişmesinde büyük katkısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Taşğın, Anadolu’da, Balkanlarda ve dünyanın dört bir yanında insanlara hakikati anlatacak öğrenciler yetiştirdiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Oğuzhan Aydın ise yaptığı sunumda, Hacı Bektâş-ı Velî’nin Anadolu’nun fethinde önemli rol oynadığını, savaştan önce insanların gönüllerini fethettiğini dile getirdi. Hacı Bektâş-ı Velî’nin; makam, şeriat, tarikat, marifet olarak 4 kapı ve bu dört kapının altında da onar tane olmak üzere 40 makam saydığını söyleyen Doç. Dr. Aydın, ilim, irfan ve hikmetin 4 kapı 40 makamla açıklandığını ifade etti. Mevlevilikten sonra insanların gönlünde en çok yer bulan Bektaşilik anlayışı olduğunu dile getiren konuşmacı, Hacı Bektâş-ı Velî’nin idealist bir kişi olduğunu ve hiçbir karşılık, teşekkür beklemeden sadece hakikati anlatmak için çalıştığını ifade etti.

Panelin son sunumunu gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Mümin Topcu ise; Hacı Bektâş-ı Velî’nin Kitâb-ı Mugrib adlı eserini katılımcılara anlattı. Kitâb-ı Mugrib’in pek bilinmediğini söyleyen Topcu, kitabin girişinde; aklın imandan önce geldiği vurgulandığını söyleyerek, kitap iman ve akıl üzerinde açıklamalarla devam ettiğini dile getirdi. Eserin kaynaklara geçirilmediği için dilinin de sadeleştirilmediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mümin Topcu, kitapta peygamberlere dayandırılan hikayelerin de yer aldığını katılımcılarla paylaştı. Geniş katılımın olduğu panel, katılımcılardan gelen soruların da yanıtlanmasıyla sona erdi.